“Plaka tahdidinde Belediye sınıfta kaldı”

banner113

İTO 22 Nolu Şehir İçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Ali Bayraktaroğlu: Servis taşımacılarının istediği, plaka tahdidi uygulamasının UKOME toplantısında alınan kararla uyuşmadığını belirterek, “Plaka tahdidi konusunda belediye bürokratları sınıfta kalmıştır. Çünkü istediğimiz plaka tahdidinin şekli, mahiyeti bu değildi” diyor.

banner114
RÖPORTAJ 29.02.2016, 17:35 29.02.2016, 18:00 Taşıma Dünyası
“Plaka tahdidinde Belediye sınıfta kaldı”
RÖPORTAJ: ERKAN YILMAZ

Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME), 17 Şubat 2016 tarihinde plaka tahdidine yönelik alınan karar servisçileri hayal kırıklığına uğrattı. Belediyenin servis taşımacılığına getirmek istediği uygulamaya yönelik servisçilerin tepkisi çeşitli açıklamalarla sürüyor. Belediyenin getirmek istediği uygulama ise bugüne kadar anlaşılabilmiş değil. 

İstediğimiz bu değildi 
16 bin 500 dolayında servis taşımacısının üye olduğu İTO Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi Başkanı Ali Bayraktaroğlu, alt detayları belli olmayan, ancak birkaç esas üzerinden alınan UKOME kararını Taşıma Dünyası ile paylaştı. Açıklamalarına, “Belediye bürokratları plaka tahdidi konusunda sınıfta kalmıştır” diyerek başlayan Bayraktaroğlu, bunun gerekçelerini şu sözlerle dile getirdi: “2014 Aralık ayında İTO’da yapmış olduğumuz zümre toplantısında bu işin startını vermiştik. O günden bugüne kadar tüm faaliyetlerde, alt komisyon toplantılarında dile getirdiğimiz plaka tahdidinin şekli, mahiyeti alınan kararla ilgili değildi.” 

Boşa efor sarf etmişiz
Bu süreçte, boşuna emek sarf ettiklerini düşündüğünü ifade eden Bayraktaroğlu,“Bir kere boşuna çalışmışız, boşuna emek, efor sarf etmişiz. Daha önce bunların hiçbirini konuşmamışız gibi Belediye yetkilileri, UKOME toplantısında önümüze sabit bir karar şeklinde bir düzenleme getirdiler. Baktık, anlayamadık. Çok kısa ve anlaşılmayacak birkaç madde halinde ekrana yansıdı. ‘Söyleyecek bir şeyi olan var mı, yok mu, geçti, tamam, hayırlı olsun’ dediler. Oldu bittiye getirilmiş bir karar. İstediğimiz modelle hiçbir alakası da yok. Biz farklı bir uygulama istemedik, 31 ilde ne uygulanıyorsa onu talep ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı bunu demedi
Cumhurbaşkanından istenilen, Cumhurbaşkanının anladığının da bu uygulama olmadığına inandığını belirten Bayraktaroğlu, “Esnaf toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘evet, hayırlı olsun’ dediği model bu değildi. Çünkü yerel yönetimleri çok iyi bilen bir Cumhurbaşkanımız var. ‘Orada yanlış anlaşıldı’ demeye kimsenin hakkı yok. Onun için de ‘Belediye sınıfta kaldı’ diyorum” dedi.

Belediyenin getirmek istediği sistem
17 Şubat UKOME’sinde alınan kararın hiçbir kimsenin işine yaramayacağına dikkat çeken Bayraktaroğlu, getirilen sistemin ana hatlarını da şu şekilde açıkladı: “Belediye servis taşımacılarını üç kategoriye ayırmış. Birinci düzenlemede, 2004 yılından 2015 Mayıs ayına,yani Cumhurbaşkanımızın açıklama yaptığı tarihe kadar bir süre koymuş. Bunlara ‘geçmiş taşımacılar’ demiş. 

Geçmiş taşımacılar
2004 Büyükşehir Kanununu baz almış ve bunlara ‘hak verilecek’ demiş. Birisi 2004’ten, 2007 yılına kadar bu işi yapmış, ‘bu meslek bana göre değil’ demiş ve kendine bir berber dükkanı açmış. Biz ona diyoruz ki; ‘sana bir hak doğdu, sen eskiden servisçiydin. Gel, bu hakkından faydalan’. Bu inanılır bir şey değil. Neden bu insanlar, gel kardeşim sana böyle bir hak doğdu diye, anlamsız bir beklenti içine sokuluyor. En önemlisi olmayan bir pazara teşvik veriliyor. Pazarda kap dolu, taşıyor. Şu an plaka tahdidi olsa, 2-3 yıl hiçbir şekilde İstanbul’un, araca ihtiyacı olmaz. Çünkü çok fazla giriş oldu. Zaten de fazlaydı. Şu anda servisçi para kazanamıyor, sen de yeni mağduriyetler yaratacak bir karar alıyorsun. Geçmiş taşımacı denen şey, tamamen saçma. Biz buna kesinlikle karşıyız. Çünkü sistem çökecektir. Bunun bir an önce farkına varılması gerekiyor. Diğer illerde bir yıl geriye dönük bir karar alınmış. Diyorlar ki, ‘biz İstanbul’uz biz farklıyız’. Tamam, farkın olsun, farkın Ar-Ge de olsun, gelişmişlikte olsun, yeni fikirlerde olsun, geriye gitmede olmasın. Bu bizi geriye götürür, var olan sistemi de çökertir.  

Mevcut taşımacılar
İkincisi de ‘mevcut taşımacı’ diye bir madde konulmuş. Hali hazırda bu işi yapan ve yapmaya devam edecekleri tanımlamışlar. Mevcut taşımacının 10 yıllık çalışma ruhsatı olacak. Herhangi bir ücret alınmayacak. Ben zaten bu işi yapıyorum. 20, 30 yılda yapabilirim. Bu neyi değiştirir ki. Önümde bir engel yok. Mevcut taşımacının, bir kazancı yok. 10 yıl sonra ne olacak sorusunun da cevabı yok. 10 yıllık ruhsatlama için baz alınan tarih de,13 Ocak’ta alınan karar. Burada bir kaos durumu var. Hepsi bir muamma. Hiçbir alt detay yok.

Yeni taşımacılar
Üçüncü düzenleme de ‘yeni taşımacı’ tanımlaması. Büyükşehir Belediyesi olarak fiyat belirleme komisyonu toplanacak, bir fiyat belirleyecek. Bu işi yapmak isteyen bir bedel ödeyerek sisteme girebilecek. Bu üç düzenleme de bir facia. Bir sınırlama yok ki. İhtiyaç olduğunda tespiti yapılır ve bu ihaleyle yeni girecekler tespit edilir. Büyükşehir Belediyesi, ‘her gelen bunu alabilsin’ diyor. Peki, sınırlama nerede kaldı? Bu kadar aydır koşturduğumuz, 50 bin esnafın dile getirdiği, Cumhurbaşkanının anladığı, hatta ben inanıyorum ki, Sayın Kadir Topbaş’ın da anladığı, ‘tamam’ dediği bu değildi. Belediye bürokratları, ‘yapalım ama onların istediği olmasın’ diye alelacele bir yapı hazırlamışlar ve bu karar da oldu bittiyle UKOME’den geçirilmiştir. Saçma sapan yapının kimseye de faydası yok, kimse  de anlamadı. Çünkü alt komisyon toplantılarında hiç böyle bir fasıl geçmedi hep tahdit konuşuldu.” 

Belediye bürokratlarının kibri 
Alt komisyonlarda plaka tahdidi konuşulurken, ne değişti de, böyle bir kararla çıkıldı karşınıza sorumuza Bayraktaroğlu,“Bu sorunun cevabını kimse bilmiyor. Bize alt komisyonlarda hep söylenen şu:‘Bizim plaka tahdidinden gelecek paraya ihtiyacımız yok’. Belediye bürokratlarının üzerinde maalesef bir İstanbul kibri var. Bu kibirden kurtulmaları gerekiyor. İzmir’de şehirdir. Antalya da, Ankara da, Bursa da, Kocaeli de. Yakın zamanda kararı alan Sakarya da.Kibri bırakmak lazım, sivil toplum örgütlerine değer vermek lazım. Bu kararı alırken bile ötekileştirilen bir sivil toplum örgütü ve sektör temsilcileri var. Bu yakışık kalmadı. İstanbul Belediyesi bunun de için sınıfta kalmıştır” sözleriyle yanıt verdi.

Servis taşımacılığı bir ihtiyaç
Servis taşımacılığının bir ihtiyaçtan doğduğunu dile getiren Bayraktaroğlu, gelecekte servis taşımacılığının önemini koruyacağını vurguladı: “Bu iş zaten ihtiyaçtan oluşmuş. Kısa, orta değil, uzun vadede yine servis taşımacılığına ihtiyaç olacak. Belediyenin tek endişesi; acaba raylı taşıma sistemi gelişirse, nasıl olacak?  Biz bu kadar plakayı verdik nasıl yapacağız? Raylı sistem gelişse de İstanbul büyüyemeye devam edecek. Servis taşımacılığına ihtiyacı var bu şehrin. Kimse bu ihtiyacı küçümseyemez, yadırgayamaz, görmezlikten de gelemez. Bu sistem hak ettiği gibi yaşamalıdır. Bu sistemde ve bu sektörde gerçekten böyle bir beklenti varsa, bu da dikkate alınmalıdır. Alınmadığı için Büyükşehir Belediyesi sınıfta kalmıştır.”

Devir hakkı verilmemesi facia olur
“’Devir hakkı vereceğiz’ diyorlar ama bununla ilgili bir karar görmedik henüz” diyen Bayraktaroğlu,“Ne yapacaklar, ne kadar zamanda el değiştirecek bu plakalar. Ne olacağını bilmiyoruz. İşin doğasına aykırı. Devir hakkı olmayan bir şey, zaten değersizdir. Devir hakkı vermemesi faciadır. Devir hakkı verilebilen, alım satımı yapılabilen sistem olmalı.Bir kere yeni girişlere izin verilmesi de bir açmaz durum. Yani şu anda kabın altı tümüyle delik. Bir şeyin birikmesi mümkün değil. Ne orada plakanın bir değeri birikebilir ne de insanlar bu işten kazançlı çıkabilir. Böyle olmamalı. Madem esnaf korunacak, o zaman sisteme girişler sınırlandırılmalıdır” dedi.

İşi zora soktular
13 Ocak’tan sonra sadece yeni girişlere değil, firmalarınyeni araçlarına da yol belgesi verilmediğine dikkat çeken Bayraktaroğlu, “Belirsizlik sürüyor. Ben yol belgesi istediğimde, yeni taşımacı formatına gireceksin diyor. Tamam, bende parasını verip, alayım, ama sınırlandırmada olmalı. Belediye, daha önce dört-beş kez yol belgesini durdurdu, tekrar açtı. Belediye ne yapacağını bilmiyor. Gerçekten işi zora soktular. El birliği yapılsa idi, herkes yan yana gelseydi, bu sektöre bu kadar zarar verilmezdi. Sistemi geliştireceğinize, gurur duyacağınız bir hal yaratacağınıza, siz diyorsunuz ki bu böyle olacak, oysa bütün sistem çöküyor” dedi.

Biz yaptık oldu modundalar
Belediyenin UKOME kararını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini de belirten Bayraktaroğlu, “Eğer bu kararda direnilirse, biz hukuk yolunu çalıştıracağız. Tepkimizi göstereceğiz. İnşallah o duruma gelmez bu iş. Biz UKOME’de kararı aldık diyecekler muhtemelen. Yaptık oldu modundalar. Bu üç skala ile karar geçmiş durumda. Bunlardan başka kimse bir şey bilmiyor. Belediye bunu kapalı kutuda saklıyor, kimseye açıklama yapmıyor.‘Sizi çağırıp, bu işin, nasıl yapılacağını,mizanpajını anlatacağız’ dediler. Hala bir davet gelmedi, bekliyoruz. Umarız gelir. Belediye bu kararla esnafa destek olduğunu ve yardım ettiğini zannediyor” dedi.

Bu karar gözden geçirilmeli 
Sektörün ağır maliyetlerle yaşamaya çalıştığına da dikkat çeken Ali Bayraktaroğlu, “Bir insanın kucağına ancak iki-üç karpuz koyabilirsiniz. Bu karpuzlar dört-beş-altı olduğunda bütün karpuzların düşüp kırılma riski var; elinizde bir tane bile kalmayabilir. Sektör o duruma doğru gitmek üzere. Plaka tahdidinden umulan olmuyor. Üzerine çok ciddi bir şekilde sigorta yükü biniyor. Asgari ücrete gelen fahiş zam. Bana göre orada olması gereken bir devlet desteği yok. Yatırım, işletim maliyetlerimiz çoğaldı. Her şeye yük binmiş karpuzlar çoğalmış ama siz birtakım şeylerde kolaylık yapmamışsınız. En azından plaka tahdidi meselesini, olması gerektiği gibi yönetememişsiniz.  Yakın zamanda eğer bu karpuz yükü azalmazsa, sektöre bu kadar yük bindirilmeye devam edilirse ve bu sektörün beklentisi yerine getirilmezse, gerçekten ciddi sayıda hem esnaf hem de tüzel kişiliklerde azalma görebiliriz. Günlük personeliyle, öğrencisiyle 2 milyon taşımanın yapıldığı bir toplu taşıma ağının dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Belediyeyi bu kararı bir daha gözden geçirmeye davet ediyorum” dedi.  ■

ÖNE ÇIKANLAR... ÖNE ÇIKANLAR... ÖNE ÇIKANLAR...


Keşkelerim oluyor
Geldiğimiz noktaya bakınca, bazen düşünüyorum… Keşke hiç girmeseydik, bu işe diyorum. Bu işin, bu kadar karışacağına ihtimal bile vermedik. Bazen bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz. Aynı bu durum. Sektöre de, tüccara da, esnafa da yazık. Herkese yazık. 

Nisan’da zümre toplantısı 
2014 Aralık ayında yapılan zümre toplantısının aynısının yine İTO’da düzenlenmesi talebi çok geliyor. Geleceğimizi çok etkileyecek bu karara karşı duruşumuzu sergileyeceğimiz platform olacağı için zümre toplantısı düzenleyeceğiz. Sayın Kadir Topbaş’ı toplantımıza davet edeceğiz. Belki de Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım’ı da davet edeceğiz. Bizim için hayati bir durum. Komite toplantısında bunu gündeme getireceğim. Nisan ayı içinde yapabiliriz diye düşünüyoruz.

Turizm ve ücretsiz servisler
Turizm ve ücretsiz taşımalar şu an kapsam dışında kalmış gibi görünüyor. Personel ve okul olarak veriliyor. Ben D2 belgesi dışında hizmet veren turizm araçlarına verilmeli diyorum, onlar da çünkü bu sektörde hizmet veriyorlar. Bunun mahsuru yok. Ücretsiz servis konusunda ise bir servis hem ücretsiz servis hemde gün içinde personel ve okul taşımacılığı yapıyorsa, onlarda bu kapsam içinde olmalılar.



Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159