22.08.2016, 13:14

Yolculuklar eziyete dönüşmesin

Sektörün gündeminde önemli konular var. Özellikle 3’üncü Boğaz Köprüsünün 26 Ağustos’tan itibaren otobüslere zorunlu olması ve buna bağlı olarak Ulaştırma Bakanlığı’na gönderdiği yazı ile UKOME kararı alınması konusundaki baskı. Ben, geçen haftaki yazımda da ifade ettim: 3’üncü Boğaz Köprüsü bizler için sevinç kaynağı olmalı, üzüntü kaynağı olmamalı. 

Bizler toplu taşıma yapıyoruz
3’üncü Boğaz Köprüsünü kullanmak zorunda kalmamalıyız. Zorunlu hallerde mutlaka kullanılacaktır. Bir alternatif köprü olarak kalması lazım. Ama zorunlu olduğu zaman sefer başına tek ayakta 66 km,  iki ayakta 132 km fazla yol yapacağımız kesin. İnsanları daha İstanbul’dan çıkmadan yolculuktan bıktıracağız.  Biz uçağın rakibi değil, alternatifiyiz.  Uçağın gitmediği yerlere gidiyoruz. Esas yolcularımız uçağın olmadığı yerler gidenler. İzmit, Adapazarı, Bursa, Bolu hattında yolcumuz yoğunlaşıyor. 

Otobüs işletmeciliğini öldürmeyin 
İstanbul’dan çıkmadan, İstanbul içi yolculukları şehirlerarası yolculuklar kadar uzatırsanız otobüs işletmeciliğini doğmadan öldürürsünüz. Bunun yolcu yönünden de bir eziyeti var. Hem yolcu yönünden hem de sektör açısından maliyete ve eziyete dönüşecek bir yapıdır bu. Kışın 750 gidiş 750 dönüş olmak üzere 1500 otobüs köprüden geçiyor. Bu sayı, yazın 2200 otobüse çıkıyor. Biz günde on binlerce yolcu taşıyoruz.  Bu insanlar yolda birer, ikişer saat zaman kaybedecekler.  İstanbul’un içinde bıktırıcı bir yolculuk yapacaklar.  Yola çıktıkları anda, karayolu yolculuğu insanlar için caydırıcı hale gelecek.  Bunun dışında; devletin yaptığı Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçen iki akslı otobüslerimiz için 6 lira, 3 akslılar için 15 lira ücret ödeyen otobüsçülerimiz; Yavuz Sultan Selim Köprüsünden 45 liraya çıkacak. 

Köprünün maliyet yönü 
Maliyet yönü sadece geçiş ile sınırlı değil. 66 km fazla yol, 66 lira da fazla yakıt harcamak demektir. Gidiş dönüş 132 km yakıt maliyeti olacak. Osman Gazi Köprüsüne 150-160 TL ödediğinizde otobüsçünün kazancı direkt olarak cebinden alınmış oluyor.  Otoyol ve köprüleri yapan şirketlere cebinizden bağış yapıyorsunuz.  

Toplu taşımayı özendirmeliyiz 
Yollara insan taşıtmamız gerekirken, araç taşıtıyoruz. Keyfi olarak bir kişiyi iki kişiyi taşıyan otomobillere ikinci köprüyü kullanma hakkı vereceksiniz, 40-45 kişi taşıyan otobüslerimiz dağları, bayırları aşarak gidecekler oraya.  Bunun zaman bedeli, ekonomik bedeli, köprü bedeli, yol bedeli, akaryakıt bedeli, yolcu kaybı bedeli var.  Bizim alternatifimiz de yok. Alternatif olarak otomobile yönlendirmek doğru da olmaz.
Hepimizin gururla izlediği bu köprülerin sektörümüz açısından eziyete dönüştürülmemesi gerekiyor.  Kısa mesafede 8-10 bin öğrenciyi taşıyan sektörümüze getireceği bedellerin iyi düşünülmesi lazım.  Köprülerin tek bir seferde ödeyeceği para 500 TL’yi aşıyor. Senede 80 bin TL otobüsçünün cebinden alınmış olunuyor.  Otobüsçü bilet fiyatlarını artırsın denilse sektörün bu şansı yok. İnsanların sosyoekonomik durumları daha fazlasını ödemeye uygun değil. Uçaklarla rekabet edilen yapıda fiyatları artırmamız mümkün değil. 

Eserlerin keyfini yaşamak istiyoruz 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, UKOME kararı almasına yönelik bir yazı gönderildiği ifade ediliyor. Büyükşehir Belediyesi ile bu konuda görüşmelerde bulunacağım. Ben yetkililerin kendilerini yolcu yerine koymalarını ve İstanbul Otogarı’ndan seyahat etmelerini öneriyorum. Bu kararın işin doğasına aykırı olduğunu, insana eziyetten, sektöre maliyetten başka bir şey getirmediğini görecekler. 
Otobüsçü bu maliyetlerin altından kalkamaz. Sektörün aklına başına toplayıp, bir irade koyması gerekiyor. Biz doğru yapılan çalışmaları alkışlamak isteriz. Bu yatırımlar ülkemiz için büyük kazanımlardır. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın eserleri ortada.  Biz bu eserlerin keyfini yaşamak istiyoruz.  Bu köprüleri neden yaptık? Bu insanlara hizmet için mi, eziyet için mi? Devletin parası mı yoktu. Keşke Yavuz Sultan Selim’i devlet yapsaydı. 6 liradan Fatih Sultan Mehmet’ten geçerken 45 liraya Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçmek doğru değil. 

Bağlantı yollarının inşası sürüyor 
Geçen hafta köprünün inşaatına yönelik bir incelemede bulundum. Yan ve bağlantı yollarında yoğun bir çalışma yürütüldüğünü gördüm. Bağlantı yollarının 26 Ağustos’a yetişeceğini de düşünmüyorum. 

Yanlış hesap Bağdat’tan döner 
Ben inanıyorum ki, yanlış hesap Bağdat’tan döner. İnşallah Bağdat’a gitmeden bu işi çözeriz.  Bağdat’a gittiğinde bu işin döneceğine çok inanıyoruz. İnsanlarımız bu tepkileri koyacaklar. Ben yanlış hesap Bağdat’tan dönsün istemiyorum, Bağdat’a gitmesin istiyorum.

Sektör meclisi toplanıyor 
Sektör Meclisimiz 25 Ağustos’ta toplanıyor. Sektörün sivil toplum örgütleri bu konuda girişimde bulundu. Toplantıda sektörün geleceğini konuşacağız. Projeleri masaya yatıracağız. 
Biz toplu taşıma yapıyoruz. Toplu taşımaya kimsenin zarar verme hakkı yok. Gelecek hafta içinde Sayın Bakanımız ve Bakan Yardımcımız ile de bir araya gelerek, bu sorunun çözümü için çaba göstereceğiz. 
Herkese iyi haftalar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159