Merhaba Sevgili Dostlar,
Aslında bizler ne kadar yazıp çizsekte sizlerin de bizler kadar otobüs piyasasını takip ettiğinizi biliyorum. Çokta kafanızı karıştıracak konulara değinmeyeceğim.
Geçen yazımızda, ‘sektör için altın çağını yaşıyor’ demiştik. Fakat son 15 gün içinde firma sahipleri ile bireysel otobüs sahipleri ile yapmış olduğumuz sohbetlerde yavaş yavaş yolcularda gevşeme olduğunu, böyle devam ederse sıkıntıya girebileceklerini paylaştılar.
Araç alım ve satım işleri de son 15 gün içinde rölantiye girdi, araç satış sitelerinde de görüldüğü gibi piyasaya baya bir araç adeti girişi oldu. Ha fiyatlar düşer mi, bana göre düşmez. Ancak alım satım işleri yavaşlar.
Hayat artık çok ucuz değil, insanlarımız bunun farkında ama sanki bir rüyanın içinde uyanınca, her şeyin hayalden öte bir şey olmadığı gerçeğini mi bekliyorlar bilemedim?Artık alışverişlerde binlerden ziyade milyon rakamlar konuşulmaya başlandı.
Çok değil, örnek veriyorum; Bir dostumuza, ‘aracını bana satarmısın’ dediğimizde, ‘senin için 110.000 TL olur’ derdi. Bizde ‘çokmuş bir şeyler daha yapar mısın’ diye ısrarcı olurduk. Şimdi bunları düşünüyorum da, bu paralara araba almak kolay mı, şöyle elle tutulur bir şey alıyım dersen 300.000 liradan başlıyor. Bir ev alayım dersen 1,5 ila 2 milyon’dan başlıyor. 2006 model bir Travego alayım dersen o da 950-1.050 TL civarında. Dikkat ettiyseniz. en alt seviyelerden örnek verdim. Üst seviyelerde olan emtialardan bahsetmedim bile, çünkü dilimiz telaffuz edebilir ama kalbimiz dayanmayabilir.