Akgün Özağır ile tanışmam 2001 yılının Mayıs ayında oldu. Ben uzun yıllar televizyonların haber merkezinde çalışıp, 2001 krizi ile işsiz kalıp kendime yeni bir iş arayışı içindeyken
İstanbul Otogarı’nda sektörel bir yayın olarak hayatına başlamaya hazırlanan Ulaştırma Dünyası Gazetesi ile buluşmam gerçekleşti. Televizyon haberciliğinden sektörel gazete yayıncılığına geçmenin tabi ki zorlukları ve uyum süreci vardı.
İşte bu noktada uzun yıllar Günaydın Gazetesi’nde görev yapmış olan Akgün Özağır ile yollarımız Ulaştırma Dünyası Gazetesi’nde kesişti. Arnavut kökenli olan benim gibi tutkulu bir Fenerbahçe taraftarı olan Akgün Özağır ile dost olma süresi çok kısa sürdü. Mesai arkadaşlığının yanısıra gerçek bir dostluğa dönüşen bir süreçti. Öyleki ikimiz ayrılmaz bir parça gibi her habere, teslimata gidiyorduk. Herkes buna o kadar alışmıştıki, birimiz olmadığında diğerini soruyorlardı.
Akgün Özağır’ın tabi sektörel yayın geçmişi daha eskiydi ve İstanbul Otogarı’nda harcadığı mesai, kurduğu düzgün ve samimi ilişkiler ile benim de onunla birlikte şehirlerarası otobüs firma sahip ve yöneticileri ile iyi diyaloglar kurmama çok büyük katkı sağladı. Benim işimi her zaman çok büyük özen göstererek yapmam Akgün Özağır’ın da hayranlığını getirmişti. Bende onun tecrübesine çok inanıyor ve onun fikirlerine çok değer veriyordum. Tabii bazen Arnavut inadı tutuyor ve çok keyifli tartışmalar yaptığımızı da hatırlıyorum.
Onunla bu süreçte gerçekten çok büyük anılar biriktirdik. Hele İzmir Fuarı döneminde yaşadığımız anları hiç unutmam. İzmir’de kaldığımız süreç içerisinde hergün yediği ve ben çok severim dediği ‘İzmir Köfte’yi hayatım boyunca unutmam.
Akgün Özağır sadece şehirlerarası otobüs firmaları tarafında değil, otomotiv endüstrisi tarafında da çok sevilen ve değer verilen bir kişiydi. Akgün Özağır ile 2001’de başlayan mesai arkadaşlığı, 2011 yılında sona erdi ama dostluğumuz asla bitmedi. Ulaştırma Dünyası Gazetesi’nden Muammer Başkan ile birlikte ayrılığımız sonrasında ikimizin kurduğu Taşıma Dünyası ile biz sektörde var olmaya devam ettik. Akgün Özağır ile bu süreçte mesai arkadaşı değil ama iyi bir dost olmaya devam ettik. Daha sonra Ulaştırma Dünyası’ndan o da ayrıldı. Sonrasında ise Ulaştırma Dünyası kapandı.
Akgün Özağır ile sık sık görüştük telefonda olsa bile. Hep gazetemizi çok beğendi. Bizi ilgiyle takip etti. Onunla unutamayacağım anlardan biri de Fenerbahçe’nin maçı sonrası yaptığımız değerlendirmelerdi. Çok keyif alırdım. Ayrıca futbolu da çok güzel oynardı, çok yetenekliydi.
Akgün Özağır’ı en son 1 Kasım 2024 günü arama isteği ve sesini duyma ihtiyacı duydum. Anadolu Yakası’na geçerken aradım, telefonu cevap vermedi. Bende sonra ararım dedim ama garip de geldi. Sonrasında akşam vefat bilgisi gelince gerçekten çok büyük üzüntü yaşadım. 23 yıllık dostumu kaybetmiştim. Onun için Muammer Başkan, Korkut Akın ve Ferdi Gürdal ile artık son görevimizi yaptık ve 2 Kasım Cumartesi günü son yolculuğuna uğurladık.
Akgün Özağır’a Allah’tan Rahmet, Nermin Yenge’ye, çocukları Murat ve Meltem’e ve sevenlerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekanın Cennet olsun. Seni hiç unutmayacağım. Yaptığın espriler, geçirdiğimiz o güzel anlar, bana verdiğin destekleri hiç unutmayacağım. Seni çok özleyeceğim. ■