“Neler geçti, neler geçti felekten
Un elerken deve geçti elekten” demiş atalarımız… Şöyle bir bakın geriye neler yaşamışız, neler görmüşüz, ne sıkıntılar, darbeler atlatmışız… Bunu mu atlatamayacağız?
Bir zamanlar yol yoktu, teknoloji gelişkin olmadığı için araçlar yollarda bozuluyordu, iletişim kurup da yardım bile gönderilemiyordu. Bu gün artık her şey var Allaha şükür. Hatta fazlası var.
Otobüsçülerin ağaları var, paşaları var, anlı şanlı biraz da yandan çarklı federasyonları var, o federasyonların kerliferli yönetici ağababaları var.
Var da sorunlar neden çözümlenmiyor? Çünkü o ağababalarının ve anlı şanlı yöneticilerin dönen tekerleği yok da onun için. Tok acın halinden anlamazmış. Onlar da otobüsçünün halinden anlamıyorlar. İşte, günlerce duyurusunu yaptıkları çalıştay… Ne oldu? Ertelendi. Peki neden? Çünkü bir bürokrat hastalanmış. Geçmiş olsun. İnsanın başına her şey gelebilir. Ama bu, bir ulaşım sorunu, hem de Türkiye’yi taşıyan otobüsçülüğün sorunu. Hani yemin verir ya insanlar, “iki elim kanda da olsa geleceğim”. Bu, sorunun önemini, aciliyetini, hassasiyetini ifade eder. Askeri ocağına, memuru işine, öğrenciyi okuya, hastayı doktora taşıyan ve bu hizmetiyle de ülkenin kalkınmasında payı çok büyük olan bir sektörün sorunlarının çözümü bir (veya iki) kişinin eline kalmış. Olabilir mi? En küçük otobüs firmasının bile yedek kaptanı vardır, hiçbir şey yapamazsa yandaki firmadan yardım ister ve yolcusunu mağdur etmez.
Peki, bunlar ne yapıyor? Madem hasta oldun, otobüsçü biraz daha ezilsin. Alışkın nasıl olsa… Vur ağzına, al lokmasını. Yok, artık kazın ayağı öyle değil. Otobüsçünün de gözü açıldı. Kamyoncular eylem yapıp hakkını alırken bizim onlar kadar bile olamamız size de acı gelmiyor mu?
Ne diyor Ahmed Arif, Anadolu’yum ben” şiirinde…
“Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun?”
Kör olma da gör beni! ■