Hayatın değişik evrelerinde şans faktörü yanınızda olduğu kadar; karşınızda olduğu dönemler de vardır. Bazı insanlar genel olarak olumlu bir yapıya sahiptir ve herkesçe “şanslı” olarak nitelendirilirler; bunun yanı sıra da bazıları da şanssızlıktan yakınarak kendilerini “şanssız” olarak görür.
İşin aslı, hiçbir dönemde veya hiçbir olayda şans faktörünü görmezden gelmemiz mümkün değildir. Önemli olan, insanın çok zaman kaderini değiştirecek azim ve kararlı olması ve sonuna kadar mücadeleyi elden bırakmamasıdır.
Şans oyunlarında büyük ikramiyeyi kazandıktan sonra hayatının ekseni değişen, kazandığı piyango sayesinde maddi varlığı artmış olmasına rağmen başına musallat olan kişi ve olaylar sonucunda bedbaht konuma düşen bir insan gerçekten şanslı mıdır, şanssız mıdır?
Bir arkadaşımın ağabeyi, dünyada ender bulunabilecek bir saat yapmıştı. Saat ters çalışıyor olmasına rağmen zamanı doğru gösteriyordu. Saatin üzerine de "bazen işler ters gider" ters sözcüğünü de "tesr" olarak yazmış. Böyle bir durum ile karşılaşınca yılgınlığa pesimistliğe kapılmadan en kısa süre içerisinde olumsuzluklardan kurtulma çarelerini aramak ve çözüm üretmek zorundayız.
Sadece maddi varlık konusunda değil sağlık, huzur ve konumlanmada bazı insanlar diğerlerine göre daha şanslı olabilirler. Buna karşılık özellikle eğitim gibi konularda, kırsalda yetişip zorluklarla okumayı becererek dünyanın en prestijli ödülünü kazanabilmenin şansla bir alakası yoktur. Bu yalnızca azmin ve disiplinle yapılan bir çalışmanın sonucudur. Bu anlamda geçtiğimiz günlerde Nobel ödülünü kazanan ve ülkemize büyük bir gururu yaşatmış olan Prof. Dr. Aziz Sancar bu olayın en son ve gerçek örneğidir. Kendisini yürekten kutluyoruz.
Kader denilen şey inisiyatifiniz dışında gerçekleşen olayların hayatınızı etkilemesidir. Tüm şans oyunlarında olduğu gibi sürekli kazanmak mümkün değildir. Bu işi ne kadar iyi bilirseniz bilin, bazen gözden kaçırdığınız olaylar ve aklınızın yetmediği, hesaplayamadığınız sizin dışında gelişen tesirlerle ibrenin aleyhinize döndüğü durumlar söz konusu olabilir.
Sınırlarımızı ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi sonucu, önümüzdeki günlerde -bir şeyler değişmezse- sektörde iyi konumda olan bazı insanların etkileneceği bir gerçek. Bunun işletmecilik yöneticilik, finans bilgisi, yaptığınız isabetli yatırımlar vs. gibi faktörlerle hiç bir alakası yoktur. Hiçbir yönetici planlama yaparken bu tarz bir riski hesaplamaz, hesaplayamaz.
Bataklıkta hiç kıpırdamadan, beklemek daha evladır. Zaman her şeyin ilacıdır. Her karanlığın mutlaka bir sabahı olacaktır.
“İyi düşünceler ve iyi hareketlerden, birtakım aksaklıklar yüzünden olumsuz sonuçlar almak mümkündür; fakat olumsuz düşüncelerden ve olumsuz hareketlerden iyi netice almaya imkân yoktur.” (James Ailen)
2016 yılı öyle bir yıl olsun ki, 2015 yılının tüm olumsuzluklarını bize unutturabilsin... İsteklerimizin gerçekleşeceği bir yıl dileğiyle... Yeni yılınız kutlu olsun.■