Turizm taşımacılığında sözleşmeli taşıt bedellerinde sorun yaşanıyor

TURİZM TAŞIMA

Kovid sürecinin devam etmesine rağmen turizm sektörünün beklentileri bu yıldan çok yüksek. Turizm taşımacıları da son iki yılda yaşadıkları ekonomik kayıpları bu yıl telafi edebilmeyi umuyor. Ancak sözleşmeli taşıt bedellerine artan maliyetlerin yansıtılmaması bireysel taşımacıları endişelendiriyor. Ayrıca taşımacılar, verilen ücretlerde KDV dahil sisteminin değişmesini talep ediyor. Bir başka talep de araç modellerine yönelik belirlenen fiyatlardaki dengesizliğin giderilmesi.

RÖPORTAJ: Erkan YILMAZ

Antalya’da, turizm taşımacılığının önde gelen firmaları bireysel araç sahipleri ile yeni sezona yönelik görüşmelerini sürdürüyor. Antalyalı bireysel turizm taşımacısı Manavgatlı otobüsçü Mustafa Girgin ile görüşerek bu yıla yönelik beklentilerini ve taleplerini öğrendik. 

2021 yılının ilk aylarında Antalya’ya İstanbul ve İzmir’den taşımacıların araç verdiğini, ancak bu yıl bölgeye araç akışı yönünde aynı isteğin olmadığını belirten Mustafa Girgin, “Bu yıl turizm tarafında İstanbul ve İzmir’de de Antalya gibi beklentiler yüksek. Kendi bölgelerinde iş olacağı beklentisi taşımacıların Antalya’ya araç vermesini de önlüyor. Üstelik yeni araç girişinde de sıkıntılar var. Piyasaya yeterli araç girişi olmadı. Bizde de bu durumun sözleşmeli araç bedellerini daha da yukarıya taşıyacağına yönelik bir umut oluştu” dedi. 

Sunulan rakamlar yeterli değil 

Firmalar tarafından piyasaya sunulan rakamların yeterli seviyede olmadığını gördüklerini ifade eden Mustafa Girgin, “Firmalar sözleşmeli taşıtlarla çalıştıkları süreçte mazotlarını karşılıyor. 2019 yılında 2007 model Travego aracımla aylık 22 bin TL üzerinden çalışıyordum. Artan maliyetlere, bugünden baktığımızda arabanın bakım masrafı yüzde 150 civarında arttı. 2 bin 300 TL’ye aldığımız lastikler yüzde 300 zamlanarak 7-8 bin TL civarına geldi. Sigorta maliyetlerimiz çok yükseldi. 2010 model aracıma 15 bin TL kasko yaptırdım. 2 bin TL koltuk, 11 bin TL’ye trafik sigortası yapıldı. 6 ay çalışıyorum. Şimdiden 1 ay sigorta maliyetine gitti. 3-4 bin TL belge parası kesiliyor. 5 bin 200 TL bandrol parasıyla da iki ay gitti. Kışın zaten para kazanamıyoruz. 1,5 ay da şoför maliyetine gitti. Geride iki ay kaldı. 900 bin TL’lik arabaya 60 bin TL kazanmak yeterli değildir. Bunun doğru bedeli aylık 55-60 bin TL. Oysa firmalar 2006-2010 arasında araçlar için aynı bedeli belirlemişler. Ancak 2006-2010 model araçlar arasında 250 bin-800 bin TL arasında bir fiyat değişkenliği var. 2006 Travego’ya 550 bin TL, 2010 model Travego’ya da 900 bin, 1 milyon 150 bin TL diyenler var. 2006 model araba ile 2010 model aracı aynı segmente kabul edip aynı paranın verilmesi bir kargaşa yaratır. Ben bu durumda mutlu çalışmam. 2010-2015 arasındaki araç sahipleri için de aynı durum söz konusu. Otobüsçü 2015 model araca 2 milyon 150 bin TL para vermiş. 2010 model 1 milyon - 1 milyon 150 bin TL. İkisi arasında çok ciddi bir yatırım maliyeti farkı var. Buna göre ayrı bir kazanç farkı da oluşması gerekiyor. Şu anda 2010 model için de 2006 için de 32 bin TL deniliyor, ama 2019’da bunun fiyatı 22 bin TL idi. 2010 yılında otobüsünüz 600 bin TL’ydi. Şimdi 1 milyon TL civarında. Ben maliyet artışlarını yüzde 200-300 yaşarken alacağım bedelde yüzde 50’lik artış olması doğru değil. Bir şoför maaşı 8 bin TL oldu. Bu araçlara verilecek bedeller iki yıllık model şeklinde olmalı. 2006 model araca biçilen değer 32 bin TL değil en az 40 bin TL olmalı. 2008-2009’a 45 bin, 2010 ve 2011’e 50 bin TL verilmeli. 2015 sonrası için fiyatın 45 bin değil 70 bin TL olması lazım. Siz bunu veriyorum dediğinizde kimse hayır demez. Firmalar da buna göre fiyat çalışması yapmalı. Firmalar bizden modelli araba istiyor, biz de ‘fiyatı şu’ demeliyiz artık. Firmalar da yeni araç alamıyor, eski arabayı revize edip filoya koyuyor” dedi. 

KDV dahil sistemde çalışmak istemiyoruz

Piyasaya yayılan fiyat listelerinin, sezon öncesinde otobüsçülere kabullendirmek düşüncesiyle yapıldığına inandığını belirten Girgin, “Yıllardır, istediğimiz fiyatlarda çalışamadık. Artan maliyetler zaten bu fiyatlarla çalışma imkanını ortadan kaldırdı. Ayrıca bireysel arabacıya verilen fiyatlar KDV dahil fiyatlar. Otobüsçü, buradan da zarar ediyor. Mazotu şirketler verdiği için gider gösterme şansımız da kalmadı. Çalışma sistemimizin fiyat + KDV şeklinde olması gerekiyor. Turizm taşımacılarının maksimum çalışma süreci 6 aydır. Diğer zamanlarda çıkan işlerle yeterli gelir elde etmek mümkün değil” dedi. 

Otobüsçü daha iyi hesap yapmalı 

Mustafa Girgin, artık şartların çok zorlaştığını, firma sahiplerinin de bireysel otobüsçüleri düşünerek bir çalışma şekli oluşturması gerektiğini belirterek, “Şu anda rekabet çok yoğun. Firmalar birbirlerine zarar vermek pahasına fiyatları kırıp iş alma çabası içinde. Bunun zararı yine bireysel otobüsçülere oluyor. Bireysel otobüsçüler daha iyi hesap yapmalı, araçlarına, işine iyi sahip çıkmalı” dedi. ■

Antalyalı bireysel turizm taşımacısı Manavgatlı otobüsçü Mustafa Girgin 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.