Kamil Koç’un üç kızı var, biliyorsunuz: Sena, Sema ve Ceyda. Biri, Sena, Bursa milletvekili. Geçenlerde partisinin bir heyetiyle birlikte İstanbul Otogarı’nı ziyaret ettiler. Sena Hanım’ı arayıp tebrik ettim otogar ziyareti dolayısıyla ve şunu söyledim: “Siz, sadece partinizin ve ilinizin milletvekili değilsiniz. Siz 81 ilin milletvekilisiniz, çünkü otobüsçülerin bağrından çıkıp geldiniz. Türkiye’nin her köşesine hizmet taşıyan otobüsçü, hangi görüşten olursa olsun, birbirini tutar, birbirine destek verir, dayanışma duygularıyla hareket eder. Tam da o nedenle 81 ildeki otobüsçülerin milletvekilisiniz” dedim.
Diğer taraftan, İstanbul Otogarı’nın bulunduğu ilçenin, Bayrampaşa Belediyesi’nin eski Belediye Başkanı Hüseyin Bürge de milletvekili. O, otobüsçülerle çok içli dışlıydı başkanken. Birlikte, el ele çok hizmet verdi, tabii karşılığını da aldı, otobüsçü kendisini destekledi.
Bir üçüncüsü: Avrasya’nın başında eski bir milletvekili var, Mustafa Çakır. Sektöre milletvekilliğinin ardından hizmet vermeye başladı.
Şimdi bu üç arkadaşımız el ele vererek otobüsçünün sorunlarına el atmalı. Her birinin kendince güvenilirliği, sevilirliği, inanılırlığı var. Bunlar bir araya getirilince büyük bir güç olur.
Mesela, KDV sorununu ele alsalar… Turizmin üçayağı var: Taşıma, konaklama ve yeme içme. Taşımanın dışındaki alanlarda KDV yüzde 8, ama taşımada hala yüzde 18. Otobüsçü, yani transfer olmasa turistler otele nasıl gidecek? Lokantaya nasıl ulaşacaklar? Gökten mancınıkla atılmaları mümkün mü? Değil. Değilse, Sayın Başbakan’ın Ankara’da Karayolu Zirvesi’nde bizzat verdiği sözü hatırlatıp sonuca erdirilmesini sağlasalar.
TOF ile TOFED bir araya gelmiş. Ne konuşmuşlar? Cep terminali. Acaba nasıl bir kazanç veya rant var bu cep terminali işinde? Hani, açıklasanız da bilsek! Yolcu taşımacılığı sektörünü şemsiyeleri altında buluşturan bu anlı şanlı federasyonlar, niye KDV, ÖTV ve/veya pahalı akaryakıt sorununu değil de cep terminalini ele alıyor? Bilen varsa beri gelsin! Tamam, cep terminali de önemli, ama sırasını beklesin kardeşim!
Geleneksel olarak halkın sözleriyle tamamlayalım yazımızı: Harman büyük ama dane önemli. Dane boşsa, rüzgar savuruyorsa harmanın büyük olması, küçük olması kimin umurunda? ■