2024-04-26 18:46:04

Fanatizm

Cumhur Aral

cumhuraral@gmail.com 26 Nisan 2024, 18:46

Fanatizm, aşırı derecede tutku ve bağlılıkla belirli bir fikre, ideolojiye, takıma veya kişiye yönelme durumunu ifade eder. Sporda, siyasette ve inanç, düşünsel ve diğer alanlarda görülen fanatizmin etkileri şunlardır,

*Kör İnançlar: Fanatizm, kişilerin belirli bir takım, lider veya ideolojiye körü körüne bağlı olmalarına neden olabilir. Mantıklı tartışma veya eleştiri yerine, sorgulamadan kabul etmeye yönlendirir.

*Düşmanlık ve Ayrımcılık: Fanatizm, diğer grupları veya fikirleri düşman olarak görmeye ve onlara karşı düşmanlık beslemeye yol açabilir. Bu da gruplar arasında gerilime ve çatışmalara sebep olabilir.

*İlişkilerin Bozulması: Fanatizm, aynı toplulukta veya aile içinde bile ilişkileri zedeleyebilir. Farklı fikirlere veya takımlara destek veren kişilere karşı önyargı ve ayrımcılık gösterilebilir.

*Objektif Olmama: Fanatizm, objektif bir bakış açısından uzaklaşmaya neden olabilir. Kişiler, destekledikleri takım veya ideolojinin hatalarını görmezden gelme eğiliminde olabilirler.

*Toplumsal Bölünme: Fanatizm, toplumsal bölünmeye ve ayrışmaya yol açabilir. Farklı gruplar arasında gerilim ve düşmanlık artabilir, toplumun birlik ve dayanışma duygusu zarar görebilir.

*Radikalizm: Fanatizm, radikal fikirlerin ve davranışların yayılmasına zemin hazırlayabilir. Kişiler, aşırı gruplara katılmaya ve aşırı eylemlere yönelmeye daha yatkın olabilirler.

Bu nedenlerle, fanatizm genellikle toplumsal uyum ve barış için olumsuz bir etki yaratır ve insanların birbirleriyle anlayış ve empati içinde iletişim kurmalarını engeller. Maalesef son dönemlerde toplumumuz pek çok alanda ayrışmaya doğru hızlıca gitmektedir. Fanatik bakış açısına sahip yöneticiler de ateşi körükler durumdadır. İnsanların, mantıksal yerine duygusal bakışları nedeniyle, aklı selimden uzaklaşarak birbirlerini anlamaya değil, dinlemeye bile tahammül edemedikleri görülmektedir. 

Toplumumuza yüklenen stresin düşürülmesi elzemdir. Yaşanılan ekonomik sıkıntılar nedeniyle toplum yeterince üzülmüş ve gerilmiş halde iken, önemsiz bir olayın fitili ateşlemesi kimsenin menfaatine olmayacaktır.  

Geçtiğimiz ay, seçimler nedeniyle siyaset ve toplum çok gerildi. Seçimlerin şükür ki sorunsuz sonuçlanması, tarafların da sonuçları saygı ile karşılaması sevindirici olmuştur. Fakat bu defa da futbol konusunda bir gerilim topluma empoze edilmeye başladı. Aynı şekilde dini konulardaki perspektifin de ayrıca ilgilenilmesi gerekmektedir. Ülkemizin çevresi bir ateş çemberi halinde iken, ateşin içeriye sıçramasının çok hayırlı sonuçlar getirmeyeceği aşikardır. 

Bu hafta tarihimiz için çok önemli bir dönüm noktası olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 104. yıl dönümüdür. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı hep birlikte kutlayacağız. 

15 Mayıs 1919 da Yunanın İzmir’e çıkması ile aynı anda Samsun’a doğru yola çıkan Mustafa Kemal, sahip olduğu tüm imkân ve imtiyazları bir kenara bırakıp, hain damgası yemeyi ve idam edilmeyi göze alarak, Sivas ve Erzurum Kongrelerini toplamış, Ankara’da 23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisinin açılışını yapmıştır. 

23 Nisan1920, Türkiye için değişimin ilk ve en önemli sınır taşıdır. TBMM gösterdiği irade ve aldığı kararlar ile düzenli ordu ve Kurtuluş Savaşı’nın beyni olmuştur. Sonrasında ise 29 Ekim 1923 de Cumhuriyetimizin kuruluşu gerçekleşmiştir. 

İlla bir konuda fanatizm yaşanacaksa, Cumhuriyet ve onun değerleri konusunda hepimizin fanatik olmasında hiçbir sakınca yok. 

Sahip olduklarımızın farkına varalım. Başka Türkiye yok çünkü… ■

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.