Uzun zamandır içinde yaşamakta olduğumuz pandemi, pek çok kişinin işini olumsuz etkileyip önemli gelir kayıpları yarattı. Tabii, taşımacılar da dahil buna. Yük taşımacıları ile şehiriçi yolcu taşımacılarının önemli bir kısmı bundan daha az etkilendi, ama özellikle uzak mesafeli yolcu taşımacılarının etkilenmesi fazla oldu. Buna tüm modlardaki yolcu taşımacıları dahil.
Gelir kayıpları finansal durumu güçlü olanlar dışında pek çok kişiyi sıkıntıya soktu. Başlangıçta cazip görülüp yapılan vergi ve kredi borcu ertelemeleri ile yeni kredi teklifleri bile artık cazip gelmiyor. Zira yakın gelecekte de bunları ödeme gücü olmayacak gibi. Bu durumda yardım talepleri de hayli sıkıntılı. Neredeyse karşılıksız hibe dışında hiçbir şey cazip görünmüyor taşımacıya.
Şüphesiz ki, yardım istenecek makamlar yürütme organları. Bazı çok önemli olmayan konular Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetki alanında. Bunun dışındakiler başka bakanlıklarda. Bu nedenle Bakanlığın taşımacılara yardımcı olması da sınırlı oluyor, sadece başka makamlarla temaslarda aracılık edebilir. Bir de şunu unutmamak gerekir, yardım bekleyen sadece taşımacılar değil. Pek çok kişiye yardım edileceğini düşünürseniz karar vericilerin işi hayli zor. Bakanlığın taşımacılarla doğrudan ilgisi sadece uygulamakla yükümlü olduğu mevzuat konuları. Yani, kanun ve yönetmelik gibi konular.
Her çeşit mevzuat kamunun, üreticilerin ve tüketicilerin menfaatleri, can ve mal güvenliği, sağlık koşulları, rekabetin eşit şartlarda ve mutlaka yapılması, istikrar gibi amaçlarla düzenlenir ve bunlar gereklidir. Ancak bazı kişiler bu türden çizilmiş yolları sevmezler ve esneklikten hoşlanırlar. Kanunlar katıdır, katı olan kanunların bir yanı da meclisçe yapılıp meclisçe değiştirilebilecek olmasıdır. Bu nedenle kanunların katılıklarını aşacak bazı çözümler gerekir. Bakanlığa yetki verilmesi bundandır. Taşıma Kanunu’nda bu türden yetkileri görüyoruz.
Kanunda Bakanlık yetkileri
Bunlardan birincisi; yetki belgesi sayılarının sınırlandırılması hakkıdır. Kanunun 5’inci maddesindeki bu hak istenildiği zaman kullanılabilir. Ama ben katkısı olacağını düşünmüyorum.
İkinci husus ise ücretlerle ilgili taban ve tavan fiyat uygulamasıdır. Buda ücret tarifeleri başlıklı 41’inci maddede yer almaktadır. Buna ilişkin olarak madde 12’de ücret ve zaman tarifeleri için Bakanlığın onayı şartı da bulunmaktadır. Bu ikisi birleştirildiğinde Bakanlık bazı ücretlerde belirleyici olabilir ama bunun da etkisi bir konu hariç sınırlı kalacaktır. Bunun dışında Bakanlığın uluslararası taşımalarda bazı izinleri verme, kota belirleme, geçiş ücretleri belirleme yetkileri var ki, bunları Bakanlık zaten sürekli olarak kullanmakta.
Kanunda diğer yetkiler
Bu yetkilerin dışında Taşıma Kanunu’nda yönetmelikle düzenlemek üzere Bakanlığa verilen bazı yetkiler daha bulunuyor.
Birincisi; iliçi ve kısa mesafeli taşımaların valiliklere bırakılması.
İkincisi; belediye alanındaki taşımaların belediyelere bırakılması.
Üçüncüsü; Bakanlığın bazı yetkilerinin başka kurumlara devri.
Bunun dışında Yönetmeliğin 27’nci maddesindeki ceza uygulamalarını, 32’nci maddesinde terminallerin özelliklerinin yönetmelikle belirleneceği hususları var. Yönetmelikle belirleme Bakanlığın en kolay kullanabileceği yetki türü olmakta. Zira kanunları değiştirmekte yetersiz olan Bakanlık, yönetmeliği istediği zaman değiştirebilme imkanına sahip. Buna göre de bazı şeyleri ayarlayabilir. Bu arada şunu da belirtelim ki, yetki belgesi ücretleri ve cezalar otomatik olarak güncellendiği için bunları, Bakanlığın pek belirleme imkanı yok. Artışları değil ama ana rakamları değiştirerek bu konularda da taşımacılara kolaylık sağlayabilir.
Yönetmelik düzenlemeleri
Daha önce de yazılarımızda belirttiğimiz gibi, yönetmelik düzenlemeleri mevcut bir kuralı kaldırmak, değiştirmek, yeni kural eklemek şekillerinde olabilir. Bunlar, üzerinde detaylı durularak yapılması gereken değişikliklerdir. Tabii ki, bu değerlendirmeler pandemi döneminde yapılabilir. Ancak üzerinde titizlikle çalışmak gerekir. Bazı hususların gerek pandemiyle ilgili olarak gerekse pandemi dışında değiştirilmeleri hayli kolaydır.
Kolay değişiklik yapılabilecek bazı hususlar:
- Asgari kapasite şartları ve bunlar kaybedildiğinde uyum süresi
- Yetki belgesi alma ve yenileme ücretleri ve yetki belgesi süresi
- Çeşitli bildirimlerin süresi. Adres, taşıt değişikliği vs.
- Özmala göre sözleşmeli taşıt kullanım oranları
- Sürücü yaşları
- U-ETDS yükümlülüklerini bildirme süre ve kapsamı
- Mesleki yeterlilik belgeli personel eksikliklerinin tamamlanma süresi
- Seferlerin önceden iptal süresi
- Uyarma, sildirme bedeli
- Faaliyet durdurma limitlerinin yükseltilmesi.
Bu alanlarda değişiklik yapmak pek de kolaydır. Zira bazı rakamların değiştirilmesi yeter.
Pandemi dönemi değişiklikleri
Ancak şunu bilmek gerekir ki, bu alanlarda yapılacak değişikliklerin pandemi dönemine etkisi pek sınırlı olacaktır. Üstelik pandemi döneminde etkisi olacak diye, bunları değiştirmek de bazen olumsuz sonuçlar verebilir.
Dolayısıyla, bu türden değişikliklerin yapılmaları halinde bile geçici değişiklik olarak yapılmaları gerekebilir. Bu da pandemi koşullarının kalkmasından sonra eski şartlara dönüş anlamında olabilir. Ben burada iki konu üzerinde durmak istiyorum.
Terminal ücretleri
Yukarıda belirttiğim gibi, Taşıma Kanunu; her çeşit ücretin belirlenmesinde taban veya tavan getirme, uygun bulmadıkları ücretleri onaylamama şeklinde Bakanlığa yetki veriyor. Bu yetkinin terminaller için mutlaka kullanılması lazım. Kullanımı zorunlu olan terminallerin işletmecilerinin tekel konumunda olan bu yerlerde istedikleri ücreti uygulayabilmeleri büyük bir haksızlıktır. Bu nedenle terminal ücretleri her zaman tavan ücret olarak sınırlandırılmalıdır. Bu husus pandemi döneminde özel bir önem arz etmektedir. Bazı terminal işleticileri kendiliklerinden bu ücretleri sınırlayarak taşımacılara yardım etmiş olabilirler, ancak mühim olan bunu yapmayan diğerlerinin de bu şartlara getirilmesidir. Yani tüm Türkiye’de geçerli tek terminal tavan ücret tarifesi uygulanması her zaman önemlidir. Pandemi döneminde ise özel bir önem taşımaktadır.
Taşıtların kullanımı
Bir taşımacının yetki belgesinde kayıtlı taşıtlar bireysel (kiralanmış) ve özmal taşıtlardır. Bireysel taşıtlar zaten iş olmadığı dönemde de bu taşımacıdan ayrılıp başka bir yere geçebilirler, bu doğaldır. Taşımacıların da bunu engellememesi, sözleşme iptali için bazı şartlar öne sürmemesi gerekir. Zaten kendisi iş yaptıramadığı bireysel taşımacıların başkalarına gitmesine engel olmamalıdır.
İkinci husus ise özmal taşıtların kullandırılması anlamında olabilir. Bunların bir kısmı asgari kapasitenin üzerindeki özmallardır. Bunlar boş oldukları sürece başkalarına verilmelerinde bir engel yoktur. Taşımacılar, kendi özmallarını da başkalarına bireysel taşıt olarak zaten kullandırabilirler. Bunun tek engeli özmal taşıtların eksilmesi halinde bireysel taşıt sayısının sınırlanacak olmasıdır. Zaten taşımacı, bireysel taşıtlarını önceden göndermemişse ayrılmalarına müsaade etmemişse, kendi özmallarını başkalarına verme gibi bir seçeneği olmaz.
Peki, asgari kapasite oluşturan özmallar başkalarına verilebilir mi? Bence bu sadece pandemi dönemiyle sınırlı olarak Bakanlığın müsaadesi ile olabilmelidir. Bu, kendi faaliyetini durdurma hali için tanımlanmalıdır. “Ben artık geçici olarak, çalışmayacağım, faaliyetimi sürdürmeyeceğim” diyen bir taşımacıya bir süre için bu izin verilmeli ve asgari kapasitedeki özmallar dahil tüm taşıtlarını başkalarında çalıştırabilmesi imkanı yaratılmalıdır. Asgari özmalların bireysel taşıt olarak çalıştırılması belge kaybı yaratmamalıdır.
Ben, Bakanlığın pandemi döneminde yapabileceklerinin sınırlı olduğunu düşünenlerdenim. Taşımacılar da hangi konularda sıkıntıları varsa bunların Bakanlıkça çözülüp çözülemeyeceğini değerlendirerek istekte bulunabilirler. Bakanlığın bunlara sıcak bakacağını düşünüyorum, ancak geçici süre ile.
Not:
Terminallerle ilgili detaylı bir yazı hazırladım. Önümüzdeki günlerde gazetemizin internet sitesinden takip edebilirsiniz. ■