Geçen hafta başlığa, Gamze Özmen’in “Merhameti ben bir sudan öğrendim” dizesini taşımıştım.
Bu hafta, gazetemizin yüzüncü sayısı dolayısıyla tekrar etmek istiyorum. Çünkü biz karayolu yolcu taşımacıları, hem merhameti hem dayanışmayı hem de hayata ve olaylara önyargısız bakmayı bu sektörden, bu sektörde yaşadıklarımızdan öğrendik. Daha da önemlisi öğrendiklerimizi üstü üstüne koyup daha da çoğaltarak hayata uyarlıyoruz.
Hep söylerim, “sevgiler paylaşıldıkça çoğalır, acılar da paylaşıldıkça azalır”. Biz, aynı çatının altında ulaştırma hizmeti verdiğimiz diğer firmalarla birlikte rekabetle birlikte dostluğu paylaşırız. Birbirimizi takip eder, rakibimizde yeni otobüs varsa, biz de perona daha yeni araç sürmek için borca bile gireriz. Şu güzergahta yolcu potansiyeli görmüşsek hepimiz o yöne sefer koyarız; tabii, ondan sonra oturur hep birlikte ağıt yakarız, neden fizibilite raporu çıkartmadık diye. Hoş, çıkartsak ne olacak ki!
Günübirlik kazanıp günübirlik harcamaya alışmış bir sektörüz. O nedenle de, en ufak bir krizde bir sürü sıkıntı yaşarız. Ders çıkartmadığımızı hepiniz biliyorsunuz, fazla söze ne hacet!
Taşıma Dünyası, genç ve idealist arkadaşların büyük bir özveri ve büyük bir çabayla çıkarttıkları, sektörün tarafsız ve bağlantısız tek gazetesi. “Hızlı, güvenli, çevreci ve sürdürülebilir taşımacılık” sloganıyla tam 100 hafta önce yayın hayatına atılan Taşıma Dünyası, tüm zorlukları inanç ve bilinç gücüyle aştı, aşıyor, aşacak. Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım, “yolların kralı olmaz, kuralı olur” derken biz otobüsçülere bir mesaj veriyordu. Şimdi o mesajı biraz değiştirerek, haberin “kralı olmaz, kuralı olur” diyerek kurallı, etik haber yapan gazetemizi tebrik ediyorum.
Sektöre yeni bir soluk getiren, yeni bir bakış açısı kazandıran gazetemizi desteklemek, bir diğer açıdan sektörü desteklemek demektir. Çünkü sektörün geçmişi kadar geleceği de ancak ve ancak gazeteler, haber siteleri aracılığıyla aydınlanabilir. Ben sektörel gazeteleri de günlük ulusal gazeteleri de hassasiyetle takip ediyorum. Televizyonlarda haberleri de dikkatle izlerim. Yanlışları elemine edip doğruları büyütebilmek için bu şarttır. Öyle öğrendik büyüklerimizden… İşte onun için hala ayaktayız, yıkılmadık.
Karayolu yolcu taşımacılığında her yıl onlarca firma kapanır, yerine onlarcası açılır… Bu böyle fasit daire olarak devam eder durur. Kapanmamak için hayatı takip etmek gerekir. Artık firmaların başına geçen yeni kuşak yöneticiler de, dikkat ediyorum, böyle düşünüyor, böyle davranıyor. Geçmişten ders çıkarılmadan geleceğe bakılamaz.
Geçmişten geleceğe, sektörün durumunu gözler önüne seren Taşıma Dünyası’nın daha nice 100 sayılara ulaşacağına inanıyorum.
İyi ki varsın Taşıma Dünyası! ■