Röportaj / Erkan YILMAZ
Nazan Çelik Kaptan, 26 yıldır otobüs sektöründe. Turizm taşımacılığı alanı ile adım attığı sektörde şu an şehirlerarasında ve Has Turizm bünyesinde hizmet veriyor. Best Van Turizm Yönetim Kurulu Üyesi İrem Bayram aracılığıyla iletişim kurdum Nazan Kaptan’la. Öncelikle kendisine ilgisi nedeniyle teşekkür ediyorum. Sayın İrem Bayram’ın da Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.
KADIN SEVGİDİR, KADIN EMEKTİR, KADIN BAŞARIDIR
Trabzonlu Nazan Kaptan ile söyleşimize “Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu olsun” diyerek başlıyorum. Teşekkür ediyor, “Biz onu günden çıkardık, artık Kadınlar Haftası olarak kutluyoruz” diyor ve ekliyor: Dünya Kadınlar Günü önemli. Çünkü kadın annedir, kadın sevgidir, kadın emektir. Kadın var oluş sebebidir ve kadın başarıdır.” Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun.
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLUYORUZ
Biz de Taşıma Dünyası olarak Nazan Kaptan ve tüm kadınlar için diyoruz ki, “Kadınlar başımızın tacıdır”. Kadınlara yapılan her türlü zulmün son bulmasını diliyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz.
BEN BU İŞİ ÇOK İSTEDİM
Kaç yıldır kaptanlık yaptığını soruyorum. “Ben bu yollarda eskidim. Tam 26 yıl oldu” cevabını veriyor. Mesleğe nasıl adım attığını merak ediyorum: “Ailemin otobüs sektörü ile bağı olmamasına rağmen ben bu işi çok istedim. Benim tamamen kendi yeteneğimi ortaya çıkarmamla alakalı bu iş. Yetenekliydim, işi öğrenme konusunda. Sonra kendime de yakıştırdım, oturttum, kendimi de kabullendirdim. 9 yıla yakın bir süre turizm taşımacılığı tarafında yabancı turistleri Anadolu Turları ile gezdirdim. Daha sonra perona geçtim ve 26 yılı sağ salim gelebildim. Şu anda Has Turizm’de çalışıyorum.”
BU MESLEĞİN, KADINI ERKEĞİ YOK
Bu meslek zor gelmedi mi size diyorum. “Bu meslek herkes için zor. Erkek meslektaşlarımız için de kolay olduğu söylenemez. Bu işte insanların hiç özeli yok. Ben, ‘bugün randevu aldım, doktora gideceğim’ diye bir plan yapamazsınız. Bu, mesleğin zorluğu bayanı, erkeği yok. Zorluğu görüp kaçmadım. Sırtlanıyorsunuz, sonra bu meslek yapışıyor size. Bir de severek yapıyoruz. Diğer kaptan arkadaşlarımız için de bu böyledir diye düşünüyorum. ‘Sevmiyorum, ama mecburiyetten yapıyorum’ diyen çıkmaz. Sevmeden yapılabilecek bir iş değil çünkü. Bu iş bana göre bir sanat. Herkes şoför hatta sizin taşıdığınız 50 yolcunun hepsi şoför. Ama otobüs şoförlüğü apayrı bir iş. Bir de şehirlerarasında kaptanlık yapmak daha da farklı bir duygu veriyor, karizma katıyor insana.”
A… KADIN KAPTAN!
Türkiye’de kadın kaptanlara çok alışkın olunmadığını da gözlemlemiş Nazan Kaptan, “Yolda görenler oluyor, sosyal medyadan bana ulaşanlar oluyor ‘Ablacım ben yanından geçen tırın şoförüyüm. Yolun açık olsun’ diyor. Yolcular, ‘A, kadın kaptan diye şaşırıyor ve ‘Bayan mı, götürecek beni’ diyor. Ama ‘A, bayan götürecekse ben gidemem, korkarım’ diyen de olmadı. İnsanlar eline, ayağına, mimiklerine bakıyor, seni gözlemliyor, rahatlığını görünce daha garajdan çıkmadan o da rahatlıyor. Siz de o duyguyu veriyorsunuz zaten. Yolcu koltukta sarsılmayacak. Diğer taşıtlardan farkımız da bu. Duruş mesafenizi her zaman iyi ayarlamak durumundasınız ki, yolcu sizin farkınızı görsün. Şehirlerarasında faal olarak çalışan bir tek ben görünüyorum kadın kaptan olarak. Reklamları çıkıyor, ama faal olarak bir tek ben varım diye düşünüyorum. Ama çok istiyorum bu işin eğitimini görsünler ve sektöre adım atsınlar. Ama sokaktan geçen bir kadın bile beni görünce hemen ‘ben de kaptan olacağım” diyor. Hatta polislerle karşılaştığımda, ‘kaptan olacağım’ diyen kadın polis de oldu.”
SERZENİŞİMİZ OLUYOR TABİİ
Bu mesleği bıraksaydım dediğiniz hiç oldu mu? “Tabii ki zaman zaman serzenişleriniz oluyor. Personel uyumsuzlukları, sıra uyumsuzlukları olabiliyor. Bazen size bir duygu geliyor, ama gidip iki saat uyuyorsunuz sonra her şey yeniden başlıyor…”
KAPTANLAR HER ŞEYİ BİLİR
Pandemi dönemini nasıl geçirdiniz diyorum, “İlk yasaklar döneminde biz de herkes gibi evdeydik. Ama evde olmak gerçekten çok sıkıcı geldi. Şoför, yoruldum bugün der ama iki saat uyuduktan sonra arabaya gidesi gelir, duramaz evde. Otobüs şoförlüğü bence böyle. Tır sürücüsü vazgeçer, taksi sürücüsü de vazgeçer, bırakabilir, servisçi bırakabilir bu işi, ama şehirlerarası çok farklıdır. Bir kaptan seferden gelir, üzerini değiştirir, kokularını sürer, bembeyaz gömleğini giyer, kravatını, apoletini takar. Belki ilkokul, belki ortaokul mezunudur ama görünüş itibariyle iki üniversite bitirmiş gibidir. Kaptanlar kendini çok iyi yetiştirir, her şeyi de bilirler. Genel kültürleri epey iyidir. Sonra aracına oturuş şekli bile farklıdır. Gerçek bir kaptan yolcu ile muhatap olmaz, muavin bir durum varsa gelip söyler. O direksiyondaki resim bambaşka bir şeydir. Sektörün yaşattığı zorluklar vardır, ama bu iş başkadır.”
PARANIN DEĞERİ
Kaptanlarla yaptığım röportajlarda en büyük şikayet konusunun eski saygınlıklarını görememek olduğunu söylüyorum. Nazan Kaptan, “Tabii ki ben de bunu gözlemliyorum. Bunu ben patronların çalışanı ezmesi olarak görmüyorum ama. Eskiden paramızın değeri vardı. Bir baba çalışır, 5 çocuğuna bakabilirdi, üstelik eşleri de çalışmazken. Ama günümüzde bir evde 5 kişi varsa, 5’inin de çalışması gerekiyor. Git gide paranın değeri düştü. Öte yandan sektörde eski kazançlar da yok. Maliyetler gerçekten çok ağır. Mazot, bakım gideri, personel, köprü ücretleri düşündüğünüzde çok zor işe devam edebilmek. Ben birçok firma sahibinin baba mesleği diye devam ettirdiğini düşünüyorum. Bundan bir kazanç sağlamasa bile bu kadar insan ekmek yiyor, babasının adı yere düşmesin diye devam ettirmeye çalışan insanlar var. Sektörde, denildiği gibi, şoföre eski saygı yok. Bunda da en büyük etken ekonomik, eski kazançlar yok.
MUAVİNE SÖYLE… 38 NUMARAYA GİTSİN
Teknolojinin geliştiğini, ancak yolcunun bu teknolojiyi doğru şekilde kullanmadığını söylüyor Nazan Kaptan: “Eskiden muavin, suyu, poşet içinde yolcuya doğru atardı, ‘kap abi geliyor’ diye. O günlerde bu bir kabalık olarak görülmezdi, ama günümüzde, biliyorsunuz artık insani kurallar değişti. Ama bu değişim de suiistimal noktasına bile geldi. Araç donanımlarında muavini çağırabilecek butonlar var. Yolcu istediği an çağırabilir. Muavin her 15 dakikada bir koridorda gezer, ama nasıl bir egodur. Yani bunu bilmek zor. Bayan yolcu 38 numarada oturuyor. Halkla ilişkileri arıyor, ‘söyleyin muavine, yanıma gelsin’. Halkla ilişkiler beni direksiyondayken arıyor ve gülüyor ‘Abla, muavine söyler misin, 38 numaraya gitsin.’ Ne yapalım gülüyoruz.”
HAS TURİZM TAŞIMA GÜVENLİĞİNE ÇOK ÖNEM VERİYOR
Nazan Kaptan, Has Turizm’in taşıma güvenliğine verdiği önemi ve katı kurallarını birçok firmada görmediğini de belirtiyor: “Has Turizm’in taşıma güvenliğine yönelik çok katı kuralları var. Kökten çözümleri var ve bunlar da gerçekten çok yerinde kurallar. Şimdiye kadar çalıştığım firmalar arasında en çok Has Turizm’de gördüm. Güvenliğe, insan hayatına çok daha fazla önem veriyorlar. Örnek cep telefonu. İşe alındığında, size yöneticiler, ‘cep telefonunu bir yerden alıp bir yere bile koymayacaksın. Direksiyonda cep telefonuna dokunmayacak, sigara içmeyeceksin’ diyor. Bunu diğer firmalar da uyarıyor, ‘cep telefonu yasak’ diyorlar, ama yolcu şikayet ediyor maaşından 500 lira ceza kesiliyor. O kaptan, o parayı ödüyor ve konuşmaya devam ediyor. Ama Has Turizm’de öyle değil, ‘sana para cezası keserim demiyor, iş akdini feshederim’ diyor. Bundan dolayı da gerçekten iş akdini fesih ediyor. Bu kesin bir çözüm olmuş. Diğer firmalar gibi cezalar kesebilir, şoförün maaşını yarıya düşürebilir bunu kâr gibi de görebilir, ama bu şirket bu şekilde düşünmüyor. Ayrıca seyahat süreci de çok ciddi takip ediliyor. Hangi kaptan kaç saat kullanmış, hangisi devralmış hepsi çok iyi takip ediliyor. Çok şükür bugüne kadar bir hayvan da olmak üzere yolda karşıma çıkan hiçbir canlının canını yakmadım. İnşallah bu şekilde jübilemi yaparım.”
KAPTANLARA YIPRANMA HAKKI VERİLSİN
Nazan Kaptan, yaptıkları işin çok ağır bir süreç içerdiğini de belirtiyor ve aynen hava taşımacılığında kaptanlara sağlanan yıpranma hakkının otobüs kaptanlarına da verilmesini istiyor: “Hava ve yol şartları kaptanları çok zorluyor. Bir kaza olduğunda 6-7 saat araç içerisinde bekliyorsunuz. O kaptan yolda mı gidiyor? Hayır, bütün taşıdığınız insanların canı sizin omuzlarınıza biniyor, o insanların nefesini hissediyorsunuz ve onların can güvenliğinden siz sorumlusunuz.”
OTOGARLARDA KAPTANLAR İÇİN DİNLENME ALANI YOK
İstanbul Otogarı’nı İBB’nin işletmeyi üstlenmesinden sonra çok ciddi bir değişim sağlandı. Şimdi İstanbul Otogarı’nda KAPTAN KÖŞKÜ adı verilen bir tesis inşa ediliyor. Bunu da konuştuk, Nazan Kaptan ile. Onun da İstanbul Otogarı işletmecisinden bir isteği var: “Lütfen, bayan kaptanların da orada dinlenmesine, vakit geçirmesine yönelik bir imkan da olsun. Bayan olarak 26 yıldır gömlek bulamıyorum. Erkek gömleği giyiyorum. İzmir’de otogarda bir SHELL İstasyonu var. Bu istasyona giriyoruz, depoyu full yapıyoruz. Ama lavabo ihtiyacını gidermek için adım attığımızda, ‘burada bayanlara yönelik bir lavabo yok’ cevabını alıyorum. Shell gibi bir kurum bayan lavabosu bulunmadığını söylüyor. O zaman ben de mazot almak için bir daha bu istasyona girmek istemiyorum. İstanbul Otogarı’nda yapılan tesisin her otogarda olması büyük önem taşıyor. Maddi bakımdan çok tatmin edici ücretlerle çalışmıyoruz. Antakya’dan İzmir’e gidiyoruz, bir duş olacak yer olmayınca insan zorluk yaşıyor. Uygun ücretlerin alındığı tesisler olabilir. Ankara Otogarı’nda otobüslerin park ettiği bir alanda bir restoran var. Oraya sadece otobüsçüler, kaptanlar gelir. Saatlerce yolu aşıp gelip, orada bir sıcak çorbasını içer nefes alır, yola devam eder. Pandemi sürecinde orayı da kapattılar. Düşünün kaptanın psikolojisini, nasıl güvenli şekilde yola çıkabilecek!
MASKESİNİ TAKMAYAN YOLCULAR VAR
“Pandemi sürecinde maskesini taktıramadığımız yolcular oldu. Ne söylesek faydası olmadı. Duyarsız insanlar var. Biz yapabileceğimizi yapıp alabileceğimiz önlemleri aldık. Şu ana kadar bir sorun olmadı. Pandemi dolayısıyla ayda 4-6 arasında sefer oldu. Seferler, kaptanlar arasında paylaştırılmaya çalışılıyor. Herkes bir ölçüde ücret alsın diye, ama düşük ücretler alınıyor tabii. Normal dönemde ayda 12 sefer yapılabilir.”
ÇOCUKLARIM İÇİN DE KAPTANIM
Nazan Kaptanın iki oğlu var; biri 37, diğeri 30 yaşında. “İkisi de sektörden çok uzak, ilaç sektöründeler. Biri muhasebede, diğeri dağıtım tarafında. Ben ikisinin de bu işe yaklaşmasını istemedim. Bir evden bir kurban yeter diye düşündüm. Büyük oğlum heveslendi, Trabzon seferinde muavinlik yaptı. Bir restoranda otururken sahibi geldi. Yanımıza oturdu, ‘bir evden bir kurban yetmez mi’ dedi, ‘Allah korusun, yolda bir şey olsa’ dedi. Ben istemedim onlar da yönelmediler. Onlar için ben anne değil kaptanım. Kaptan aşağı, Kaptan yukarı. Kaptan derler bana. Onların çocukluğundan beri bu işte olduğum için onlara çok farklı gelmedi bu meslek. Başkalarının anneleri nasıl çalışıyorsa, onlar da beni öyle görüyorlar. Bazen internette hava durumuyla ilgili haberleri görünce Kaptan filan yerde sıkıntı var, Kaptan, Alacabel’de buzlanma varmış haberin var mı diye ararlar, mesaj atarlar.”
ARKADAŞLARINI İNANDIRAMAMIŞ
“Oğlum ofisteyken arkadaşları videolara bakarken, ben çıkmışım karşılarına… Tabii, kızlar beni tanımıyorlar. Oğlumu çağırıyorlar, ‘Güney, gel bak bak; kadınlar ne işler yapıyor?’ Oğlum bakıyor, ‘annem o benim’ diyor. Oradaki arkadaşları inanmıyor ve ‘bundan da kendine pay çıkarmasan olmaz” diyorlar. Çağırayım, gelsin diyor arkadaşlarına… Tabii, arkadaşları gerçeği öğreniyorlar.”
BEST VAN TURİZM’İN YERİ AYRI
Best Van Turizm’de 7 ay kadar çalışmasına rağmen hem firma hem Van çok özel bir yer etmiş Nazan Kaptan’ın gönlünde: “Van benim için çok başka bir yer. Bugün Türkiye’de en çok gitmeyi sevdiğim il Van. Best Van Turizm bünyesinde de çalışmak beni çok mutlu etti. Ancak birtakım olumsuzluklar ve yaşam şartlarımın uygun olmaması nedeniyle bırakmak durumunda kaldım. Sayın İrem Bayram’ı çok seviyorum ve çok beğeniyorum. Yüzlerce çalışanı, büyük bir otobüs filosunu bir kadın olarak başarıyla yönetiyor. Bir kadın olarak ben de gurur duyuyorum kendisiyle.”
BU MESLEĞİ TAVSİYE EDİYORUM
“Bayanlara bu mesleği tavsiye ediyorum ve sadece direksiyonundan, mesleğinden sorumlu olmalı. Kendi kendine başarmalı, kendine özgüveni olmalı. Ben bu meslekte var olacağım ve kendimi geliştireceğim anlayışı ile gelmeli. Hedefi bu meslek olmalı. Övünmek gibi olmasın ama biz de gençtik, güzeldik ama yere sağlam basmanın sonucunda Edirne’den Kars’a sevmeyenim, saygı duymayanım yoktur.”
KAPTANLARIN MORALİ BOZULMASIN
“Yolculardan biri şikayet etmiş olabilir, ama bu direksiyon başındayken kaptana iletilmemeli. Onun motivasyonu bozulmamalı. Direksiyondan insin, ondan sonra bir değerlendirme yapılsın, yoldayken şoför meşgul edilmesin. Buna firma yöneticileri de dikkat etmeli.”
YOLCULAR İÇİN DE ZORUNLU OLMALI
“Emniyet kemerlerinde bir eksiklik olunca araçlarımız muayeneden geçemiyor, ayrıca kontroller sırasında cezai işlem uygulanıyor. Neden aynı zorunluluk yolculara getirilmiyor. Yolcuları uyarıyoruz, anonslar yapılıyor ama buna rağmen dikkate alınmıyor, muavin arkadaşlarımız ısrar ettiğinde şiddete maruz kalıyor ve ne acıdır ki kaza sırasında kemer takılmadığından ölümler meydana geliyor. Araç içinde kontroller yapıldığında yolculara da cezai işlem uygulansın ki kemerler takılsın, insanlar ölmesin.”
BENİ İNDİR DİYE BASKISI
“İnsanlar istedikçe istiyorlar. Şehiriçinde durulması mümkün olmayan yerlerde ‘beni indir’ diyerek kaptana baskı yapılıyor. Siz bunun mümkün olmadığını, yasak olduğunu söylediğinizde, ‘ben her zaman burada iniyorum’ denilerek ısrara devam ediliyor. Lütfen yolcular bu baskıyı yapmasın. Bu durum büyük kazalara davetiye de çıkarabilir.”
YILDIZA RÜTBE SORULMAZ
“Mercedes-Benz otobüslerin güvenlik donanımları için söylenecek bir söz yok gerçekten. Daha önce de Mercedes’ten gelenlere, şoför tabiriyle, “Yıldıza Rütbe Sorulmaz” demiştim. Çok hoşlarına gitmişti. Söylenecek çok fazla söz yok. Gerçekten aracın özelliklerini bilen kaptanlar için Mercedes otobüsler gerçekten mükemmeller.”
ÜRETİCİLERDEN İKİ İSTEK
“Üreticilerden isteğim, yatak yerlerini daha güzel yapmaları. Yatak yerinin bir köşesine bir lavabo konulabilir, yüz ve el yıkama için. Biz makyajımızı yapabiliriz. Erkek kaptanlar da tıraş olabilir. Isıtmalar var, ancak yatak yerinde klima yok. Kaptan orada pişiyor. Telefonlarımızı şarj etmek için konulan prizler iyi oldu. Bir de araç içinde kaptanın özel eşyalarını koyabileceği bir dolap olmasını istiyorum. Paltomu katlayıp koyabileceğim bir dolap olmalı. Ben koltuğun arkasına paltomu asmaktan hiç hoşlanmıyorum. Çok hoş görünmüyor. Yan camın kenarına kaptanlar montlarını asıyor, ama bu görüntü Kaptan Köşkü’nün karizmasını bozuyor.