HABER- ANALİZ: DR. ZEKİ DÖNMEZ
17 Aralık 2018 tarihli Havayolu+Karayolu Kombine Yolcu Taşımaları Genelgesi değişti. Eskisini yürürlükten kaldıran 4 Şubat 2020 tarihli, yeni yapılanma sonrası adıyla Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan yeni genelge, tümüyle eskisinin yerini almış durumda. Gerek eski gerekse yeni genelge yapı olarak aynı. Biz de buna dayanarak yeni genelgeyi eskisine göre değişiklikleriyle açıklamak istiyoruz.
Genelgenin bölümleri
Genelgeler; 1- Otobüsle yapılan tarifeli kombine taşımalar, 2- Otobüsle yapılan tarifesiz kombine taşımalar, 3-Otomobil ile kombine taşımalar, 4- Ortak ve diğer hükümler olmak üzere 4 bölümden oluşuyor. Sonunda da geçici ve son hükümler yer alıyor.
Otomobille taşımacılık
Şehiriçi- şehirdışı ve iliçi-ildışı ayrımı olmaksızın yerleşim yerleri arasında uçak+otomobil şeklindeki kombine taşımalarda eski ile yeni genelge arasında bir farklılık bulunmuyor. Yine A1 belgeleriyle bu taşımalar aynı şartlarla yapılmaya devam edilecek.
Otobüsle tarifesiz taşımacılık
Genelgelerdeki yerleşim yerleri arasında uçak+otobüsle yapılan tarifesiz kombine yolcu taşımaları bölümlerinde yine otomobillerdeki gibi şehiriçi-şehirdışı, iliçi-ildışı ve ilin büyükşehir olması veya olmaması ayrımı olmaksızın eskiden var olan düzenleme aynen korunuyor. Bu taşımaların taşıma mesafesine bakılmaksızın yurtiçinde B2 veya D2, uluslararasında ise B2 belgeleriyle yapılacağı yeni genelgede belirtiliyor.
Bu husus; büyükşehir içi taşımaları da kapsayan yeni bir kazanım olarak algılanmış gibi görünüyor. Ancak bu husus eski genelgede de aynen var. Yani yeni bir kazanım söz konusu değil.
Otobüsle şehirlerarası tarifeli taşımacılık
Yerleşim yerleri arasındaki tarifeli taşımaların şehirlerarası karayolu kısmı B1 ve D1, uluslararası kısmı ise B2 belgeleriyle yapılmaya devam edilecek olup bir değişiklik görünmüyor. Ancak uçak+otobüsle yapılan kombine yolcu taşımalarının diğer bölümleri ise önemli değişiklikler gösteriyor.
Büyükşehirde B1 ve D1 ile tarifeli taşımacılık
Bu kısımdaki büyükşehir içi taşımalardaki önemli iki değişiklikten ilki, B1 ve D1 belgeleriyle bu taşımaların da yapılabilmesi. Yani İstanbul için konuşursak Havalimanı-Bakırköy veya Havalimanı-Çatalca, İzmir için konuşursak, Havalimanı-Karşıyaka veya Havalimanı-Çeşme arasında B1 ve D1 belgeleri ile bilet kesmek kaydıyla tarifeli taşıma yapılabilecek. Sanılanın aksine B2 ve D2’ler için büyükşehir içiyle ilgili yeni bir düzenleme yokken, B1 ve D1’ler için ek kazanım söz konusu. Bu durum, tarifesiz taşımacılar hatta tarifeli taşımacılar için bile şaşırtıcı gelebilir, yanlış anlayıp yanlış bilgilendirdiğimiz düşünülebilir. Ama gerçek bu. Bu arada B2 ve D2 belgeli taşımacılar, kendi hak iddiaları için “Ama bizim tanımımızda şehiriçi veya şehirdışı ayrımı olmaksızın yurtiçi taşıma deniyor” diyebilirler. Haklı da olabilirler. Ancak bilinmeli ki, aynı husus tarifeli taşımacılar için de geçerli. Onların da tanımı yurtiçi taşıma.
Büyükşehiriçi diğer otobüs taşımaları
Eski genelge de yer alıp yenisinde de korunan bir düzenleme var: Havalimanı işletmecisinin görüşü de alınarak Bakanlıkça izin verilenlerin de bu taşımaları yapabilmesi. Bunu önceden hak sahibi olmayan B1 veya D1’lere izin verebilme şeklinde yorumlamak mümkün idi. Şimdi ise B1 ve D1’ler zaten hak sahibi olduğuna göre kim olabilir. Herhalde yetki belgesiz veya başka türlü bir belge sahibi olmayacak.
Eski veya yeni genelgelerde yer alan bir husus daha var. Havalimanları Yer Hizmetleri Yönetmeliği (SHY-22) uyarınca A grubu çalışma ruhsatı alan ( bunun Karayolu Taşıma Yönetmeliği ile verilen A veya diğer taşıma belgeler ile bir alakası yok) kişilerin de bu taşımaları yapabilmesi. Burada diğer şartları da sağlamak kaydı bulunuyor. Ancak bunun ne olduğu tamamen belirsiz. Örneğin; Karayolu Taşıma Yetki Belgesi var mı? Varsa o zaten yeni düzenlemeye göre hak sahibi. Yoksa böyle bir taşıma mümkün mü? Bu Ulaştırma Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen bir izinle havayolu taşımacılığı yapılması gibi bir şey olmaz mı?
Belediye taşımaları genelgeden çıktı
Bu taşımalar için eski genelgede var olan büyükşehir belediyesi veya UKOME tarafından yetkilendirilip havalimanı işletmecisinin yer tahsis ettiği gerçek veya tüzel kişilerce taşıma yapılabilmesi hususu yeni genelgede yer almıyor. Buna göre artık belediye şirketleri veya belediyeden izinli şirketlerin artık taşıma yapamayacağı akla gelebilir. Bence bu doğru olamaz. Belediyeler kendi alanları içindeki herhangi iki nokta arasında tarifeli taşıma hattı açıp işletebilir veya işlettirebilirler. Bunun için havalimanı işletmecisinin oluru bile gerekmez.
Büyükşehir olmayan illerde tarifeli iliçi taşımalar
Büyükşehir olmayan illerdeki iliçi taşımalarla ilgili bölümde de bir değişiklik var. Bu taşımalar eskiden sadece D4 yetki belgeleri ile yapılabilirken şimdi bunların yanı sıra SHY-22 uyarınca A Grubu Çalışma Ruhsatı alanlar da bu pastadan pay alabilecek. Bunun eleştirisi zaten yukarıda büyükşehir içi taşımalar için yapılmıştı. Yine bir garip hak yaratılıyor. Üstelik burada diğer şartları sağlama gibi bir kısıtlama da yok.
Yolcu bileti düzenlenecek
Yeni genelgenin ortak ve diğer hükümler başlıklı 4’üncü ve son bölümünde de eskiye göre bazı değişiklikler var. Bunlardan birincisi büyükşehiriçi taşıma hakkı verilen B1 ve D1 belgelerinin de bu taşımalarda yolcu bileti düzenlemesi. Zor olsa da normal.
Güzergah kısıtlamalarına uyma kalktı
Taşımanın şehiriçi kısımlarında (varsa) yerel makamların güzergah kısıtlamalarına uyma şartı yeni genelgede yer almıyor. Bence normal. Bu durum uymamanın serbestliği anlamına gelir mi? Bence gelmemeli. Burada bu şart aranmasa da belediye kendi mevzuatına göre bu şartı koyup kendi alanında faaliyet gösteren herkese uygulayabilir. Zira oranın patronu o. Zaten belediye alanındaki servis ve benzeri tüm taşımalar için bu zorunluluk var.
Otobüs yaş şartı kalktı
Otobüsle taşımalarda başlangıçta en fazla 5, kullanım boyunca en fazla 9 yaş şartı, yeni genelgede yer almıyor. Bu da çok normal. Kurallar mümkün olduğunca genel olmalı.
İlginç hususlar!
Bakanlıkça verilecek izinlerin havalimanı işletmecisinin görüşü de alınarak uygun bulunması halinde verilmesi hususu yeni genelgede de korunuyor. Bu izin hangi izin? Artık belge sahiplerine zaten hak verildiğine göre ayrıca izin kim için gerekli? Yeni genelgede şarta tabi olmaksızın B1 ve D1 belgelerine verilen taşıma hakkı bir şekilde sınırlandırılmak mı isteniyor? Eski genelge de yer alıp yeni genelgede de korunan “Bu genelge kapsamında taşıma yapacaklara ilişkin ihale ve Bakanlıkça süreli yetkilendirme” hususu anlaşılmazlığını koruyor. Hiçbir yerde hakların kullanımı ihale veya yetkilendirmeye bağlanmazken burada bunun geçmesi kafaları hayli karıştırıyor.
Havalimanı kara sahasına girişler ile buna ilişkin denetimin havalimanı işletmecisinde olduğu şeklindeki düzenleme de varlığını koruyor. Ancak kapsamını anlamak pek kolay görülmüyor.
Havalimanın kullanmanın kısa süreli indirmeler/bindirmeler dışında bir bedeli olacaktır. Yine buradan faydalanmanın kurallarına da uymak gerekir. Bunlar açıklanmalı. Özel de olsa kamu adına işletilen havalimanlarında keyfilik anlamında uygulamalardan kaçınılmalı, taşımacılara eşit davranılmalıdır. Birde toplu taşımalara olumlu bir yaklaşım gösterilmelidir.
Belirsiz zorunluluklara uyum!
Geçici ve son hükümler bölümünde “yeni genelgenin birinci maddesinin (a) bendi kapsamında bulunanların (Büyükşehir içinde otobüsle tarifeli taşımacılık) 6 ay içinde genelge hükümlerini sağlama zorunluluğu” bulunuyor. Bu zorunluluğu anlamak mümkün değil. Örneğin; bu kapsamda taşıma hakkı verilen B1 ve D1 belgeleri için herhangi bir zorunluluktan söz edilmiyor. Diğerleri için de durum benzer. Pek çok kötü ifade veya belirsiz ifade örneğinden biri de bu.
Genel değerlendirme
Bakanlık belgelerinin büyükşehir içi tarifesiz taşıma yapıp, yapamayacağı hep tartışılıyor. Bu tartışmada, tanımdaki tarifeli sözcüğünden hareket ediliyor. Ben de bu iddia sahiplerine aynı ifadenin tarifeliler için de olduğunu belirtip dikkatli olmaya çağırdım. Şimdi B2-D2’lerle ilgili tartışma sonuçlanmadan B1-D1’ler de yeni verilen hakla bu kavganın kapsamına girdi. Yani tam anlamıyla bu kavga büyüdü. Ben büyüyen bu türden kavgaları severim. Çünkü çözüm bunun arkasından gelir.
Şimdi tüm otobüs belgeleri hatta otomobil belgeleri de büyükşehir içi taşıma hakkına sahip olmuş gibi görünüyor. Peki ya Trafik Kanunu’nun “Belediye izni olmadan büyükşehir içinde hiçbir taşıma yapılamaz” diyen ek maddesi yürürlükten kalktı mı? Üstelik bu düzenleme, adı geçen belge sahiplerini belediye izninden muaf tutmuyor. Kanun varken genelge hatta yönetmelik hükmü esas olabilir mi? Kesinlikle hayır. Tabii adı geçen kanun düzenlemesi kalkarsa sorun çözülebilir. Bana göre bu dahi yetmeyebilir. Belediye kanunlarındaki haklar da dikkate alınmak zorunda değil mi?