ATO Başkanı Gürsel Baran, yazılı bir açıklama yaparak, konkordato ilan etmek için başvuruda bulunan şirket sayısındaki artışın ticari hayatta tedirginlik oluşturduğunu kaydetti. 2023 yılında konkordato başvurusu yapan bin 516 şirketten 519’unun geçici mühlet kararı, 353’ünün de kesin mühlet kararı aldığının ifade edildiğini hatırlatan Baran, bu yıl ise Ocak-Temmuz döneminde rakamların geçen yılın tamamının üzerine çıktığını ve bin 554 şirketin konkordato başvurusunda bulunduğunu, 788’inin geçici mühlet 311’inin de kesin mühlet kararı aldığını kaydetti.
Nakit akışı bozulan ve taahhütlerini yerine getiremeyen şirketlerin konkordatoya başvurduğunu da kaydeden Baran, “Firmanın konkordato başvurusu kabul edildiğinde, firma adeta bir koruma çemberine alınıyor. Mahkemenin belirlediği zaman içerisinde alacaklılar haciz işlemi yapamıyor, bankalar kredi borçlarını tahsil edemiyor ve ipotekler satışa çıkartılamıyor. Prosedür işletiliyor alacaklılarla toplantılar düzenlenip, alacak tutarında indirim yapılıp kalan tutar üzerinde de ödeme planı hazırlanıyor” dedi.
Konkordato ilanı sonrasında, konkordato ilan eden şirketle ticari bağı olan şirketlerin koruma çemberi dışında bırakıldığını, alacak tutarının bir bölümünden feragat ederek indirim anlaşmasını kabul etmek durumunda kaldığını, zamanında tahsil edemediği alacağının vadeye yayıldığını anlatan Baran, konkordato ilanı sonrasında da alacağını tahsil edip edemeyeceğinin belli olmadığını söyledi.
Ticarette konkordato tedirginliği
İş dünyasında, konkordato ilan örneklerinde gördüğü alacak-verecek ilişkilerinden dolayı -ya ticaret yaptığım şirket konkordato ilan ederse- tedirginliği başladığını kaydeden Baran, “Son dönemde, uluslararası alanda başarılı projelere imza atan, borsada işlem gören şirketlerin bile konkordato ilan etmesi üyelerimiz arasında tedirginlik oluşturuyor. Ticari hayat irili ufaklı şirketleriyle bir bütün ve birbirlerine zincir halkalarıyla bağlı. Bu halkadan biri konkordato ilan edip ödemelerini uzun vadeye yaydığında, ondan alacağı olan diğer şirketler ve onların da borçlu olduğu diğer şirketlerin nakit dengesi bozuluyor. Örneğin konkordato ilan eden büyük işletme için küçük denilebilecek bir meblağ, küçük işletmeler için iflas sebebi bile olabiliyor, yerine getirilmeyen her ticari sorumluluk, ticari hayatın düzenini bozuyor” diye konuştu.
Ticari hayatın sürdürülebilirliği ve güven ortamının korunması adına, konkordato sisteminin yenilenmesi gerektiğini dile getiren Baran, konkordato fonu oluşturularak, konkordato ilan eden şirketlerin diğer şirketlerin de iflasına neden olmasının önüne geçilebileceğini bildirdi. Baran, “Bir firma konkordato ilan ettiğinde alacaklılar, fondan tahsilatını yapabilir ve konkordato ilan eden firma da daha sonra borçlarını bu fona ödeyerek süreci tamamlayabilir” dedi. Baran, sistemin mevcut haliyle devam etmesi durumunda, konkordato mağdurlarının ortaya çıkacağını dile getirdi. Baran, konunun TBMM açıldığında, gündeme alınması gerektiğini de ifade etti.