Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, yılın ilk dört ayında yüzde 27 artış gösteren kamyon pazarında Mayıs-Haziran aylarını kapsayan iki aylık dönemin toplamında yüzde 23 daralma gerçekleşti. İlk altı aylık dönemde iç pazarda toplamda 10.914 adet kamyon satıldı. Son aylarda yaşanan yavaşlamayla birlikte Ağustos ayında ağır ticari vasıta satışlarının durma noktasına geldiğini belirten OSD Başkanı Haydar Yenigün konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Senenin ilk yarısı geçen seneye göre daha iyi geçmiş olmakla beraber, Mayıs ayında başlayan yavaşlama eğilimi ve Ağustos ayının ilk haftasındaki ekonomik gelişmeler sonucu, kamyon pazarı açısından iyi bir sene olmayacağının işaretlerini vermektedir. Durma noktasına gelen satışların toparlanması ise zaman alacaktır” ifadelerini kullandı.
2018 yılının ilk çeyreğini iç pazarda artış göstererek geride bırakan Türkiye kamyon pazarı, Mayıs ve Haziran aylarında önemli seviyede daralma yaşadı. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, yılın ilk dört ayında yüzde 27 artış gösteren kamyon pazarında Mayıs-Haziran ayını kapsayan iki aylık dönemin toplamında yüzde 23 daralma gerçekleşti. İlk altı aylık dönemde iç pazarda toplamda 10.914 adet kamyon satıldı. 2018 yılı ilk yarısında kamyon üretimi yüzde 47 artış ile 14.891 adet olarak kaydedilirken, bu dönemde ülkemizden yapılan kamyon ihracatı yüzde 65 artış gösterdi. Türkiye’de üretilen her 100 kamyonun 41’inin ihraç edildiği dikkate alındığında, iç pazardan kaynaklanan üretimdeki yavaşlama ihracat ile büyük ölçüde desteklendi.
Uygun maliyetli kredi önerisi!
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, “Kamyon pazarı Mayıs-Haziran ayları toplamında yüzde 23 daraldı, yılın ilk yarısında ise yüzde 7 artış gösterdi. Bu artışın baz etkisi kaynaklı olduğunu gözden kaçırmamalıyız. 2015 yılı ile karşılaştırıldığında kamyon pazarının yüzde 52 daraldığı dikkat çekmekte. 2018 yılı ilk yarısında üretim ise yüzde 47 artış ile 14.891 adet olarak gerçekleşti. Bu dönemde kamyon ihracatımız yüzde 65 artış gösterdi. Ürettiğimiz her 100 kamyonun 41’ini ihraç ettiğimiz dikkate alındığında iç pazardan kaynaklanan üretimdeki yavaşlamanın ihracat ile büyük ölçüde desteklendiğini söyleyebiliriz. Kamyon üretiminin yarısından fazlasının iç pazar tüketimine yönelik olduğu dikkate alınınca, iç pazarda ikinci çeyrekte daralmaya başlayan ve Ağustos ayında durma noktasına gelen satışlar sonucu üretimimizin yavaşlama sürecine devam etmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Üretici firmaların yıllık bakım sürelerini uzatmalarına ek olarak üretim yapılmayan gün sayısının artması gibi kritik bir durum içinde olunması, sektörün oldukça zor günler geçireceğinin net göstergesidir.
İçinde bulunduğumuz satışların duraklaması döneminden çıkılmasının zaman alacağı beklenmektedir. Bu çerçevede, yıl sonunda üretimimizin 2017 senesinin gerisinde kalması beklenebilir. Beklenen daralmanın en düşük seviyede kalması için tedbir alınması gerektiğini değerlendirmekteyiz. Ülkedeki ticari faaliyetler için önemli bir gösterge olan kamyon pazarının eski rakamları yakalaması için ekonomik istikrar ortamının tahsis edilmesi, güven ortamının gelişmesi en önemli önceliktir. Ardından, konut sektöründe uygulamaya alınan uygun maliyetli kredi imkanlarına benzer nitelikte bir uygulamanın kamyon satışlarına yönelik olarak da sağlanması gibi satışları artırıcı etki yaratacak önlemler alınması gerektiğini değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Vergi sistemi değişmeli, satışları artırıcı teşvikler getirilmeli”
Türk otomotiv sektörünün gücüne ama bir yandan risklere de dikkat çeken OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, “12 yıldır ülkemizin ihracat lideri olan otomotiv sanayimiz 2017 yılında gerçekleştirdiği 1,696 milyon adetlik üretim, 1,333 milyon adetlik ve 29 milyar dolarlık ihracat ile ülkemiz ekonomisine sağladığı katkıyı en üst seviyeye taşımayı başarmıştır. Ulaştığı yetkinlik seviyesi ile küresel platformda önemli bir oyuncu olduğunu ispat eden sanayimizde mevcut yatırımların korunması ve yeni yatırımların çekilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu noktada yabancı yatırımcılar için ön plana çıkan en önemli hususlar ekonomik istikrar, öngörülebilirlik ve kuvvetli bir iç pazara sahip olmak olarak tanımlanabilir. Otomotiv sanayii yapısı gereği faaliyetlerini uzun dönemli planlar üzerine kurgulamakta, projeler 5-10 yıllık projeksiyonlar üzerine oluşturulmaktadır. Ekonomideki tüm hareketlilik proje planlarına artı veya eksi olarak direkt olarak yansımaktadır. Bu noktada ekonomik istikrar ön plana çıkmaktadır. Öte yandan, üretimin tamamının / büyük kısmının ihracata yönelik kurgulanması yatırımların sürdürülebilirliği açısından büyük risk oluşturmaktadır. İç pazarımız 2015 yılından bugüne gerileme kaydetmekte olup 2017 yılında 1 milyon sınırının altında kalmıştır. 2018 senesinde iç pazarda ve dolayısıyla da toplam üretiminde önemli gerilemeler kaçınılmaz gözükmektedir” dedi.
Bu noktada iç pazarın hareketlendirilmesinin büyük önem arz ettiğine dikkat çeken Otomotiv Sanayii Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, “Çok yüksek vergi yükü olan otomobillerde vergi sistemi yaklaşımında değişiklik olması, birim araç başına uygulanan vergiden ziyade, satılan araç sayısı artırılarak vergi artışı hedeflenmelidir. Öte yandan ticari araç kiralamasının önündeki engellerin bir an önce kaldırılması, hurda teşviki için uygulamaya alınan sistemin yeniden yapılandırılarak satışları artırıcı etki yaratacak seviyeye getirilmesi önemli görülen önlemler arasındadır. Başta kamyon olmak üzere, ağır ticari araç satışlarının teşvik edilmesi ise bir zorunluluk olarak gözükmektedir” açıklamasında bulundu.