Kira sözleşmeleri için uyarlama davası açılabilir

Gayrimenkul alanındaki davalarıyla sıkça gündeme gelen Çetinkaya, korona virüs salgını çok yeni bir salgın olması sebebiyle, bu alanda henüz karara bağlanan bir yargı kararı bulunmadığını ifade etti.

1 Mart’tan 30 Haziran’a kadar kira feshi yok

Çetinkaya, Covid-19 virüs salgının şu an itibariyle mücbir sebep olarak değerlendirilebilecek bir kavram olduğunu belirtti. TBMM’de kabul edilen yeni tedbir paketine göre, 1 Mart 2020'den 30 Haziran 2020'ye kadarki süreçte iş yeri kira bedelinin ödenememesi nedeniyle kira sözleşmeleri feshi edilemeyecek ve bu durum tahliye sebebi olamayacak.

Korona virüsü, ekonomik faaliyetleri etkiledi

Hem dünya genelinde hem Türkiye’de ekonomik faaliyetlerin yavaşladığını belirten Alperen Cihan Çetinkaya, “Birçok işveren, Koronavirüs salgını nedeniyle hedeflerini tutturmada güçlük çekiyor. Yeni tedbir paketi, piyasadaki hareketliliğin azalmasıyla birlikte kiralarını ödemekte zorlanan şirketler ve işyerleri için oldukça isabetli bir karar.” diye konuştu.

Ülkemizdeki durumun uzun bir süre devam edeceğini öngördüğünü belirten Avukat Alperen Cihan Çetinkaya,
“Borçlar Kanunu’nun 138.maddesi kapsamında öngörülmeyen olağanüstü bir durumun varlığı nedeniyle kiracının henüz borcunu ödememiş ve ifası aşırı ölçüde güçleşmiş olması halinde Mahkemeden sözleşmenin yeni koşullara göre uyarlanmasını isteme hakkı bulunmaktadır dolayısıyla, taraflar, kira sözleşmeleri kapsamında uyarlama talep ederek çökmüş işlem tabanının dengelenmesini sağlayabilecektir. Bunun yanı sıra, işbu uyarlama işlem temelini onaramaz ise sözleşmeyi fesih hakkı da olacaktır.” dedi.

Ev kira sözleşmelerinde de uygulanabilir

Kararın yalnızca iş yeri kiralarını kapsadığına dikkat çeken Avukat Alperen Cihan Çetinkaya, ev kiralarını mevcut mücbir sebepten ödeyemediğini kanıtlayan kiracıların da bu kapsama girebileceğine önemle dikkat çekti. Çetinkaya, “Yeni tedbir paketindeki bu karar konutları kapsamasa da, kiralarını ödeyemeyen kişiler bu durumun mücbir sebepten kaynaklandığını kanıtlayabilirlerse, onlara karşı da fesih ve tahliye yapılamaz.” değerlendirmesinde bulundu. Bunun için, kiracıların ev sahibine yazılı bir bilgilendirme yapmasının gerekli olduğunu açıklayan Alperen Cihan Çetinkaya, aksi takdirde ilerleyen süreçte bu durumu bildirdiğini yasal olarak kanıtlamakta zorlanabileceğini sözlerine ekledi.