TOBB Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım, Taşıma Dünyası’na sektörün mevzuat kaynaklı yaşadığı sorunlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Yıldırım, sektör mensuplarının ağır maliyetlerin yanı sıra mevzuat karmaşasının getirdiği zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldığına dikkat çekti: “4925 Sayılı Karayolları Taşıma Kanunu, 5216 Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu birbiri ile çelişen düzenlemeler içeriyor.”
Çalıştaya davet
Kamu otoritesinin bu çelişkileri giderecek çalışmaları başlatması ve sektör mensuplarının da beklentilerinin düzenlemelere yansıması adına bir çalıştay düzenleneceğinin bilgisini veren Yıldırım, “İstanbul Ticaret Odası’nda 12 Aralık Çarşamba günü ilgili Bakanlık yetkilileri ve meslek örgütlerimiz ve sektör mensuplarımızın katılımı ile bir Çalıştay düzenlemeyi istiyoruz. Bunun içinde tüm tarafları hem TOBB Sektör Meclisi adına İTO 23 Nolu Meslek komitesi adına bu çalıştaya davet ediyoruz” dedi.
Çok başlılık ve yetki karmaşası
Düzenlenecek çalıştay ile mevcut düzenlemelerin sektörün önüne çıkardığı engelleri kamu otoritesine aktarmak istediklerini belirten Yıldırım, “5216 Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir Belediye Kanunu ile bu mevzuata dayanarak kendi yetkilerini kullanıyor. Ancak burada yer alan düzenlemeler 4925 Taşıma Kanunu ile çelişiyor. Bazı belediyeler adeta Taşıma Kanunu’nu yok sayan anlayışla hareket ediyor. Bu yetki kargaşasının ortadan kalkması gerekiyor. Ulaşım alanında çok başlılık durumu oluştu. Tamamen bir yetki kaosu var. Bu iki düzenlemenin yanı sıra çelişki yaratan bir düzenleme de 2918 Trafik Kanunu. Bu kanunda yapılan 26 Ekim tarihli düzenlemeyle D2 belgeli taşımacılarına engel konulabiliyor. Bu üç yasanın dışında 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu da ayrı bir telden çalıyor ve turizm taşımalarını kendi alanına çekmeye çalışıyor” dedi.
Sektör mevzuata kavuştu derken…
Mevcut TBMMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım’ın Ulaştırma Bakanlığı döneminde “Türkiye’de dönen her tekerlekten, dönen her direksiyondan ben sorumluyum” dediğini hatırlatan Mustafa Yıldırım, “Sayın Binali Yıldırım’ın bu mesajı netti, biz de onun sözüne güvenerek oluşan düzenlemelerin her safhasına destek vermiştik. Mevzuattan yoksun sektörümüz mevzuatına kavuştu derken, diğer yasalarla çelişkiye düşer hale gelmesi sektöre birçok zorlukları da beraberinde getirdi. AB’ye uyum amacıyla olduğu belirtilerek otobüs tanımında yapılan değişiklikle 8+1 koltuklu araçla kullanılamaz duruma geldi.
Şehirlerarası tarifeli taşımacılık alanında çok büyük sıkıntılar yok. Sadece otogarların belediyelerin yetkisine bırakılmasının getirdiği bazı sorunlar var, ama turizm taşımacılarının yaşadığı sıkıntılar çok büyük. Turizmin gelişimi devlet politikasıdır. Yabancı konukları İstanbul turundan sonra Anadolu turuna çıkarmak çok eskiden beri var olan bir hizmet şekliyken Ankara’da turizm araçlarının belediye tarafından bağlandığına şahit olduk. Bir turizm taşımacısı turu yapabilmek için tüm Büyükşehir illerinden izin mi alacak? Bütün turizm taşımacılarını buna zorlamak ne kadar doğru bir yaklaşım? Bilgi alışverişi isteniyorsa, zaten Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın hayata geçirdiği U-ETDS ile bu mümkün olacak. Burada bir engel kalmayacak. 4925 Sayılı Taşıma Kanunu turizm taşımacılığı yapabilmeniz için “D2 belgesini almanız şarttır. Oysa belediyeler D2 belgesine sahip olmayan güvenliği de tam anlamıyla sağlanmamış araçlarla kültür turları düzenleyebiliyor ve bunlara herhangi bir engel çıkartılmıyor” diyor.
Çelişkileri giderilmeli
Yerel yönetimlerin uygulamaları ve düzenlemeleriyle ulusal mevzuatın uyum içinde olmamasına bir türlü anlam veremediklerini vurgulayan Yıldırım, “Mevzuatlar arasındaki çelişkileri yıllardır konuşuyoruz. Ama çözüm sağlamak bir türlü mümkün olmuyor. Kamu, yönetme gücünü kötüye kullanıyor. Eğer ulusal anlamda bir turizm taşımacılığı kuralı getirilemeyecekse biz neden D2 belgesi almak zorunda bırakılıyoruz? Bütün bu çelişkileri giderebilmek için bu çalıştay çok önemli. Bu çalıştayda karar verici konumundaki firma sahiplerinin de, meslek örgüt yöneticilerinin de bulunması çok büyük önem taşıyor. Buna katılım olmadığı takdirde bu düzenlemelerden şikayet etmenin de bir anlamı olmaz. Biz havanda su dövmeye devam ederiz. Ulaşım otoritesinin çokluğu, yetkili yokluğu yaşanıyor ve bu durum sektörü sıkıntıya sokuyor. Kamu otoritesinin de sektörün dile getirdiği sorunlara çözüm bulmada yardımcı olmalarını ve önümüzün açılmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Ulaştırma Danışma Kurulu
Sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’dan bir talepleri daha bulunduğunu belirten Yıldırım, “Sayın Binali Yıldırım, İstanbul Ticaret Odası’nda bir danışma kurulu oluşturulması yönünde sözler vermişti.
Köprü cezalarına çözüm
Son günlerde çok konuşulan köprü geçişlerinde yaşanan cezalara yönelik değerlendirmelerde de bulunan Yıldırım, “Buna bir an önce çözüm bulunması gerekiyor. Bu cezaların affedilmesine yönelik TBMM’de bir adım atıldı.
Bu adımın devamının gelmesi ve zaten çok büyük zorluklar içinde yaşam mücadelesi veren sektöre bir nefes sağlanması çok önemli.