Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Genel Başkanı Birol Özcan, Taşıma Dünyası’na Kurban Bayramı ve sektörün yaşadığı sorunlara yönelik değerlendirmelerde bulundu. Yaz döneminin sektör için çok olumlu geçtiğini, Kurban Bayramı’nın da 10 günlük tatile çıkması ile hareketliliğin üst düzeye çıktığını vurgulayan Genel Başkan Özcan, “Sektörümüz için hem yaz süreci hem de bayram dönemi çok iyi geçti. Hala da hareketlilik devam ediyor. Tahminimiz Eylül ayının tamamında hareketlilik devam edecek. Bu yaz ve bayram sektörümüz için bereketli oldu” dedi.
Kış zor geçecek
Yaz döneminde elde edilen kazancın kış sezonunu telafi edip etmeyeceği yönündeki sorumuza Birol Özcan’ın cevabı, “Zor görünüyor, ama olumsuz sözler de dile getirmek istemiyorum. Kış zor geçecek. En büyük sorunumuz Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Üçüncü köprü zorunluluğu çok ciddi maliyetler getirmeye devam edecek. Yapılan açıklamalarda Kınalı-Odayeri bağlantı yolunun 2018 içerisinde açılması ile otobüsler buraya yönlendirilecek. Bu da birçok zorluk daha getirecek” oldu.
Zorunluluğa yönelik eylem
Üçüncü köprü zorunluluğunun kalkmasına yönelik bir umudu olup olmadığı sorusunu da Birol Özcan şu şekilde cevapladı: “Benim bu zorunluluğun kalkmasına yönelik umudum hala var. OHAL yasası kalktıktan sonra, TOFED başkanlığına da hala devam ediyor isem, üçüncü köprü zorunluluğu da hala kalkmamış ise bu zorunluluğun kalkmasına yönelik bir eylem gerçekleştireceğim. Tarifesiz taşımacılık yapan otobüslerin birinci ve ikinci köprüyü kullanma hakkı varken, tarifeli taşımacılığa bu dayatma neden yapılıyor, bunu anlamak mümkün değil. Üstelik belgeler de birleşiyor. Bu büyük bir haksızlık. Biz demokratik şekilde tepkimizi otobüsçünün hakkını savunmak adına göstereceğiz. Bugün OHAL yasası yüzünden bu tepkimizi gösteremiyoruz.”
Kaptanların sigortası var mı?
Kaptanların yaşadığı sorunları Trafik Güvenli ve Karayolu Yolcu Taşımacılığı Çalıştayında gündeme getireceklerini de belirten Başkan Birol Özcan, “Kamuda çalışan şoförlerle sektörümüzde hizmet veren kaptanların maaşları arasında dağ gibi fark var. Bu durum nedeniyle sektörümüz kaptan bulamıyor. Servis şoförlerine yönelik mesleki yeterlilik belge düzeni geliyor. Kaptanların çalışma koşullarına yönelik de çalışmalar yapılmalı. Kaptanların sigortasız çalıştırılmasının önlenmesine yönelik Trafik Yönetmeliğinde bir değişiklik yapılarak, nasıl ehliyet soruluyorsa, denetimlerde kaptanın sigortalı olup olmadığı da sorulabilir. Ayrıca yapılacak düzenleme ile çift şoför ile yola çıkılması yerine belirli bir noktada dinlenmiş bir kaptanın sefere devam etmesi yöntemine gidilebilir. Bu maliyet getirebilir tabii, ama trafik güvenliği için önemli. Bagajda dinlenen bir kaptanın direksiyona geçmesi doğru değil. Bunun için de belirli noktalarda otogarlarda bu yapıyı oluşturmak gerekiyor. Bunun getireceği maliyetleri de firmalar planlı seferler yaparak, maliyetlerin altında bilet kesmeyerek, şehiriçi servislerini kaldırarak giderebilirler. Otobüsçü artık maliyet hesaplamasını iyi yapacak ve kaptanlarının iyi koşullarda çalışmasına dikkat edecek. Ayrıca denetimlerde otobüslerin nereden kalktığına yönelik uygulamalarda yapılmalı. Bir otobüs, Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş bir terminalden kalkmamışsa bunun cezası kaptanın ehliyetine de işlenmeli. Bu cezalar ehliyete işlenirse kaptan sokak arasından aracı kaldırarak sefere gitmek istemeyecek” dedi.
Etik değil!
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaşanan trafik kazalarında firmanın ismini açıklanacağına yönelik uygulamasını da eleştiren Birol Özcan, “Bu doğru değil. Etik değil. Bir şoförün yaptığı hatanın büyük bir filoya sahip firmaya mal edilmesi doğru olmaz. Buna yönelik düşüncemizi de çalıştayda dile getireceğim” diye konuştu. ■