Basın açıklamasına İTO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Orduhan, İTO Şehiriçi Taşımacılık Meslek Komitesi Başkanı Ali Bayraktaroğlu, İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, İSTAB Başkanı Ahmet Karakış katıldı. Basın açıklaması öncesinde İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, kısa bir konuşma yaptı: “Bir araya gelemediğimiz yönünde eleştiriler alıyorduk. Artık göründüğü gibi kimsenin özel bir çıkarı olmadan ticaret odası, esnaf odası, birlik Büyükşehir Belediyesi karşısında toplantılara katılan esnafın da şahit olduğu gibi; tek ses ve tek nefes olmaya başlamıştır. Bu bizim hakkımızı alma noktasında önemli bir mesafedir.”
İSAROD Başkanı Hamza Öztürk'ten Belediyeye sorular?
İSAROD Başkanı Hamza Öztürk, daha sonra basın açıklamasını okudu. Öztürk’ün okuduğu basın açıklaması şu şekildedir; Ülkemizin geçtiği bu sıkıntılı günlerde, İstanbul halkının ve kamuoyunun önüne böyle bir taleple ve açıklama ile çıkmayı arzu etmezdik. Ancak servisçi esnafı da herkes gibi hayatını devam ettirmek zorundadır. Sektör temsilcileri de her türlü sıkıntıların çözülmesi için her türlü çabayı göstermek durumundadır. Amacımız yaklaşık 14 aydır sürdürdüğümüz çalışmalarımızla bütün Türkiye’de servis araçlarına uygulanan plaka tahdidini İstanbul’da da hayata geçirilmesini sağlamaktı. Yaşanan bu sürece Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu sürece dahil olmuş, 25 Mayıs 2015 tarihinde Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleştirilen “Cumhurbaşkanımız Türkiye Esnafı İle Buluşuyor” adlı toplantıda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’a; ‘plaka tahdidi ile ilgili çalışmaları da siz yapın’ diyerek ve esnafa da dönerek; “Hayırlı olsun” demiş ve esnafa söz vermiştir. Bu sözden sonra plaka tahdidi olacak diye binlerce insan sektöre girerek, 25 Mayıs öncesi sektörde bulunan esnafın kazancında ciddi miktarda kayıplar olmasına sebep olmuştur. Büyük bir ümitle İstanbul’da plaka tahdidi beklerken görüştüğümüz İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, hiçbir sıkıntının olmadığını en kısa sürede açıklama yapılacağını defalarca tüm sektör temsilcilerine söylemişlerdir. Bu açıklamalar sonrasında da sektörde çalışan herkes, büyük bir ümitle bekleyiş içerisine girmiştir. 11 Şubat 2016 tarihinde yapılan UKOME toplantısında ise daha önce alt komisyon toplantılarında olduğu gibi, sektör temsilcilerinin değil, Belediye bürokratlarının sunmuş olduğu görüştür. İstanbul’da uygulanmaya konması ve planlanan yöntemin esnafın beklentilerine hiçbir şekilde cevap vermeyeceği, tam tersine bugün veya gelecekte esnafa hiçbir katkı getirmeyeceği görülecektir. Konuyu biraz açarsak, İstanbul’daki servis araçlarının sayısının bugün sınırlandırma olsa bile gelecek 5 yıl içinde ihtiyaç olmayacağı tüm sektör temsilcileri ve Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından bilinmekte ve söylenmektedir. Mevcut durumun bu olmasına rağmen tek amacı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gelir getirmek olan bu çalışmayı kabul etmemiz düşünülemez. Sektöre girişin önünün kesilmediği gibi, geriye dönükte Büyükşehir Belediye Kanunu’nun çıkmış olduğu tarih olan 2004 yılından bu yana servis aracı sahibi olup, bu işi bırakmış yaklaşık 50 bin kişiye de böyle bir hakkın verileceğinin ifade edilmesi ciddiyetten uzaktır. Esnafın mağduriyetinin giderilmesini bırakın, eve ekmek götürme noktasında esnafın sorunlarının artacağı aşikardır. Amacı sadece Belediyeye gelir getirmek olan biraz cezp edici tarafı ‘B’ plaka önerisine Belediye yetkililerinin de sıcak bakmadığını çok net olarak biliyoruz. Bugün ki, durumdan daha kötü olacağını düşündüğümüz; ileriki aylarda arz talep dengesinin sıkışacağı, eve ekmek götürmekte zorlanan esnafın gelecekte daha da zorlanacağını öngörmekteyiz. Türkiye genelinde uygulanan plaka tahdidi sisteminde olduğu gibi, esnafın rahatça çalıştığı, kazanırken zorlanmadığı belli standartları olan, denetlenebilir sürdürülebilir ve İstanbul’a layık bir sistem üzerine çalışmak yerine sadece Büyükşehir Belediyesine; nasıl gelir kazandırılabilir düşüncesi ile yapılan bu çalışmayı sektör temsilcileri ve esnaf olarak kabul etmiyor, alınan karar altında ezilmek istemiyoruz.
Sorular…
Şimdi tüm yetkililere sormak istiyoruz;
2-Ne değişti de, 2 Aralık’a kadar alt komisyonlarda 8 ay boyunca sektör temsilcileri ile tahdit için alınacak paraya kadar görüşüp bir anda vazgeçtiniz?
3-2016 İlk UKOME toplantısına sektör temsilcileri ile görüşmeden neden içeriği belli olmayan bir düzenleme ile geldiniz? Konuyu anlatamadan sektör temsilcilerinin bir tek kararlı duruşuyla düzenlemeyi daha dosyayı açmadan kapatıp, Sayın Hayri Baraçlı, tüm Başkanlara dönerek, “Tahditten başka bir şey istemiyorsunuz, ben bu konuyu Sayın Başkan Kadir Topbaş ile görüşüp ya evet, ya da hayır şeklinde önümüzdeki UKOME’de size bilgi vereceğim” deyip toplantıyı kapattınız?
4-Ne oldu ki; 11 Şubat 2016 UKOME toplantısında bir önceki UKOME’deki düzenlemeyi tekrar getirip yeni bir şey gibi sundunuz? Farklı bir şey sunacak var mı deyip, 10 dakika da Başkanların itirazı, TŞOF temsilcisinin şerh koymasına rağmen hayırlı olsun dediniz. Son olarak hani siz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak şerhli kararlar almazdınız, çok önemli kararlar şerhsiz geçerdi. Ne değişti de bu kadar önemli bir kararı yağmurdan mal kaçırır gibi şerhli geçirdiniz?
Bu duygu ve düşüncele doğrultusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon yetkililerinin alınan bu kararı yeniden tekrar gözden geçireceğini inanıyor, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın esnafa vermiş olduğu plaka tahdidi sözünün ivedilikle tüm sektör temsilcilerinin ve esnafın anladığı şekilde gerçekleşeceğine tüm kalbi ve duygularımızla inanmak istiyoruz. Bugün zamanını ve mesaisini buraya harcayan, tüm sektör temsilcilerine İstanbul Servis Araçları Odası’na, İstanbul Ticaret Odası’na, İstanbul Toplu Taşımacılar Birliği’ne ve tüm diğer esnaf odalarına esnafımıza teşekkür ediyor, Diyoruz ki sonuç alınıncaya kadar demokratik tepkilerimiz devam edecektir. Reisin sözü gecikmiş olabilir ama asla sözü yerde kalmaz.”
İSAROD Başkanı Hamza Öztürk’ün Basın açıklamasının ardından servisçiler; “Plaka istedik, sadaka değil, plaka hakkımız söke söke alırız” şeklinde sloganlar attılar.
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Orduhan: Yılmadan mücadele edeceğiz
Bugüne kadar plaka tahdidi konusunda gerek temsil ettiğim kurumların gerekse şahsımın bu konunun önünde bir engel olduğumu, bununla ilgili olumsuzluğun bizlerden kaynaklandığı yönünde çeşitli spekülasyonlar oldu. Bugün hepinizin huzurunuzda bir kez daha tekrar ediyorum; Bizim anladığımız anlamda yani; Ankara, İzmit gibi alınır, satılır, bir kıymet arz eden bir plaka oluncaya kadar, böyle bir plakalandırma yapılıncaya kadar hem temsil ettiğim kurumların hem temsil ettiğim kurumların hemde şahsım adıma tüm kalbimle bu mücadeleyi vereceğime ve bunu alıncaya kadar yılmadan bu süreci devam ettireceğime burada hepinizin huzurunuzda bir kez daha tekrar ediyorum.”
İSTAB Başkanı Ahmet Karakış: Mücadelemiz hakkımızı alana kadar devam edecek
Bende bu toplantıya katıldığınız için teşekkür ediyorum. Başkanlarımızın dediği gibi, mücadelemiz bugünle bitmiyor. Demokratik mücadelemiz hakkımızı alana kadar devam edecek. Bizde Cumhurbaşkanımızın sözünün yerde kalmayacağına inanıyoruz. Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz. En sonunda hakkımızın bize verileceğine inanıyoruz. Hepinize katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum.
16 Şubat 2016 tarihinde Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’ne bütün sektör temsilcileri ile gittiğimizde maalesef hiç birşeyin değişmeyeceğini hissettiğimiz için Hamza Başkan önderliğinde sizleri buraya toplama karar aldık. Bakın ben gerçekten bu kadar olacağını düşünmüyordum, yolda kalan bir sürü insan varmış. Plakanıza sahip çıktığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.