Otobüsle yolcu taşımacılığının esası kişilerin bir noktadan bir noktaya taşındığı tarifeli veya düzenli taşımalardır. Şehiriçi taşımalar dışındaki bu taşımalar kısa mesafe ve uzun mesafe (şehirlerarası şeklinde) ayrılıyordu. Uzun mesafelerde, öteden beri, çoğunlukla önceden tanzim edilen biletlerle hizmet veriliyor. Kısa mesafelerde biletsiz veya hareket saatinde hazırlanan biletler kullanılıyor.
Acente hizmeti
Bilet tanzim veya satışında asıl olan taşımacının veya otobüs sahibinin kendi biletlerini kendisinin satmasıydı. Bunun ara duraklarda getirdiği maliyetler, bu işi başkalarına yaptırma anlamında acenteciliği getirdi. Büyük şehirlerde de yolcunun yaşadığı yere yakın noktalarda bilet satabilme arzusu acentelik işini geliştirdi. Tabii ki bunda da servis hizmetlerinin bir payı oldu. Acentelik genelde taşımacı ile acente arasındaki sözleşmeye göre yapılıyordu. Bazen sözleşme dışı bilet veya rezervasyon türü satış da söz konusu olmaktaydı.
Karayolu Taşıma Yönetmeliği dönemi
Eskiden beri yolcu taşımacılığının ve acenteciliğin belge ile ve ilgili mevzuata göre yapıldığını biliyoruz. Karayolu Taşıma Kanunu sonrası çıkarılan yönetmelikler pek çok husus gibi bilet satışını ve acenteliği de yeniden düzenledi. Bunlardan birisi acenteyle taşımacılar arasında sözleşme zorunluluğu ve bir acentenin en fazla 10 taşımacıyla sözleşme yapabilmesiydi. Yani acente en fazla 10 taşımacıya hizmet verebilecekti. Bunun gerekçesini bugün tam olarak bilmiyoruz. Birincisi, bir acentenin tüm firmalara hizmet verme durumunun önlenmesidir. Böyle bir durumda tekel konumundaki acentenin taşımacılara istediği şartları dayatması mümkün olabilirdi. İkincisi ise bir yerde hepsi aynı acente ile çalışan taşımacıların acentenin de araya girmesiyle rekabetsiz tek fiyat uygulamaları olabilir. Bu arada, önceden acenteler kendi adına bilet bastırıp bunu satabilirken Yeni Yönetmelik döneminde bunların yasaklandığını da belirtelim. Yapılan bir değişiklik de Maliye Bakanlığınca onaylı elektronik ortamda bilet düzenleme ve acentelere de bunu düzenletme imkanı olan taşımacılar 10 sayısına dahil edilmedi. Niye, bilmiyoruz. Bu durum da yukarıdaki riskleri içermiyor muydu?
Çağrı merkezleri
İletişim yolcu taşımacılığında hep önemli olmuştur. Bunu taşımacı ve acenteler arasında boş yer takası rezervasyon ve iptali, sefer sırasında ileri noktalara boş yer bildirme gibi değişik hallerde gördük. Zamanla artan iletişim imkanları, taşımacıların çağrı merkezleri kurarak uzaktaki müşterilerine hizmet vermesi imkanını getirdi. Bu bir anlamda acentelere olan ihtiyacı ortadan kaldırdı veya azalttı. Peki, taşımacı olmayan biri birden fazla taşımacıya komisyon karşılığı çağrı merkeziyle hizmet verecek olursa bu bir acentelik hizmeti olmuyor muydu? Kanaatimizce bu bir acentelik hizmetidir ve bundan da zaten acenteler zarar gördüler.
İnternet ortamı
Gelişen teknoloji, pek çok hizmet gibi, çeşitli bilet işlemlerinin de internet üzerinden yapılmasına imkan verdi. Şimdi taşımacılar kendi biletlerinin satışında tabii ki bu imkanı kullanacaklar. Ya bazı kişilerin kurdukları portallar üzerinden taşımacılara hizmet sunması? Bu hizmet teknolojik bir acentelik hizmeti değil midir? Eğer böyle ise bunun da kurallara bağlanması gerekmez mi? Esas olarak bu portalların taşımacılara karşı tekel oluşturmasını ve portallar üzerinden taşımacıların bilet satış tekeli oluşturmasının engellenmesi gerekmez mi? Nasıl ki, klasik acentelikte bir acente, bir yerde en fazla 10 taşımacıya hizmet verebiliyorsa bunun aynısının veya benzerinin portallara da uygulanması gerekmez mi? Belki 10 taşımacı şeklinde değil ama portalların B1 veya D1 yetki belgesi sahiplerinin toplamı en fazla 10, yüzde 15, yüzde 20, yüzde 25, yüzde 35 gibi bir bölümüne hizmet vermesi şeklinde sınırlamalar gerekmez mi? Böylece en az 3-4-5-7-10 gibi portalların bulunması zorunlu olacak. Bu oranları aşacak, bozacak sayıda portal birleşmelerine tabii ki izin verilmeyecektir. Şimdi belirlenen yüksek belge ücretleriyle de adeta bunun tersi yapılmış, çok sayıda portalın piyasaya girmesi engellenmiş gibidir. Bu, yanlış bir uygulamadır.
Bazıları gelişen teknolojinin anlaşılmadığını düşünebilir. Ama en ileri aşamasında bile kapitalizmin özü rekabettir, rekabeti korumaktır. Bu arada portal kurulmalarının teşviki sırasında otobüsçü derneği, sivil toplum kuruluşu, yardım derneği sıfatları dahil hiçbir kuruluşa bu düzenlemelerde kuralları delme imkanı veya ayrılacağı tanınmamalıdır. Hatta bu düzenlemelerde bu hususlar esas alınmalıdır.
Acenteciliğin sonu
Bitirirken bir noktanın daha üzerinde durmakta fayda var. Acenteliğin sonu nereye gidiyor? Gelişen teknolojinin ortaya çıkardığı hizmetler karşılığında klasik acentelik günden güne kan kaybediyor ve bu, devam edeceğe de benziyor. Belki taşımacıların merkez veya şubelerinin bulunmadığı terminallerdeki acenteler bir süre daha yaşayabilir ama bunların sonunun piyasadan silinmek olabileceğini düşünmekte fayda var. ■