RÖPORTAJ: ERKAN YILMAZ
Antalya’da yüzde 60 turizm potansiyeli taşıyan ve en çok turist ağırlayan bölgelerden biri olan Side ve Alanya’da turistlerin transferini sağlayan turizm taşımacılarına yönelik 9 Ekim Cuma gününden itibaren başlatılan yeni bir uygulama krize neden oldu.
Antalya’da yüzde 60 turizm potansiyeli taşıyan ve en çok turist ağırlayan bölgelerden biri olan Side ve Alanya’da turistlerin transferini sağlayan turizm taşımacılarına yönelik 9 Ekim Cuma gününden itibaren başlatılan yeni bir uygulama krize neden oldu.
Manavgat Taşağıl kavşağı yakınındaki Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Denetim ve Kontrol İstasyonu’nda Side ve Alanya bölgesine giden turist otobüslerinin durdurulduğu ve yarım saat ile 1 saati bulacak şekilde bekletildiği kaydedildi.
2004 yılından itibaren turist taşınan araçlarda D2 belgesi kullandıklarını belirten sektör temsilcileri, 9 Ekim’den itibaren bu istasyondaki kontrollerde D2 belgesinin geçersiz sayıldığını, “Çok otelden turist getirip götüremezsiniz. Araç bir noktadan sadece başka bir noktaya turist götürebilir” denilerek ceza uygulandığını kaydettiler.
1.134 TL kadar ceza tutanağı tutulup adreslere sonradan gönderileceği de açıklanan şikayetlerde; 2006 yılında çıkartılan mevzuattaki bir maddenin gerekçe gösterildiği belirtiliyor. Bu mevzuata göre, örneğin turisti havalimanından alan aracın sadece bir otele gidebileceği, farklı otellerde kalan turistlerin aynı araçla taşınamayacağı yönünde hüküm bulunduğu belirtiliyor.
Mevzuat diyor ama…
Yaşanan bu cezaların ardından Antalya merkezli Side Turizm firma sahibi Ömer Bulut’un görüşlerini aldık. Cezaların Karayolu Taşıma Yönetmeliği içerisinde yer alan bir düzenlemeye göre kesildiğinin ifade edildiğini belirten Ömer Bulut, “Mevzuatta yazan düzenlemeye göre D2 belgelerinin bir noktadan alıp, bir noktaya taşımaya göre tanımlandığını söylüyorlar. Bir otele ancak transfer yapabileceğimizi, çoklu otel müşterisi alamayacağımızı gerekçe göstererek cezalar yazıldı. Özellikle Antalya bölgesinde böyle bir durum pratikte mümkün değil. Araçlardaki müşteri listesine bakıyorlar. O listelerden kaç otele yolcu götürdüğümüzü görüyorlar” dedi.
1134 TL ceza
Her bir taşımacıya 1134 TL ceza kesildiğini açıklayan Ömer Bulut, “Bu cezalar yaklaşık 10 gündür kesiliyor. Daha önce böyle bir uygulama yoktu. Bir süredir de kantar ile uğraş verdik. Otobüsleri kantara sokuyorlardı. Şimdi onu bir nebze durdurdular. Bizler 2004 yılından beri D2 belgemizle taşımacılık hizmeti veriyoruz. Şimdi ne oldu da bu cezalar yazılıyor, anlamak mümkün değil. Bugüne kadar bu tür bir cezalarla karşı karşıya kalmadık. Aşağı yukarı Side ve Alanya bölgesine çalışan tüm turizm taşımacılarına bu tür cezalar kesilmiş. Tek bir otele yolcu taşımak bizim için de avantaj olur. Ama gelin görün ki, bunu yapabilmek mümkün değil. Bir kere böyle bir araç zenginliği de böyle bir imkan da, böyle bir bütçe de yok” diye konuştu.
Cezaların kesilmesi durdu
Ceza kesmenin 15 Ekim’den itibaren durdurulduğunu da belirten Ömer Bulut, “Şu anda ceza kesilmiyor. Kesilen cezalar ne olacak bilmiyoruz. Tebligatları da yapılmıyor. Biz cezaların iptalini istiyoruz. Antalya’da belediye, İstanbul’da olduğu gibi turizm taşımacılarına yönelik bir belge veya izin de vermiyor. Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde yer alan bu düzenlemenin bir önce düzeltilmesi gerekiyor. Aslında D2 belgeli taşımacıların sıkıntıları bu düzenleme ile de sınırlı değil. Karayolu Taşıma Yönetmeliği daha çok D1 belgeli taşımacılara yönelik hazırlanmış. D2’nin ihtiyaçlarına cevap vermekte yetersiz kalıyor. D2 taşımacılarının farklı bir kapsam içine alınması ve bu hizmetin yapılış şekline göre düzenlemenin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Biz şehirlerarasındaki yapıya göre çalışmıyoruz. Havalimanından gelen yolcunun bagajı için ‘senin hakkın 20 kilo, seninki 50 kilo’ diyebilecek durumda değiliz. Bizim araçların şehirlerarasında olduğu gibi sürekli kantara sokulmasına da bir anlam veremiyoruz. Üstelik yüklerimiz de aşırı değil. Bizim otobüslerimizdeki doluluk oranlarımız zaten 35 civarında” dedi.
Belediye ile bizim işimiz yok
Her bölgede turizm taşımacısının farklı bir konsept içinde çalıştığını ifade eden Bulut, “Ağırlıklı işimiz yüzde 90 transfer. Ama İstanbul’da bir araç, aldığı grubu en az bir iki gün dolaştırıyor veya haftalık tura çıkıyor. Bizim konseptimiz farklı. Biz buradaki sıkıntılara göre konuşuyoruz. Ama turizmin büyük çoğunluğu Antalya bölgesinde dönüyor. En azından bizleri bir dinlesinler. Bizim her işimiz Ulaştırma Bakanlığı ile. Belediye ile bizim zerre kadar işimiz yok, gereksinimimiz de yok. Öyle bir şartımız yok, öyle bir kanun da yok” dedi.
Neden şimdi ceza kesiliyor
“Bu cezaların neden şimdi kesilmeye başlandığını bir türlü anlamıyoruz” açıklamasında bulunan Ömer Bulut, “Oradaki müdürün ya da elemanın, belki de merkezin tazyiki ile mi bu cezalar kesiliyor. Bildiğimiz kadarıyla insanların inisiyatifinde olmaması lazım, belgelerimiz tam. Her şeye uymaya çalışıyoruz… Kanunun istemediği birçok şeyi arabalarımıza takıyoruz: kameradır, GPS’dir, şoför takip sistemidir vb. Yani bunların hiçbirisi kanunda yokken, biz daha da ileriye gidip kendi güvenliğimiz açısından, epey bir yatırım yapıyoruz. Arada korsan gidenler, korsan çalışanlar, kaçak yolcu götürenler hiçbir şekilde cezalandırılmazken; biz faturamızla, vergimizle bu işi düzgün yapmaya çalışıyoruz. Acentemiz bize ne verirse, önümüze ne koyarsa onu yapıyoruz. ‘10 otele götüreceksin’ diyor, 10 otele götürüyoruz. Aslında bizi çok ilgilendirmeyen bir şey bu… Bana sorarsanız bir otel olması benim menfaatime. Hem aracım daha az yakar, hem işim erken biter, dolaşmam. Ama böyle bir şey mümkün değil” dedi. ■