UBER Engeli Turizm Taşımacısını Vuruyor

GÜNDEM

TTDER Genel Sekreteri ve Mini Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öksüz, 9+1 koltuklu araçlara güzergah izin belgesinin verilmediğine dikkat çekerek, “UBER’i önleyeceğiz derken, 40 yıldır turizm taşımacılığı içinde olan ve VIP hizmetle ülkemize önemli bir katma değer yaratan turizm taşımacıları büyük zarara uğruyor” dedi.

TTDER Genel Sekreteri Mehmet Öksüz, bu yıl yaşanan ekonomik zorlukların aşılmasında en önemli katkıyı turizm sektörünün sağlayacağını belirterek, “Bu katkıyı sağlayabilmesi için de turizm sektörüne yönelik doğru kararların alınması, denetim süreçlerinin doğru şekilde yürütülmesi şart. 1 Mart’ta Uludağ’da öğrencileri taşıyan otobüsün devrilmesinin sonucunda öğrendiğimiz bilgiler gerçekten denetim süreçlerinde eksiklerimiz olduğunu gösteriyor. Bu bir belgesiz korsan taşımacı. Ancak bunu kiralayan kurumun da bir ilçe milli eğitim müdürlüğü olması çok çarpıcı. Bu kaza bir ilk de değil. Daha önce Çorum ve Merzifon’da da yaşandı. Bu noktada yapılması gereken ise artık kamunun, belediyelerin kültür gezileri veya öğrenci gezileri için araç kiralamasını bir seyahat acentesi aracılığıyla yapması. Bunun güvenli taşımacılık adına çok önemli olduğuna inanıyorum. Ayrıca kamu tarafından yapılan taşımaların da jandarma ve polis tarafından nasılsa kamunun aracı diyerek, göz ardı edilmemesi ve sıkı bir şekilde denetlemesinin yapılması da şart. Turizm de kaza oranı sıfırdır, ama bu kamu eliyle kontrolsüz şekilde yapılan taşımalarda yaşanan kazalarda turizm sektörünün üstüne yıkılıyor” dedi. 


İl içinde kaptanlarda 65 yaş olmasın
Sektörün yaşadığı bir diğer sorununda eğitimli ve tecrübeli kaptan eksikliği olduğuna dikkat çeken Mehmet Öksüz, “Bu çok ciddi bir sorun. Artık yeni kaptan yetişmiyor. Ama bir yandan da 65 yaş şartı ile tecrübeli kaptanları bir kenara atıyoruz. Bunun Avrupa’da olduğu gibi sağlık kontrolünden geçen kaptanın belirli saatler içinde çalışma izni alması gerektiğini düşünüyorum. Bu iznin de şehirlerarası değil, özellikle şehir içinde uygulanması gerektiğine inanıyorum. Bir okul aracında veya bir transferde kaptanın çalışması iki, üç saatlik bir mesai ile oluyor. O zaman il içinde 65 yaşında ve üstünde olup çalışabilecek kaptanlarımız var. Buna yönelik bir karar alınması kaptan sorunumuzu da bir ölçüde çözer” dedi. 


Bu araçların suçu ne? 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’nün UBER ile gerçek turizm taşımacısının ayrımına dikkat etmediğini vurgulayan Mehmet Öksüz, “Ben 1980 yılından beri turizm taşımacılığı alanında hizmet veriyorum. VIP taşımacılık alanında ödül almış biriyim. Almanya’dan Mercedes-Benz’den sipariş ederek aldığım 10 Sprinter aracıma ben güzergah izin belgesi alamıyorum. Bu araçlar UBER kararının çok öncesinde filomda bulunuyor. O günkü koşullarda bir engel yoktu, bugün bu araçlara ben güzergah izni alamıyorum. Nedeni de 9+1 koltuklu olmaları. Bu araçlar 16+1 koltuklu ama ben VIP hizmet vermek için 9+1 koltuklu olarak sipariş ettim. Çünkü büyük bir ihtiyaç bu araçlar. Çünkü araçlar son derece konforlu. 4-5 kişilik veya 9 kişilik bir grup geldiğinde bu tür bir araç istiyor. Ben bu aracı 9+1’e dönüştürdüğümde bagaj yeri de açılmış oluyor. 14+1 araç ve üstüne belgeyi veriyor. Ben o şekilde yaptığımda ise araç VİP sınıfına girmiyor ve bağaj yeri de olmuyor. UBER’i engelleyeceğim diye yapılan uygulamalar turizme de, taşımacılara da büyük zarar veriyor. Bu araçların suçu ne? UBER ve turizm taşımacısını ayrımını belediye yapacak. Ona göre yapacak. Tonaja göre mi belge verir, yoksa başka bir uygulama mı yapılır? Gerçek turizm taşımacısı neden mağdur ediliyor” dedi. ■



















Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.