Haber / Erkan Yılmaz
Pandemi başladığından beri hem sektör meclisinde hem İstanbul Ticaret Odası platformlarında hem de İSTAB üzerinden dile getirdiğimiz bir destek paketi vardı. Daha önce açıklanan turizm destek paketi gibi ulaşım destek paketinin açıklanması yönünde bir talebimiz var. Seyahat acentelerine 10 milyar TL gibi bir destek paketi açıklandı ama çok sınırlı sayıda firma alabildi. Şimdi TÜRSAB üyesi acentelere böyle bir destek verilecek. Taşımacılar tarafından bakıldığında, ulaştırma destek paketine çok ihtiyaç var. Tüm işletmeler açısından önemli. Ayrıca Mart ayında son kez kullandırılacağı açıklanan Kısa Çalışma Ödeneği’nin en azından Haziran sonuna kadar uzatılması gerekiyor.
Büyük şirketler bir şekilde çözüm üretiyorlar. Ama biraz daha küçük filolar için hibe kredisine çok büyük ihtiyaç var. Küçük işletmelerin tek yatırımları araç. Kazandıkları ile de yeniden borçlanarak araç alıyorlar. Şimdi çalışmayınca kaskosu, trafik sigortası birikiyor. Yatan araçlar teknik olarak da sıkıntı doğurabiliyor, bakıma ihtiyaçları var. Bu araçların tekrar hizmete başlayabilmesi için bir can suyuna ihtiyaç var.
Tüm dünyada 2020 yılının ilk aylarında etkisini göstermeye başlayan pandemi sürecinde ülkemizde vakanın açıklandığı tarih 11 Mart 2020’ydi. Bu tarihten sonra pandemi tüm ülkeye yayıldı ve sokağa çıkma yasakları ile peş peşe kısıtlama kararları açıklandı. Mart 2020’den Mart 2021’e kadar geçen süreci Gürsel Turizm, Efe Tur, İzmit Seyahat ve Öz Emniyet Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Levent Birant ile konuştuk. Levent Birant, konuşmasına, Taşıma Dünyası’nı ilgiyle takip ettiğini belirterek başladı: “Pandemiye rağmen fazla etkilenmeden yayını devam ettiriyorsunuz. Ben de sizi ilgiyle takip ediyorum. Bütün sektörlerin artık iyi haberlere, olumlu gelişmelere ihtiyacı var. Umarım normalleşme süreci kesintisiz devam eder ve beklediğimiz güzel günlere tekrar döneriz.”
Çok zor bir yılı geride bıraktık
Pandemiyle çok zor bir yıl yaşandığını belirten Levent Birant şunları söyledi: “Çok zor bir sene oldu hepimiz için. Okul ve üniversite faaliyeti tamamen durmuş durumda. Parçalı açılıp, kapanmalar da olumsuz etkiliyor. Olumsuzluğu şu açıdan, hem iş yapamıyorsunuz hem de daha önce 15 çocuk taşıdığınız servis aracında 5 öğrenci oluyor. Bu süreçte veliler de servis kullanma alışkanlıklarını azalttılar. Böyle olunca da öğrenciler aracın tüm maliyetine katlanmak zorunda kalıyor tabii, fiyatlar hiç tercih etmediğimiz fahiş noktalara çıkıyor. Birçok firma okullara bu şekilde hizmet veremeyeceğini belirtti. Biz, fazla özel okul olduğu için ücreti karşılığında hizmet vermek durumunda kaldık. Özellikle öğrenci taşımacılığı için çok zor bir sene oldu. Üniversiteler hiç açılamadı. Üniversitelerin bu durumu bizi iki açıdan da olumsuz etkiledi, hem şehiriçi taşımacılık tarafımız hem de şehirlerarası tarafımız etkilendi. Üniversite öğrencileri şehirlerarasının en temel yolcu grubunu oluşturuyor, şehirlerarası tarafındaki hareketliliği üniversite öğrencileri sağlıyor. Bu sene bu nerdeyse hiç yoktu. Bundan sonraki süreçte de en azından yeni öğrenim yılına kadar üniversite öğrencisi olmayacak ve kayıp sürecimiz 1,5 yıl olacak. Normalleşmenin üniversitelerin uygulamalı bölümlerinin yüz yüze eğitime açılmasıyla başlayacağı ifade ediliyor. Ama bu da toplam içinde yüzde 10-15’lik bir kısım. Otobüslerin büyük bölümü parkta bekliyor. Haftada bir kontağı açıp araçları çalıştırıyoruz ki, aküleri de boşalmasın.
Beyaz yakalılar evden çalışıyor
Şehirlerarası tarafında şu anda kış mevsimi ve yolculuk talebi çok düşük, araçlar yüzde 20 civarında bir yolcu kapasitesi ile seferlere çıkıyor. Personel tarafında, beyaz yakalılar evden çalışmaya başladı. Bankaların, büyük holdinglerin beyaz yakalı personelinin çok az bir kısmı işe gidiyor. O tarafta da çok ciddi bir boşluk oluştu. Ancak lojistik şirketlerinin personeli ile üretime devam eden şirketlerin mavi yakalı çalışanlarını, ihracata çalışan şirketlerin personelini taşıyoruz. Bir parça tekerlek dönüyor. Personel tarafında yüzde 50 yolcu taşıma şartı yok, ama firmalar daha güvenli bir ortam oluşması için personelin yüzde 50 taşınmasını talep ediyor, boşa çıkan araçlarımızın bir kısmını bu şekilde değerlendirme imkanı bulabildik.”
Bir miktar ciro kaybı
Levent Birant, 2020 yılını nasıl kapattıklarını da açıkladı: “Yılı, bütün zorluklara rağmen 2019 yılı seviyelerinde kapadık. Biraz ciro kaybımız oldu ama çok kayda değer değil. Aşılama hızlanırsa, Mart-Nisan ile Mayıs ayından sonra bir hareketlenme bekliyoruz.”
Kısa çalışma ödeneği uzatılmalı
Levent Birant, Halkbank ve TÜRSAB arasında imzalanan protokolle seyahat acentelerine 100 bin TL kredi paketini de şu şekilde değerlendirdi: “Pandemi başladığından beri hem sektör meclisinde hem ticaret odası platformlarında hem İSTAB üzerinden dile getirdiğimiz bir destek paketi vardı. Daha önce açıklanan turizm destek paketi gibi ulaşım destek paketinin açıklanması yönünde bir talebimiz vardı. Seyahat acentelerine 10 milyar TL gibi bir destek paketi açıklandı, ama çok sınırlı sayıda firma bunu alabildi. Şimdi TÜRSAB üyesi acentelere böyle bir destek verilecek. Bizim taşımacılar tarafından bakıldığında ulaştırma destek paketine çok ihtiyaç var gibi. Tüm işletmeler açısından önemli. Bu destek paketi ciro bazlı olabilir. 2019 ve 2020 sonrasında ciro düşüşü belgelenebilirse işletmeler bu paketten faydalandırılabilir. Kısa Çalışma Ödeneği de çok önemliydi bu süreçte, Mart ayında son kez kullanılacağı açıklandı. Bunun da özellikle taşıma sektörü tarafında Haziran ayına kadar sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem KGF hem kısa çalışma ödeneği hem de kredilerin ötelenmesi gibi destekler yapıldı. Fakat ulaşım sektörünün büyük bir bölümü zaten kredi ile büyüyordu, hem borçlulardı hem günlük ve aylık kazançlar çerçevesinde çalışma sistemleri vardı. Şimdi ciro üretmeyen sistem ve alınan krediler, ancak mevcut kredilerin yeniden yapılandırılmasına yaradı. 6 ay uzatıldı ama kredilerin tekrar ödenme zamanı geldi, kazanç yok ve bu gerçekten taşımacılar için bir sarmal.”
Hibe kredisine ihtiyaç var
Taşıma sektöründe çok büyük filolara sahip firma sayısının az olduğuna dikkat çeken Levent Birant, “Çok parçalı bir yapı var. Büyük şirketler bir şekilde çözüm üretiyorlar. Ama biraz daha küçük filolar için hibe kredisine çok büyük ihtiyaç var. Küçük işletmelerin tek yatırımları araç. Kazandıkları ile yeniden borçlanarak araç alıyorlar. Çalışmayınca kaskosu, trafik sigortası birikiyor. Yatan araçlar teknik olarak da sıkıntı doğurabiliyor, bakıma ihtiyaçları var. Bu araçların tekrar hizmete başlayabilmesi için bir can suyuna ihtiyaç var. Araçların çalışmadığını takograflar üzerinden belgelemek mümkün. Trafik sigortası, zorunlu koltuk sigortalarının dondurulmasını veya mevcut poliçelerin uzatılmasını talep ettik ama olmadı. Sigorta şirketleri için zaten kazanılmış bir poliçeydi. Üstelik çalışmadığı için sigorta şirketleri hiç tazminat ödemek gibi bir durumla da karşılaşmadı. Sigorta şirketleri taşımacıya yönelik bir adım atıp yeni sigortalarda bir iskonto yapabilir. Bu noktada araçların sınıflandırılmasına ek olarak kasko, trafik sigortası, zorunlu koltuk sigortası ve bakım için de hibe çalışması yapılabilir. Herkes için çok da faydalı olur. Taşımacıya yönelik bir fon oluşturulur, araç bakım ve sigortası yaptırılır, ücretler o fondan ödenebilir” dedi.
Servis araçlarının yaşı uzatılmalı
Servis araçlarıyla ilgili 12 yaş sınırının bir yıl ertelenmesi konusunda, sektörün buna çok ihtiyacı olduğunu belirten Levent Birant, “Artık yeni araç almak çok güç. 240 bin TL’ye aldığımız araç 400 bin TL. 2018’den sonra araba yenileme süreci de çok azaldı. Bir senedir de bu araçlar çalışmıyor. Bir yaş hatta iki yaş da olabilir. En azından 27 kişilik araçlarda 16 yaş olmasında çok fayda görüyoruz” dedi.
2021 yılı araç yatırımları
Levent Birant 2021 yılı araç yatırımları hakkında da açıklamalarda bulundu: “Sene başında 27’lik araçlarımızı yeniledik. HTA tarafında 60 adetlik bir yatırım planımız var, ama Haziran ayını görmeden karar veremiyoruz. Büyük otobüste başlayacak projeler var. Personel tarafında 50 otobüslük bir projemiz başlayacak. Bu arada, 15-20 araçlık ikinci el otobüs yatırımımız da olabilir.”
Lojistik sektöründe 10 yıl
Levent Birant’a röportajımızın sonunda, ‘bu yılın parlayan sektörü olan lojistik sektörüne yönelik bir yatırım planınız var mı’ sorusunu yönelttim: “Biz lojistik işini daha önce düşündük, girdik ve sonra da çıktık. Yaklaşık 10 yıl gibi bir süre oluyor. Ağır proje taşımacılık tarafına girdik, rüzgar enerjisi tarafında montaj ve nakliye yaptık. Bir İspanyol ve bir İtalyan şirketle üçlü bir ortaklık kurduk. Bir müddet yaptık ve çıktık. Şu anda lojistik şirketi gibi bir planımız yok. Hizmet verdiğimiz birtakım kuruluşlar var. Sürücülerimiz ve araçlarımız gündüz boş kalıyor. Bu süreçte onları değerlendirelim yönünde teklifler var ama orada bu sefer mevzuata takılıyoruz. Onun da önü kesildi. Uluslararası alanda Ürdün, Amman’da toplu taşıma işimiz var. O taraf iyi gidiyor. Pandemi de etkiledi. Yüzde 60 kapasite ile çalışabiliyoruz. Metrobüs projeleri var. Biraz ilgilendiğimiz alan da orası.” ■
KDV tevfikatı mağduriyet yaratıyor KDV tevkifatına yönelik yapılan düzenlemelerde sektörün aleyhine durumun oluştuğunu da belirten Levent Birant, şunları söyledi: “Biz bütün hizmetlerimizi yüzde 18 KDV ile veriyoruz. Harcamalarımızı yakıt, akü, elektrik, bakım ve diğer giderlerimizi yüzde 18 KDV ile yapıyoruz, ama tahsilat yaparken yüzde 8 KDV ile tahsilat yapıyoruz. Bizim gibi şirketler sürekli KDV alacaklısı haline geliyor. Bu alacağın alımı da çok uzun zaman alıyor. Çok ağır bir bürokrasi var. Alamadığınız KDV iadesi çok ciddi mağduriyet yaratıyor” dedi. |