Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğinde kurulan ( Hareketlilik Sistemleri Araştırma ve Merkezi-Mobility LAB’’ imza töreninde konuştu. Bakan Karaismailoğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde düzenlenen toplantıda, bugün devlet ile üniversite iş birliğinin en güzel örneklerinden birinin verildiğini, merkezin, başarılı gençler için sunduğu Ar-Ge imkanlarıyla, kendi teknolojisini üreten bir Türkiye olma yolunda büyük katkılar ortaya koyacağını ifade etti.
Karaismailoğlu, her alanda olduğu gibi ulaştırma ve haberleşme alanlarında da kullandıkları araç ve teknolojilerin yerlilik oranlarının çok önemli bir başarı kriteri olduğunu belirterek, “Gençlerimiz bu çatı altında, bu büyük hedeflere destek vermiş olacaklar” dedi. Bakanlık olarak hareketlilik-mobilite kavramını çok önemsediklerini kaydeden Karaismailoğlu, bu alanda tüm yenilik ve gelişmeleri dünya ile eş zamanlı olarak ülkeye adapte ettiklerini söyledi.
Ulaşım planlaması
Bakan Karaismailoğlu, makro ölçekte, dünya ve bölge ile kendilerini bağlayan kara, hava, deniz ve demir yollarında dijitalleşme uygulamalarını ve akıllı ulaşım sistemlerini adapte etmeye başladıklarını belirterek, ulaşım planlaması ve regülasyonlarda insan odaklı bütüncül bir vizyon oluşturmak için çalıştıklarını vurguladı. Karaismailoğlu, “En kısa zamanda yürürlüğe girecek. Böylelikle mikro hareketlilik araçları ile verilen hizmet sunumu süreçlerinde güvenlik, rekabet ve sürdürülebilirlik boyutlarını denetlenebilir bir çerçeveye almış olacağız” diye konuştu
Taşıt sayısı 23 milyonu aştı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, şehirlerin nüfusunun artmasında, teknolojinin gelişmesinden, bireylerin ve yüklerin kısa ve uzun mesafeli hareketlerinde yaşanan paradigma değişikliklerini anlatırken, şu ifadeleri kullandı: “Son 18 yılda taşıt sayımızda yüzde 164'lük bir artış gerçekleşti. 2020'de toplam araç sayımız 23 milyon 650 bini aştı. Mevcut araç sayımızın yüzde 54'ü otomobillerden oluşuyor. 2003'te 4 milyon 700 bin otomobil varken, Ağustos 2020 itibarıyla bu sayı 2,7 kat artarak 12 milyon 800 bine çıktı. Hareketlilik, sektörel bazda çok ciddi ele alacağımız ve yakın gelecekte kendisinden fazlasıyla bahsedilen bir kavram haline gelecektir. Zira hareketlilik artık tek bir ulaşım moduyla, tek bir araçla değil; birçok alternatifin bir arada kullanılabildiği, bütünleşik bir yapıda ele alınacaktır.”
“Yerli ve milli tasarım projelerinin üretilmesini hedefliyoruz”
Karaismailoğlu, hareketliliğin teknik bir konu olduğu kadar, sosyal bilimler, mühendislik, lojistik gibi pek çok bilimsel alanı ihtiva eden bir konu olduğunu, bu alanda gelecek öngörülerini sağlıklı bir şekilde ele alabilmek gerektiğinin de altını çizdi. Makro ölçekte bir bakış açısını ancak akademi dünyasıyla kuracakları ortaklık ve iş birlikleriyle elde edebileceklerini dile getiren Karaismailoğlu, “Bu kapsamda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız ve Yıldız Teknik Üniversitesi, şehirlerimizde ulaşımın çehresini değiştiren, insanların kentsel ve ulusal düzeyde hareketlilik davranışlarını farklılaştıran hareketlilik sistemleri üzerine bilimsel çalışmalar yürütecektir. Ayrıca, bizler de Bakanlık olarak Ulusal Hareketlilik Stratejimizi ve bu alana yönelik eylem planımızı oluşturmak için çalışmalarımıza başladık. Çevreci, etkin, sürdürülebilir ve erişilebilir bir hareketlilik sisteminin ulusal düzeyde kurulması için gerekli Ar-Ge ve mühendislik faaliyetlerinin yürütülmesi, yerli ve milli tasarım projelerinin üretilmesini hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
- “Hareket kabiliyeti kısıtlı yolcuların ulaşım seyahat kalitesini artıracağız”
Artık geleneksel ulaşım sistemlerinin yerini çevreci, alternatif yakıtlı, paylaşımlı, otonom, sürüş konforu ve emniyeti artırılmış yeni nesil hareketlilik sistemlerinin aldığına dikkat çeken Karaismailoğlu şöyle devam etti: “Kent içi ulaşımda, geleneksel erişim yöntemlerin yanında; elektrikli scooterlar, elektrikli araçlar, otonom araçlar, uçan araçlar ve dronelar gözle görülür derecede varlıklarını hissettirmektedir. Türkiye'de 35 bin e-scooter bulunmaktadır ve 3 milyon vatandaşımız bu araçları aktif olarak kullanmaktadır. Özellikle Kovid-19 salgını nedeniyle, vatandaşlarımız kısa mesafe hareketlerini, toplu taşım araçları yerine mikromobilite araçları ile gerçekleştirmektedir. Bu araçlar üzerinde detaylı çalışmalar gerçekleştirildiği takdirde, dezavantajlı yolcular için de çeşitli olanaklar sağlayabiliriz.”
İş birliği kapsamında kurulacak bu merkezde, ulaşımda erişilebilirlik konusunda da çalışacaklarını ve her adımda farklılıkları ortadan kaldırmaya yönelik çözümler oluşturacaklarını işaret eden Bakan Karaismailoğlu, dezavantajlı yolcuların kolay ulaşımının öneminden bahsederek "Bu şekilde, hareket kabiliyeti kısıtlı, engelli, yaşlı, bebek arabalı seyahat etme zorunluluğu olan vatandaşlarımızın yaşam kalitesini arttırarak, hayatlarını kolaylaştıracak projeler ortaya koyacağız” şeklinde konuştu.
Karaismailoğlu, bakanlık tarafından hazırlanan Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve 2020-2023 Eylem Planı ile Mikro Hareketlilik Sistemleri Yönetmeliğine değinerek sözlerini şu şekilde tamamladı: “Hedefimiz tüm ulaşım modlarında, seyahat sürelerinin azaltılması, trafik güvenliğinin artırılması, yol kapasitemizin verimli kullanılması, hareketliliğin artırılması, enerjinin verimli kullanılması ve çevreye verilen zararın azaltılması.”
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Tamer Yılmaz da projeye ilişkin bazı bilgiler verirken, iş birliğine ilişkin protokol Bakan Karaismailoğlu ve Rektör Yılmaz tarafından imzalandı. Bakan Karaismailoğlu, etkinlik öncesi ise üniversitenin teknoparkında incelemelerde bulundu.