1994 yılında, rahmetli Cemal Ulusoy’un girişimleriyle İstanbul Otogarı’nı Belediye’den yap-işlet-devret modeliyle almış, yapmış ve hala da kullanıyoruz. Başlangıçta uzak diye kaygılananlar olmuştu, ama kısa sürede aşıldı bu ve Büyükşehir Belediyesinin altyapı hizmetiyle otogardan geçen hafif tramvayla birlikte yolcunun otogara ulaşımı daha da kolaylaştı. İstanbul gerçekten büyük bir şehir, bazılarının söylediği gibi ülke gibi bir şehir. Her geçen gün de büyüyor, genişliyor. Firmalar, bu nedenle de yolcunun otogara ulaşımı için şehiriçi ücretsiz servislerle hizmet vermeye çalışıyor. Eskiden sadece yol hizmeti verirken, artık şehiriçi ulaşım hizmeti de veriyoruz, hem de ücretsiz.
1994 yılında, 25 yıllığına yap-işlet-devret modeliyle kullandığımız otogar için Belediye ile sözleşmemiz 2019 yılının Mayıs ayında sona eriyor. Artık yetersiz olan, hizmet vermekte zorluklar çektiğimiz, yolcunun ve otobüslerin ulaşmasında sıkıntı yaşanan bu otogarı bırakmak en iyisi. Ama son günlerde, otogarda, otobüsçüler arasında bitmekte olan sürenin uzatıldığı söylentisi dolaşıyor. Sözleşme güya 2030 yılına kadar uzatılmış. Hani, bir adama kırk defa deli dersen, delirirmiş ya, bu da öyle… Dile düşürerek sürenin uzatılmasını sağlamak istiyorlar. Resmi açıklama yapılmadan böylesi şayialara kulak asmamak gerekir. Aklı başında herkes gibi otobüsçüler de İstanbul Otogarı’nın artık yetersiz olduğunu biliyor, kabul ediyor.
Konuştuğum birçok otobüsçü, İstanbul’un bu hızlı büyümesi ve yayılması karşısında tek bir otogar yerine birkaç merkezde, birkaç otogar kurulması gerektiğinde de birleşiyor. Kalkış varış da yapılabilecek bu otogarlar hem otobüslerimizin şehiriçinde çok yol yapmasını, bağlı olarak akaryakıt harcamasını ve daha da önemli şehirden çıkmadan saatlerini yollarda harcamasını önleyecektir.
Biz otobüsçüler olarak yeniliğe açık bir sektörün mensuplarıyız. Yeni model otobüsü alıp sefere koymayı bir onur olarak görürüz. Yeni otogarları da böyle görürüz. Hazır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2017 bütçesi hazırlanmış ve yüzde 46 gibi büyük bir oranı ulaşıma ayrılmışken, planlanan otogarların ulaşım altyapısına ayrılması için bütün gücümüzü o yönde birleştirmeliyiz. Böylelikle hem şehirlerarası yolcu taşımacılığı sektörünün hayatiyetini sürdürmesini sağlarız hem de firmaların ekonomik olarak batmasını en azından geciktiririz. İster cep otogarı deyin adına, isterseniz bölgesel otogar, hatta terminal de diyebilirsiniz, şehrin bölgelerine yayılmış birkaç yeni otogar kurtuluşumuz olacaktır. ■