“Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur” demiş Albert Einstein. Çünkü, “kör tuttuğunu beller” atasözümüzdeki gibi her şeyi körü körüne kabul ediyor, bir daha değiştirmiyor, üzerinde düşünmüyoruz. Bu, hayatın her alanı için geçerli. Bizim sektörde indirimli bilet fiyatlarıyla yapılan haksız rekabetler de öyle. Babasından öyle görmüş adam, rakibini yenmek için bilet fiyatlarını zarar edecek seviyeye düşürüyor. Bir süre sonra iflas ettiğindeyse başını vuracak taş arıyor.
Aynı şey gündelik hayatımız için de geçerli. Doktorlar, fazla tuzun ve şekerin sağlığa zararlı olduğunu söylüyor. Kalpten, tansiyondan, karaciğer yağlanmasından hastaneye düşmedikçe “atın ölümü arpadan olsun” diye daha çok tuz, daha çok şeker kullanıyoruz. Çünkü önyargılıyız, çünkü birileri iyi bir şeyi bizim yararımız olacak diye asla söylemez. Öyle olunca da, kandırılıyoruz, bizi kandırıyorlar diye hem yakınıyoruz hem de yanımızdaki yöremizdeki insanları ikna etmeye çalışıyoruz. Oysa onlar bizim canımız, ciğerimiz. En çok da onlar için titriyor gönül telimiz.
Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, mülki amiri olduğu bu tarihi şehrin hem sağlık hem de ekonomik olarak güçlenmesi için bir dizi kararlar aldı, uygulamaya koydu. Kahvehanelerde, çaylar bir şekerle sunulsun; lokantalarda masalarda tuzluk bulunmasın, arzu eden garsondan istesin dedi. Vay, efendim, olur muymuş öyle şey, bu hak gaspıymış, özgürlük ihlaliymiş! Kimsenin ağzı torba değil, tabii ki büzülemez, ağzına gelen konuştu, itiraz etti. Yahu, hemşehrim, fazla şeker, fazla tuz istiyorsan, garsona bir işaretin yeter. Yok, istemiyorsan eğer, tabakta boşuna ıslanıp ziyan olan şeker kalsın. Hem ekonomiye destek hem tasarrufu teşvik. Tuz da aynı şekilde… Ekmekteki tuz oranı düşürüldü, hissettiniz mi? Hem zaten hissetseniz ne olacak, ekmeği de tuzlayacak değilsiniz ya… Ama sağlık kazandığınız ortada. Bakanlık başta olmak üzere, uzmanlar, doktorlar hep aynı şeyi söylüyor: Bir şeyin azı karar, çoğu zarar.
Vali’ye laf söylemek kolay. Orada burada duyuyorum, ağzı olan konuşuyor. Ben anlattığım zaman hak veriyor ve susuyorlar. Valimiz Sayın Şahin, çok doğru bir karar aldı. Teşekkürü borç biliriz.
Önyargı dedik ya… Vali Şahin’in, sonradan düzelttiği sözün peşinden söylenenler, yukarıda değindiğim önyargının kesin kanıtı. Vali’yi kötüleyecekler ki şeker ve tuza iyiden iyiye bulansınlar. Siz, yanlışların değil doğruların izinden yürüyün. ■