Sektörün değerli meslek örgütü başkanları, değerli KAPTAN arkadaşlarım, abilerim ve kardeşlerim. Öncelikle sonsuz sevgi saygı ve hürmetlerimle, büyüklerimin affına, yaşıtlarım ve küçüklerin de hürmetine sığınarak bir kaç satırda ben karalamak isterim.
Sektörümüzdeki personel sıkıntısı artık gözle görülür ve hissedilir bir durumda. Alttan eğitilerek gelen personel olmadığından sıkıntı günden güne daha da artarak büyüyor. Kaliteli kaptan bulmak zor ve sıkıntılı bir hal almaya başladı. Her gün bir kaza haberi ile uyanır ve duyar olduk. Bunun en büyük sebebi de eğitimli iyi yetişmiş kaliteli personel eksikliğinin giderek artması.
Aslına bakarsanız bu sorunun büyümesinde en önemli etkenler arasında çalışma saatlerine uyulmaması, maaş ve hak edişlerin olması gereken düzeyde olmaması ve sosyal hakların da bulunmaması. Sektörde kim ne derse desin, bu kurallara uyum çok büyük oranda yok.
Şoför camiasını küstürdünüz bir kere. Asıl kaliteli işi bilen tecrübeli kaptan abilerim, arkadaslarim sektörün bu kötü gidişatindan dolayı mesleği bırakıp farklı alanlara yöneldiler. Firmalar milyonluk araçları teslim alırken, asıl o araçlara kaptanı nasıl bulacaklarını düşünsünler. Bu konuya öncelikle önem versinler.
Ama artık hak, hukku yok, değer yok..E sınıfı ehliyetin mi var, bin arabaya,, Oysa bu mesleğin değerini bilmeyen kişiler bindiğinde arabaya, ne yolcuya iyi davranır, ne de aracına iyi bakar. Bu işin inceliğini bilmez, siz de sonra eski kaptanları ararsınız ama bulamazsınız.
Çünkü artık eski kaptanlar da uyandı. Hakkını alamadığı mesleğe sektöre hizmet etmez, başka yönlerde ekmeğini kazanmanın peşine düşer.
Bu yüzden araba almadan personel alımını düşünmeyin, önce personeli sonra araç almayı düşünün
Hatta eski emekçinin ardindan gelecek yeni kaliteli kalifiyeli personel yetiştirilmesini sağlayın. Sağlayın ki, bünyemizde bulunan kaliteli kaptanların yetiştirdiği iyi elemanlar yeni alacağınız araçları sürsün.
Sadece bunun ile de kalmaz, maaşlarını, sosyal haklarını hakkında verin ki, yola giden bir kaptan evinden çıkarken evine harçlık bırakabilsin. Çoluk, çocuk, eş babayı beklemesin
Sektörün en büyük emekçi kesimine değer verilmediği sürece bu sorun devam edecek. Çünkü herkes kendini düşündüğü sürece sorun hep büyüyecek. İki metre karelik bir soğuk demir yığını içinde kar, buz, yağmur, çamur, güneş demeden yatıp uyumaya çalışırken, tecrübesiz kaptan arkadaşının kullandığı araba yüzünden uyuyamayan bir çok tecrübeli kaptan sonrasında uykuyu alamadığı için direksiyona çıkmak zorunda kalıyor.
Ardından sonuç belli zaten. Evinde, cebinde huzur yok. Bu insan nasıl araba sürsün birçok kaptan arkadaşım inanıyorum ki, direksiyona çıktığında dertsiz olsun, olamazlar
Bazı sektörlerde çalışanlara yönelik yıpranma payı varken, çok ağır bir iş olan araç kaptanlığında ise yok. Yıllarca gece, gündüz direksiyon salla ama yıpranma payın olmasın bu haksızlık.
Gerçi emekli oldun. zaten maaşın asgari ücret üzerinden bildirilmiş ve size bağlanan emekli maaşı da yetmiyor, haydi devam direksiyon sallamaya. Yıllar içerisinde refleksiniz eski düzeyde olmaz artık süreç hiç de kolay olmaz.
Peki nasıl çözülecek bu sorunlar, alttan personel nasıl gelecek.. diye düşündüğümüzde yine eski yıllarımıza dönüyoruz. Araçlarda muavin kardeşlerimiz vardı ve onlar işi hevesle öğrenmeye çalışır bir gün direksiyona oturup kaptan olmak için çaba harcarlardı. Muavinlik sisteminin ardından oluşan host sistemiyle yolcuya hizmet veriliyor. Ama hostların büyük çoğunluğu bu işi gecici şekilde yapıyor ve bu işi öğrenmeye yönelik de bir çaba göstermiyor.
Eskiden muavinler kaptanların yardımcısıydı. Şimdikaptanın yardımcısı yok ki, kaptan dinlensin. Üstüne başına mı baksın, araba mı yıkayacak, temizlik mi yapacak, uyuyacak mı, ne yapacak? Bunları düşünürken aracını nasıl keyifle sürsün..
Hangi firma yetkilisi ayda bir veya dönem dönem kaptan arkadaşları toplayıp bir yere, ‘arkadaşlar bir sorununuz var mı, peronlarda yollarda mola yerlerinde sorunlar nelerdir. Maddi olarak ne yapabiliriz, manen olarak ne yapalım, bizden beklentileriniz nedir’ diye soruyor mu, hayır. Ancak sıran var yetiş, şoför yok al şu ehliyeti çıkış al devam et’ deniliyor.
Peronlarda yolcu geç gelir, kalkış saati aksar, bir sonraki perona yetişmek için yazıhaneden sizi ararlar, ‘bas yetiş’ derler. Perona girersin ayakçı, ‘nerde kaldın’ der.
Yazıhaneci ceza keser, denetleyici arabanın etrafında dolaşır, rapor yazar, ‘kaptanın kravatı yamuk veya az gevşek’ diye ceza yazar. Araç perona kirli girdi ceza yazar. ‘Yolcu geç geldim’ diye şikayet eder, nasıl ceza yazılır. Hepsi bir sorun, hepsi dert. Kaptan zurnanın son deliği.
Serçe parmak hep üstümüzde oynar neyse işin aslı uzun lafın kısası alttaki sorunlari önce giderin sonra karar verin.
1- Çalışma saatleri yeniden düzenlensin
2- Maaşlar hayatın gerektirdiği gerçek düzeylere getirilsin
3- Sosyal tüm haklar verilsin
4- Yetiştirilecek yeni personele imkan verilmesi için bir düzen oluşturulmalı.
5- Personel olarak gördüğünüz kaptanlar değerli olduklarını hissettirecek motivasyonlar sağlanmalı.
....
Uzun oldu aslında daha yazacak çok şey var ama bilinen şeyler ve görulmek istenmeyen şeyler....
Yolda olan tüm kaptan arkadaşlarıma, sektör emektarı olan tüm büyük, küçük, dosta, arkadaşa, herkese selamlar, varacağınız noktaya kazasız belasız gitmeniz dileği ile Allah'a emanet olun
Kaptan Ramazan Tunç