Arazinin göç geçirgenliğinin sağlanması konusu bazen büyük dikkat gerektirir ve uygun ulaştırma yapısına bağlı olarak gerekli ölçekler dâhilinde tanımlanan ön koşullara göre özel metotlar gerektirmektedir. Alan bölünmesi ve göç geçirgenliği değerlendirme metodolojisi, ulaştırma yapıları tasarımında devreye giren bir konudur. Bununla beraber pratikte ise bu tür metodolojik yaklaşımlara nadiren başvurulmaktadır. Lineer yapılar için bölünme ve göç geçirgenliğine bağlı detaylı analizler nadiren hazırlanır ve gerekli ölçeklerin uygulanması da çok yaygın bir durum değildir.
Fiziksel bariyerlerin hayvan hareketleri olan etkisi yeterli düzeyde tartışılmış olmasına karşılık, habitatlardaki, ekotonlardaki ve alanlar arası habitatlardaki geçişlere yeterince önem verilmemektedir. Kuşlar genellikle sürü halinde hareket etmekte olup arazi yerleşimleri tarafından rahatsız edilmemelidirler. Burada, kuşların hareketlerinin davranışsal olarak kısıtlanması ve geniş bir çerçevede değişen hareket kısıtlamaları önemlidir. Bu çerçevede, bir ekotona girişte, alanlar arası geçişte, alan büyüklüğünün etkisi vb. konulara dayalı olarak hayvan hareketlerinin tanımlamasını yapan bir model oluşturulmuştur. Yayınlanan gözlemlerden, kuş hareketleriyle ilgili davranışsal kısıtlardan hareketle hipotez ortaya konmuştur.
Kuşlar için dağılma ve göç gibi hareketlere karşı fiziksel engeller rahatlıkla fark edilebilirdir. Örneğin, hareketler geniş coğrafi özellikler, söz gelimi dağlarla kısıtlanabilmektedir. Uzun mesafeli hareketler, psikolojik kısıtlarla da sınırlandırılabilir, örneğin, büyük çöller ve ya da su alanlarını geçerken yağ depolama gereksiniminin oluşması gibi. Bu konuda belirlenen hedef, nispeten akıllı bir fiziksel engel ile hayvanın hareketini seçeneklendirerek kısıtlamaktır. Aynı zamanda bu çalışmada, daha genel göç hareketlerinden ziyade, dağılımın karakterine göre arazi lokasyonu bazlı olarak konulara odaklanılmaktadır. Böylelikle, hareketin davranışsal olarak yönlendirilmesi öne çıkmaktadır.
Bazı kuş türleri, farklı arazilerden büyük mesafelerde göç ederken, aynı türler davranışsal kısıtlama ile daha kısa mesafeleri seçebilmektedir. Davranışsal bariyerlerin kuş hareketlerine etkisi, tür dağılımından habitat geçişleri gözlemlerine kadar geniş bir çeşitliliği içermektedir. Bu davranışsal kısıtlar çoğu zaman, ekotonlar, habitat ve matriks habitat türleri gibi arazi özellikleri ile uyumludur. Türler arasında, kısıtlanmış hareketleri içeren ve ekolojik temelli öneriler sınırlı sayıdadır. Neotropikal göç ormanları kuşlarının sıcaklık değişimine direnci daha yüksek olan diğer türlere göre, habitat kaybına karşı daha hassas oldukları ortaya çıkmaktadır. Bu hassasiyetin, hareket edilen habitattaki kuluçka koşullarından kaynaklandığı belirtilmektedir. Bununla beraber neotropikal göçmen kuşları orman habitatından geçmeye daha yatkındırlar.
Habitat kaybında, harekete karşı davranışsal kısıtlamalar, nüfus sürekliliği açısından daha da önem arz etmektedir. Hareket kararlarının davranışsal temellerinin anlaşılmasının pratik avantajı, arazilerin türlerin diğer habitat bölümlerine hareket edebilirliğinin sağlanması açısından ortaya çıkmaktadır. Habitat kaybının etkileri ve koridordaki potansiyel iyileştirme etkileri, dağılımdaki davranış nedenlerinin anlaşılmasıyla daha iyi hesaplanabilmektedir. Mesafeden bağımsız olarak bir organizmanın dağılım kabiliyetinin önemi, bölünmüş populasyonların modellenmesiyle ilişkilendirilmiştir.
Buradaki amaç, habitat geçiş yeterliliği ve kuşların göç dışı hareketlerinin davranışsal kısıtlarının türlerinin sayısallaştırılmasıdır. Bu hareketler, dağılımda, mevsimsel geçişlerde ve yaşam alanındaki hareketlerde birincildir, böylelikle lokal ve arazi düzeyindeki hareketler kapsanmış olmaktadır.
Devam edecek...