Törende konuşan Hisarcıklıoğlu, "istişare sünnettir" öğüdünün her zaman pusulaları olduğunu dile getirerek, el ele, gönül gönüle, uyum içinde çalışarak ekonomide büyük bir sıçramayı gerçekleştirdiklerini, ancak daha gidecek, yürüyecek çok yolları olduğunu söyledi.
Türkiye'nin "500 milyar dolar ihracat yapacağız" diyerek büyük bir hedef koyduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, bunu sağlamak için hem sanayi hem de lojistik kapasitenin artırılması gerektiğini kaydetti.
Hisarcıklıoğlu, İran ile ticareti artırmak için atılan en önemli adım olan eTIR Projesi'ni birlikte tanıtacaklarını belirterek, "2016 için büyük hedef koyduk, İran ile 30 milyar dolarlık bir dış ticaret hedefi. Bu hedef için bu atılan adım önemli olacak" dedi.
Türkiye'nin, dünyanın en önemli pazarlarının merkezinde olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, karar alıcıların 20. yüzyılın başından itibaren jeopolitikten yararlandığını ifade etti.
"Son yıllarda Türkiye’nin konumunu fırsata çevirme noktasında önemli mesafeler kaydettik. İhracatımızın yaklaşık yüzde 40’ını karayoluyla gerçekleştiriyoruz. Uzun yıllardır sınır kapılarımızı ihmal etmiştik. İhracat yapan müteşebbisimizin kamyonları kilometrelerce kuyruk oluşturuyordu. Hükümetimizin olumlu yaklaşımı ve onayıyla dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Kara gümrük kapılarını yap-işlet-devret modeliyle modernize etmeye başladık. Bunu yaparken devlete tek kuruş maliyet yüklemedik. Tersine daha etkin ve hacimli çalışan kapılar sayesinde devletin vergi gelirleri katlanarak arttı."
Hisarcıklıoğlu, 7 gümrük kapısının modernizasyonunu tamamladıklarını ve açtıklarını bildirerek, Gürcistan’a açılan Çıldır-Aktaş, Nahcıvan’a açılan Dilucu ve İran’a açılan Esendere gümrük kapılanı inşa ettiklerini, Türkiye’nin en büyük gümrükleme merkezi olan hem İstanbul için hem de ihracatçılar için çileye dönüşen İstanbul Halkalı Gümrüğü’nün modernizasyonunu bitirdiklerini söyledi.Kilometrelerce uzanan tır kuyruğu görüntülerine son vermek ve tır şoförlerin çilesini bitirmek için Kapıkule Tır Parkının temelini attıklarını kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Özel sektör olarak taşın altına elimizi koyduk. Modernize ettiğimiz kapılarda bekleme süreleri yarı yarıya azaldı. Geçiş işlemi 4 katına çıktı. Bakanlığımızın yaptığı bir çalışmaya göre, bu sayede, ihracatçımızın yıllık taşıma maliyeti 400 milyon lira azalmış oldu. Yani her sene ülkemiz sanayicisinin, tüccarının, müteşebbisinin 400 milyon lira daha fazla kazanmasını sağladık" değerlendirmesinde bulundu.
Hisarcıklıoğlu, uluslararası taşımacılığın ülkenin uluslararası alanda rekabet gücü en yüksek sektörlerinden olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin turizmden sonra ikinci büyük hizmet ihracatını taşımacılık sektöründe yaptığını, bu sektörün performansının diğer sektörleri doğrudan etkilediğini bildirdi.
Taşımacılık sektörünün stratejik bir sektör olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, uluslararası taşımacılık sisteminin kalbi sayılan tır sisteminin TOBB tarafından yürütüldüğünü anımsattı.
İran başlattığımız eTIR Projesi'nin dünyada bir ilk olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, projenin diğer ülkelere yayılması için öncülük yaptıklarını bildirdi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, eTIR Projesi'nin 64. Hükümet programında acil eylem planı kapsamında hayata geçirilecek projeler arasında yer aldığını belirterek, "Uygulamaya koyduğumuz eTIR Projeleri ile ulusal gümrük sistemleri ve diğer paydaşlar arasında güvenli veri değişimini sağlamayı ve eşyanın ülkeler arası düzenli ve güvenli aktarımını mümkün kılmayı amaçlıyoruz" dedi.
Türkiye'nin 2012 yılında katıldığı ve 34 ülkede uygulanan Ortak Transit karar alıcı komitelerinin dönem başkanı olduğunu hatırlatan Tüfenkci, şöyle devam etti:
"Ülkemizin dönem başkanlığında önce Makedonya’nın katılım işlemlerini tamamladık ki, 1 Temmuz 2015'de dahil oldular. Şimdi de Sırbistan'ın işlemlerini tamamlıyoruz. Böylelikle 2016 yılı şubat ayında sisteme katılabilecekler. Bu iki katılım ülkemiz için önemliydi. Çünkü bu sayede Türkiye-Avrupa arası taşımacılarda 'coğrafi boşluk' otomasyon ortamındaki taşımacılık açısından kapanmış olacak. Bakanlığımızın, ulusal kefil kuruluşumuz olma vazifesini de yürüten TOBB ile birlikte, Afganistan'a verdiğimiz destekle Afganistan da bu sistemi 2013 yılında yeniden uygulamaya başlamıştır. Pakistan'ın da TIR Sistemi'ne 2016 yılı ocak ayı içinde katılım sağlaması, bu çabalarımızın sonucudur. Tır sisteminin amacı karayoluyla yapılacak nakliyatta araçlara özel bir belge olan TIR Karnesi verilmesi ve bu karneye sahip araçlar ile bu sözleşmeye taraf ülkeler arasında yapılacak transit taşımacılıkta ilave teminat aranmasıdır. TIR Sistemi, standart belge ve kontroller yoluyla sınır geçişlerini kolaylaştırmakta, formalitelerin azaltılmasıyla taşıma maliyetlerini düşürmekte ve nihai halde ticaret ve taşımacılık işlemlerini hızlandırmaktadır."
Tüfenkci, söz konusu sözleşmeye katılmakla Avrupa'ya yönelik taşımalarda nakliyecilere yeni bir yol açtıklarını vurgulayarak, "Tamamen nakliyecilerimiz ve dolayısıyla ihracatçılarımızın hizmetinde olan mevcut iki sistem; Ortak Transit ve TIR Sistemi, birbirini tamamlayacak şekilde işlemektedir. Her ikisinin de başarısını ve etkin olarak kullanımını destekliyoruz. Ülke olarak yıllık basılan yaklaşık 2 milyon TIR Karnesi'nin ortalama yüzde 25'ini kullanmaktayız. Bu sayıyla sistemin en büyük uygulayıcısı konumunda bulunmaktayız. Türkiye'de bin 500'ün üzerinde nakliye firmamız ve 60 binden fazla araç filomuz TIR rejimi altında taşıma yapmaktadır. Bu sebeple, TIR Sistemi'nin coğrafi genişlemesine ve işlemlerin elektronik ortama aktarılmasına özel önem atfetmekte ve bu doğrultuda faaliyetlerimizi hızlı bir biçimde sürdürmekteyiz" değerlendirmesinde bulundu.
"Eşyanın ülkelerarası güvenli aktarımını mümkün kılmayı amaçlıyoruz"
eTIR Projesi'nin 64'üncü Hükümet programında acil eylem planında hayata geçirilecek projeler arasında yer aldığını anlatan Tüfenkci, "eTIR Sistemi'nin dünya çapında düzgün bir şekilde başlamasına ve tam otomasyona geçilmesine Türkiye öncülük etmiş olacak. Uygulamaya koyduğumuz eTIR Projeleri ile ulusal gümrük sistemleri ve diğer paydaşlar arasında güvenli veri değişimini sağlamayı ve eşyanın ülkelerarası düzenli ve güvenli aktarımını mümkün kılmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda, TIR işlemlerinin etkinliğinin ve güvenliğinin artırılmasını, teminat sisteminin anlık takibinin yapılabilmesin ve usulsüz uygulamaların elektronik veri değişimiyle en aza indirgenmesini hedeflemekteyiz" diye konuştu.
Tüfenkci, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (BMAEK) ile Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği'nin (IRU) ortaklığında geliştirilen projeyi, Türkiye ve İran'ın uyguladığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Pilot projelerden elde edilen sonuçlar sayesinde sistemde varsa aksaklıklar tespit edilecek ve gerekli düzenlemeler yapılacaktır. eTIR Pilot Projemizin İşleyiş Kuralları Belgesi 26 Ekim 2015 itibarıyla yürürlüğe girmiş, 5 Kasım 2015'te ön testler gerçekleştirilmiştir. Bu testlerin başarısı üzerine de pilot proje, ilk pilot sevkiyatlar ile Türkiye'den İran'a karşılıklı olarak 27 ve 28 Kasım 2015 tarihlerinde başlatılmıştır. İzmir-Tahran arası gidiş sevkiyatlarının başarıyla tamamlanması üzerine, dönüş sevkiyatlarının da proje kapsamında yapılması idarelerimizce uygun bulunmuş ve bu sevkiyatlar da başarıyla gerçekleştirilmiştir. İran ve Türk TIR'ları, elektronik teminat kullanma suretiyle, tüm işlem ve bilgi aktarımını elektronik ortamda yapmışlardır. Tüm proje ortakları, tüm işlemleri anlık olarak elektronik ortamda takip edebilmişlerdir."