- Endüstri 4.0, bilgi teknolojileri ile donatılmış insan odaklı bir çağ. Kendi kendini yönetebilen üretim süreçlerinin olduğu akıllı fabrikalar, birbirleriyle haberleşen, sensörlerle ortamı algılayabilen ve veri analizi yaparak ihtiyaçları fark edebilen robotların olduğu akıllı bir dünya… Sonuç; insanın kas gücünden çok beyin gücünü kullanacağı, daha kaliteli, daha verimli, daha hızlı ve kayıpsız bir üretim modeli.
Endüstri 4.0, bir ürünün ilk üreticiden son tüketiciye ulaşıncaya kadar olan tüm süreçlerini karşılayan lojistik sektörü için de sonsuz fırsatlar sunuyor. Doğru ürünün, doğru miktarda, doğru biçimde, doğru zamanda, doğru kaynaktan, doğru yolla, doğru fiyata sağlanması yani lojistiğin 7 doğrusu yeniden şekilleniyor. Biz de taşımacılık, kontrat lojistiği, intermodal, dış ticaret, gümrük ve tedarik zinciri yönetimi alanında 15 ülkede kendi tesislerinde, kusursuz hizmet anlayışı ile faaliyet gösteren entegre bir lojistik şirketi olarak, Endüstri 4.0’dan aldığımız ilhamla bugün, sektöre yeni nesil bir bakış açısı getiriyoruz.
Ekol olarak, Endüstri 4.0 çağında daha iyiye ulaşmanın sürekli ve dinamik dönüşümden geçtiğine inanıyoruz. AKLI, DUYGUYU ve BİLİNCİ birleştiren yaklaşımımızı, tecrübemiz ve uzmanlığımızla harmanlayarak sektörümüzün geleceğini değiştirmeye hazırız.
Alışagelmiş iş yapış modellerini “Lojistik 4.0” stratejimiz ile kökten değiştiriyor, her daim en iyiyi hak eden müşterilerimiz için ENTEGRE, ESNEK ve ETKİN çözümler sunuyoruz. Gücümüze güç katan ileri teknolojimizi, kusursuz hizmet anlayışımızla gelişmiş çözümler sunmak için kullanıyoruz. Tabii etik değerlerimiz ve sürdürülebilirliğe olan adanmışlığımız sayesinde çevresel, finansal ve sosyal faydalar da sağlıyoruz. En önemlisi müşterilerimizle birlikte değer yaratarak, sektörümüze ilham kaynağı olmaya devam ediyoruz.
• Böylesine köklü bir değişimin çıkış noktası ne oldu?
• Ekol ve lojistik sektörü açısından değerlendirdiğinizde Lojistik 4.0’ın kazandırımları neler olacak?
- Endüstri 4.0, lojistik sektörüne İNOVASYON, KATMA DEĞER ve SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK alanlarında önemli fırsatlar sunuyor.
Anlık etkileşimi tedarik zincirinin bütün adımlarıyla birlikte odağına alacak üretimde yaşanan bu dönüşümle; tedarikçiler, depolar, market rafları veya yoldaki araçlarla, akıllı fabrikaların üretim süreçleri iletişim halinde olarak yönetilecek. Akıllı makineler stok seviyelerini, tedarik zincirinde oluşan arızaları, hasarlanan ürünleri ve sipariş veya talep miktarlarındaki değişiklikleriyle ilgili verileri sürekli paylaşacak ve bu sayede süreçler verimlilik ve kapasitenin etkin kullanımına olanak sağlayacak şekilde yeniden koordine edilecek.
Endüstri 4.0 gelişmelerinin ışığında Ekol’de, nesnelerin algılanabilir hale getirilmesiyle elde edilen verileri anlamlı bilgilere dönüştürüyor, sensörlerden aldığı verilerle kendi kendine karar verebilen teknolojilere yönelik çalışmalar yapıyor ve pilot uygulamalar gerçekleştiriyoruz.
Endüstri 4.0 devrimi ilkelerinin uygulanması stratejisiyle, dijitalleşme ve görselleştirme, internet ve mobil uygulamalar ile süreçlerin entegrasyonu ve nesneler arası ağların oluşturulması, bulut bilişim ve haberleşme teknolojileri, simülasyon ve robotik sistemlere yönelik çalışmaları, Ekol Ar-Ge faaliyetlerinin merkezine Lojistik 4.0 olarak yerleştirdik.
• Ekol, pazarlama stratejisini nasıl bir bakış açısıyla kurguluyor? Pazarlama faaliyetleriniz için ayırdığınız bütçe rakamı nedir?
- 27 yıl önce temellerini attığımız markamızı, LOGISTICS 4.0 marka konumlandırması ile Nisan 2017’de bir adım daha öteye taşıdık. Bu değişim ve dönüşüm önümüzdeki dönemde Ekol’ümüzün kilometre taşı olacak. Küresel pazarda büyüme yolculuğumuza devam ederken inanıyoruz ki yeni marka konumlandırmamız bizleri rakiplerimizden bir kez daha ayrıştıracak ve yine sektörümüze ilham kaynağı olacağız.
2016’da yüzde 20 oranında büyüdük, Ro-Ro şirketimiz Alternative ile birlikte 670 milyon Euro ciro elde ettik. Tabii biz BtoB bir marka olduğumuz için pazarlama bütçelerimiz BtoC markalara göre çok çok kısıtlı. Geçtiğimiz yıl pazarlama bütçemiz 2.5 milyon Euro iken, bu yıl ise 5 milyon Euro’ya ulaştı.
Ayrıca Ekol olarak, Türk markalarının küresel pazarlarda desteklenmesi amacı ile başlatılan Turquality programına hizmet sektöründe layık görülen ilk firma olduk, bundan dolayı son derece gururluyuz. Hedefimize azim ve büyük bir sorumlulukla yürürken Turquality’nin bize global pazarlarda çok büyük bir ivme kazandıracağına inanıyoruz.
• Ekol’ün yeni marka stratejisi paralelinde VR teknoloji siteminizde ve mobil altyapınızda nasıl bir değişim yaşandı?
- Çok daha genç, enerjik ve dinamik bir tasarıma sahip tamamen responsive olan yeni web sitemiz, sanal olarak tesislerin gezilmesini sağlayan VR teknolojimiz ve 15 ülkedeki tüm çalışanlarımızın ana dillerinde kullanımına olanak sağlayan yine tamamen mobil uyumlu ve sosyal medya mantığı ile çalışan kullanıcı dostu, interaktif intranetimiz ise Ekol’ümüzün yeni marka stratejisine uygun olarak hazırlandı. Satış ekibimiz artık toplantılarda müşterilerimize, hizmet vereceğimiz tesislerimizi sanal gerçeklik sayesinde gezdirebiliyor, Ekol’ün sahip olduğu teknolojiyi deneimlettirebiliyor.
• Ekol’ün kurumsal altyapısında nasıl bir değişim meydana geldi?
- Tabii biraz önce sözünü ettiğimiz müşterilerimizle ve çalışanlarımızla iletişimizi artıracak, onlara kendimizi daha iyi ifade etmemizi onların yeni Ekol’ü deneyimlemesini sağlayacak bu iletişim olanaklarının haricinde;
Taşımacılıkla ilgili olarak
Depo yönetmi ile ilgili olarak
Lojistik 4.0 Bakış Açısıyla “one order”
• Ekol, 15 ülkede hizmet sunan entegre bir lojistik şirketi. Lojistik 4.0 stratejisinin diğer ülkelerde nasıl hayat bulacak?
- Türkiye’nin yanı sıra Almanya, İtalya, Yunanistan, Fransa, Ukrayna, Bosna Hersek, Romanya, Macaristan, İspanya, Polonya, Çekya, Bulgaristan, İran ve Slovenya’da olmak üzere, 15 ülkedeki dağıtım merkezimizde faaliyet gösteriyoruz. Aynı zamanda 150’nin üzerinde ülkede, 900’den fazla lokasyonda acente ağımızla sunduğumuz çözümlerle müşterilerimizin yanında oluyoruz.
Gelecek üç yılda 35 ülkeye daha ofis açmayı planlıyoruz. Aynı zamanda bulunduğumuz ülkelerde ofis sayımızı artırarak her geçen gün networkümüzü güçlendiriyoruz.
Hem müşterilerimiz hem de çalışanlar olarak bizlerin zaman ve mekan bağımsız olarak mobil olarak çalışmasına imkan veren teknolojik alt yapımızla tüm otomasyon süreçlerimizi uzaktan takip edebiliyoruz. Hem fiziksel anlamda hem de zihinsel anlamda sınırları kaldırdık diyebilirim.
YENİLİKÇİLİK
GİRİŞİMCİLİK
YAPICI TUTUM
İNSANA DEĞER
SAĞDUYU