Serin Treyler Yönetim Kurulu Üyesi Recep Serin, Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmelik’in 1 Ocak 2014’de uygulanma girecek olmasını değerlendirdi. Bugüne kadar ADR’nin yasalaşması için çok önemli katkılar verdiklerini hatırlatan Serin, “Her platformda Türkiye’nin bu Konvansiyona katılmasının faydalarını anlattık. Trafiğimizin yürüyen tekerlekli bombalardan kurtulacağını dile getirdik. Neresinden bakarsanız bakın ADR ile beraber lojistiğimizin çehresi değişecek.” dedi.
Yönetmeliğinin devreye girişi bu konuda faaliyet gösteren birçok sektörü ilgilendirmesinin yanında özellikle “Treyler ve Üst Yapı” imalat sanayini de yakından ilgilendirdiğini belirten Serin, ADR’nin taşımacılığın güvenli yapılabilmesi için konulmuş standartlar zinciri gibi düşünülmesi gerektiğini, treyler üreticilerine de önemli sorumluluklar düştüğünü açıkladı.
ADR standartlarının, tankerin üretiminden önce parça tedarikinde başladığını dikkat çeken Serin, “Taşınacak ürünler ve sınıfları belirleniyor. Ekipmanlar tanımlanıyor, tasarım hesapları yapılıyor. Tasarım dosyası, yetkili onay kuruluşu tarafından onaylandıktan sonra üretime başlanıyor. Bunun gibi üretimde de birçok kurallar var. Kullanılan her parçanın sertifikası var. Kaynakçınızın dahi sertifikalı olması gerekiyor.” dedi.
Serin, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm kaynak dikişlerinin gözle kontrolünün ve buna ek olarak tank gövdesi kaynaklarının gözle görülmesi mümkün olmayan iç hatalarını tespit edebilmek amacıyla bu kaynaklardan film çekilerek radyografik (x-ray) olarak kontrolü yapılmakta, böylece kaynak dikişlerinin kalitesi garanti altına alınıyor.
Kullanılan tüm malzeme ve ekipmanlarının uygunluk belgeleri ile birlikte temini ve izlenebilirliğinin sağlanması zorunluluk olup, tankerlerde kullanılan ekipmanlarla ilgili uluslararası normlara uygunluk belgesi istenmekte böylece bu ekipmanların oluşturabileceği riskler ortadan kaldırılıyor. Basınç ve sızdırmazlık testlerinde; hesaplamalarda esas alınmış basınç değerlerinde her bölme ayrı ayrı test edilmekte böylece tasarım doğrulanıyor. Bu testlere ek olarak tüm ekipmanlar bağlanıp araç bittikten sonra sızdırmazlık ve hacim doğrulama testleri yapılıyor. Tüm bu kriterler doğrultusunda yapılan çalışmalardan sonra imalatı tamamlanan araç, son kontrolden sonra yetkili makamlarca onaylanıyor.”
Serin Treyler olarak ADR regülasyonlarını karşılayan ve Türkiye’de zorlu koşullara göre üretilmiş ADR’li tankerine çok güvendiklerini hatırlatan Recep Serin, geçiş sürecinde taşımacıların çelik tankeri tercih edeceklerini öngördüklerini ve kendilerinin de bu yönde strateji belirlediklerini söyledi.
Daha iyi yol tutuş ve denge
Çelik ve alüminyum tankeri üretebilen birkaç firmadan biri olduklarının altını çizen Serin, ADR’li tankerde de ‘Serin kalitesi’ni sunmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.
Serin tankerlerinin ağırlık merkezinin aşağıda olması sebebiyle yol tutuşunun çok daha iyi olduğunu dile getirerek, “Bildiğiniz gibi tankerlerdeki sıvı maddeler virajlarda veya aracın manevralarında tankerin yan yatmasına, devrilmesine veya sürücülerin aracın hakimiyetini kaybetmesine neden oluyor. Serin mühendisleri önemli bir çalışmaya imza atarak aracın ağırlık merkezini aşağı çektiler. Bu sayede çok daha iyi bir yol tutuş ve denge sağlanıyor. Bu da diğer ürünlerde olduğu gibi rakiplerimizden ayıran önemli bir artı değer olarak hanemize yazılıyor.” şeklinde konuştu.