Soma faciasının yaşandığı hafta, köşemde, “madencilikte de taşımacılıkta olduğu gibi sigorta zorunluluğu getirilsin” diye bir öneri yapmıştım. Kendimce yaptığım bu öneri, daha sonra başkalarınca da dillendirilmeye başlandı. Bu nedenle, bu önemli konuyu genişçe yazmayı gerekli gördüm.
Yaşadığımız olaylardan çok fazla etkilenen, olumlu olumsuz pek çok tepki veren, sonra da unutuveren bir toplum olduğumuzu düşünüyorum. Balık hafızalı değiliz ama bazı şeyleri kaydetmek gibi kalıcı yöntemleri de pek kullanmayız. Belki başka ülkelerde de bu anlayış olabilir.
Yaşadığımız olaylardan çok fazla etkilenen, olumlu olumsuz pek çok tepki veren, sonra da unutuveren bir toplum olduğumuzu düşünüyorum. Balık hafızalı değiliz ama bazı şeyleri kaydetmek gibi kalıcı yöntemleri de pek kullanmayız. Belki başka ülkelerde de bu anlayış olabilir.
Yaşadığımız Soma kömür, daha doğrusu maden faciası hepimizi çok etkiledi, ama zaman geçince gündemden düşmeye başladı. Yeterli ders aldık mı acaba?
Zararların önlenmesi
Trafik kazaları dahil, bu türden tüm olaylarda iki safha ve buna ilişkin düşünceler önemli. Birincisi olumsuzluğun veya kazanın meydana gelmemesi için önceden gerekli tüm tedbirlerin alınması. Hiç kazaya fırsat vermemek esas olmakla birlikte, olduğunda bunun olumsuz sonuçlarını en aza indirmek ikinci işimiz. Bu ikinci işin içinde önce kurtarma, ilkyardım, acil tedavi gibi hizmetler var. Sonra da oluşan zararların telafisi gerekiyor. Aslında bu zarar telafisi işi içinde hem çalışanların hem de patronun, yani maden sahibinin zararları düşünülmeli…
Sigorta düşüncesi…
Bilindiği üzere zarar telafisinde önemli bir araç var: Sigorta. İşverenler hem kendi zararlarını hem de faaliyetlerinden veya zararlarından sorumlu oldukları diğer kişilerin zararlarını sigorta ettirebilir. Bu işler için sigorta mevzuatımızda sorumluluk sigortaları, kaza sigortaları gibi sigortalar bulunuyor. Burada sigortaların yaptırılmasının bazı hallerde zarardan sorumlu olana bırakıldığını, bazı hallerdeyse sigorta yaptırmanın zorunlu olduğunu belirtelim ve taşımacılıktaki örneklerine bakalım.
Taşımacılık sigortaları
Taşımacılıkta kullanılan araçlar tüm taşıtlar gibi trafik sigortası yaptırmakla zorunlu. Bunun güvencesinden faydalanma konusunda bazı belirsizlikler bulunsa da kazadan taşımacının sorumlu olup olmadığına bakılmaksızın otobüs yolcuları bu sigortadan faydalanıyor. Bunun ötesinde, yine otobüsün yolcu ve çalışanları için taşımacının kazadan sorumlu olup olmadığına bakılmaksızın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası güvencesi var. Ayrıca yolcu taşımacılığı sigortası da bulunuyor. İldışına yönelik taşımalarda tüm yolcular taşımacının kusur şartına bakılmaksızın bundan faydalanıyor. Çalışanlar ise biraz sorunlu.
Bu zorunlu sigortaların ötesinde tüm taşıt sahipleri isterlerse kendi araçları için kasko sigortası yaptırabiliyor. Yolcu ve çalışanlar için de zorunlu olmayan (ihtiyari) ek sigortalar yaptırılabiliyor.
Diğer faaliyetler
Peki, yolcu taşımacılığı dışında durum ne? Yük taşımacıları dahil, tüm meslek sahipleri olası sorumlulukları için mesleki sorumluluk sigortası yaptırabilir. Türkiye Sigorta Birliği ( Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği) tarafından yapılan açıklamalara göre; halen hekimler, avukatlar ile serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler için mesleki sorumluluk sigortası bulunuyor. Hatta bunlardan hekimler için olanı dört yıldır zorunlu. Onlar için dahi zorunlunun ötesinde isteğe bağlı ek sigorta mümkün.
Madencilikte olur mu?
Sigortacılıkta ilke her riskin sigortalanabilmesidir. Dolayısıyla her iş gibi madencilik de sigorta ettirilebilir. Bunun için sigorta yapanlar ile yaptıranlar arasında anlaşma olabilmesi yeterlidir. Burada, madenci oluşan bir kazada kendisinin maddi kayıplarını sigorta ile güvence altına alabilir. Buna çalışanların zararları dahil olabilir veya olmayabilir. Sorumlu oldukları çalışanlarını da yaptıracakları zorunlu olmayan sigortanın kapsamına almakta menfaatleri olabilir. Ya sorumlu olmadıkları?
Zorunlu madenci sigortası
Eğer maden çalışanlarını işverenin sorumlu olmadıkları olumsuzluklar dahil, olası kazalarda ek sigorta güvencesi altına almak isteniyorsa (burada SGK’nın sigortasının ötesinde ek sigorta kastediliyor) tıpkı yolcu taşımacılığında olduğu gibi madencinin kusuru şartına bağlı olmaksızın çalışanların ek sigorta güvencesinden faydalandırılması zorunlu olmalıdır.
Zorunluluğun faydaları
Adı üstünde, zorunlu; yani her madenci bunu yaptıracak. Kanuna göre sigortacılar zaten zorunlu sigortaları yapmak zorunda. Burada sigortanın şartları ve primi öne çıkar. Sigortacı madende kılı kırk yararak prim belirleyecektir. Rekabet bunu zorunlu kılıyor. Tabii, her durumda riskli madene yüksek prim. Üstelik, primi belirleyecek sigortacı madenin durumuna ilişkin denetim ve değerlendirmeyi sigorta şirketinin veya madencinin İstanbul’daki merkezinden değil, hatta madencinin madendeki yetkilisinin ofisinden değil, her noktayı yerinde görerek yapacaktır. Gemi ve denizcilik sigortaları buna örnek teşkil edebilir. Yurtdışında madenlerde de bunun örnekleri mutlaka vardır.
Ya sonrası?
Sigortanın türü, sağlayacağı teminat, maden başına veya çıkarılan maden miktarı ya da çalışan miktarına göre toplam teminat gibi konularda hassasiyet gerekir. Ama bilinmesi gereken en önemli husus, sigortanın zorunlu olması ve bunun teminatından faydalanmanın sigortayı yaptıran işverenin kusuru şartına bağlanmamasıdır. İşverenin kusuru halinde sigortanın yapacağı tazminat ödemelerinin işverenin olası tazminat yükümlülüğünden düşülmesi de adaletin gereğidir. ■