2018 yılına kadar 20 bin araç ADR'li olacak

MESLEK KRL

Treyler Zirvesi’nde bir araya gelen kamu ve özel sektör yetkilileri, 24 Ekim’de Resmi Gazete’de yayınlanan yeni ADR Yönetmeliği’ni ele aldı. Yönetmeliğe göre 1 Ocak 2014'ten itibaren piyasaya girecek yeni araçlarda ADR standartları aranacak. 2018 yılına kadar mevcut 20 bin aracın tamamının kademeli olarak bu standartları karşılaması gerekiyor.

CANER ÖZCAN



Treyler Sanayicileri Derneği (TREDER), 1 Ocak 2014’ten itibaren yürürlüğe girecek ADR Yönetmeliği için sektör paydaşlarını bir araya getirdi. Düzenlenen Treyler Zirvesi’nde, “Tehlikeli Maddelerin Taşınmasında Yeni Dönem” kamu ve özel sektör tarafından değerlendirildi. Özellikle eğitim, güvenlik danışmanı, kademeli geçiş, mevcut araçların durumu, güvenli taşımacılık mevzuatı hakkında, konunun uzmanları tarafından en son bilgiler ışığında değerlendirmeler yapıldı.


TSE’nin denetleme ve çalışmalarının da güncel haliyle gündeme getirildiği zirveye, Treder Başkanı Kaan Saltık, Tüm Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Cemil Ok, TOBB Ulaştırma ve Lojistik Sektör Meclisi ve UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, TSE Başkanı Hulusi Şentürk, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürü Mehdi Gönülalçak, TAİD Başkanı Bahadır Özbayır ve Bilim Sanayi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı H. Ali Özen, UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener ile kamu ve özel sektörden yöneticiler katıldı. Zirvede ayrıca, “ADR Yönetmeliği’nin Türkiye’ye Katkıları” ve “Mevcut araç parkının ADR’ye geçiş süreci” başlıkları altında iki ayrı panel düzenlendi.


Treder Başkanı Kaan Saltık


Treder'in 16 üyesi yıllık 20 bin adetlik Türkiye treyler pazarının yüzde 65’ini ürettiğini; yılda 4.500 treyleri ise Avrupa ve Rusya başta olmak üzere Asya, Afrika ve Ortadoğu pazarlarına sattığını ifade etti. Otomotiv sektöründeki trendin aksine ülkemizdeki treyler satışlarında, yapılan ithalat toplam pazarın yüzde 5’i dahi olmadığını belirtti: “EPDK/Petder verilerine göre geçtiğimiz yıl ülkemizde 20 milyon ton akaryakıt ve LPG tüketildi. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 2012 yılı verilerine göre bu rakam Türkiye’deki tehlikeli madde taşımacılığının sadece %60’ına denk geliyordu ve kimyevi maddeler, asitler, bazlar, boyalar, oksijen, asetilen, karpit gibi gazlar ve patlayıcı maddelerle birlikte bir yılda takribi 33 milyon ton tehlikeli madde taşındı. Tehlikeli madde taşımacılığı için, 2012 yılında 1  milyondan fazla sefer yapıldı. Bu taşımalar derneğimiz verilerine göre 20 bin  adede yakın kamyon tanker ve tanker treylerler tarafından yapıldı.”


48 ülke konvansiyona taraf 


Dünyada 48 ülkenin 1968 yılından beri yürürlükte olan ADR konvansiyonuna taraf olduğunu vurgulayan Saltık, “Bugün başta Avrupa Birliği olmak üzere, Azerbaycan, Rusya, Beyaz Rusya ve benzer birçok ülke tehlikeli madde taşımacılığını daha tehlikesiz hale getirmek için ADR normlarını kullanıyor. UHD Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının değerli bürokratları, ADR konusunda çok ciddi mesai harcadılar. ADR’li tankerlerin test ve si artık UHD Bakanlığı’nın yetkilendirdiği Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından Türkiye’de yapılıyor. Biz treyler üreticileri, düne kadar bu hizmeti yurtdışından alıyorduk. Bu da firmalar için önemli bir zaman ve döviz kaybına yol açıyordu. Artık çok rahatız” dedi.
Taşımacılık toplumların gelişmişliğini gösterir 


Tüm Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Cemil Ok, taşımacılığın toplumların gelişmişliğinin göstergelerinden biri olduğunu söyledi. Türkiye’de yolcu taşımacılığının yüzde 96’sı, emtia taşımacılığının yüzde 86’sının karayolu ile yapıldığını vurgulayan Ok, “2003 yılına kadar sektör, hiçbir alanda envanteri olmayan bir karmaşa içindeydi. Sektörün her alanını zapta alan 4925 sayılı yasa üç ana temel ilke üzerine kurulmuştur: mali yeterlilik, mesleki yeterlilik ve mesleki saygınlık. Bu yasayla, gelişmiş ülkelerin taşımacılık normlarına çıkacağımıza inanıyorum. Hatta kombine taşımacılık normlarının en yaygın bir biçimde yakalayacağımıza inanıyorum. Lojistik köylerin oluştuğu bir Türkiye’nin geleceğini düşünüyorum” diye konuştu. 


ADR yönetmeliği çok önemli 


TOBB Ulaştırma ve Lojistik Sektörü Meclisi ve UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, sivil toplum ve kamunun yan yana gelerek ADR konusunda yaptığı çalışmalar sonucu sektörün 1 Ocak 2014 tarihine hazır bir sektör olarak gireceğini söyledi. ADR Yönetmeliğinin üreticiler ve taşımacılar kadar ülkenin geleceği, çevre ve yaşam kalitesi ile de ilgili olduğunu vurgulayan Nuhoğlu, ” ADR Yönetmeliği 1968’de yayınlanmış. 1 Ocak 1997’den sonra AB’ye üye ülkelerin bu direktife uyma zorunluluğu getirilmiş. Ülkeler kendi topraklarından geçecek olan mallarda bu standartlara ‘olmazsa olmaz’ olarak bakıyorlar. Standartların hepsini tanımlamışlar ve ticaretin önündeki engelleri açmak için de bunu çok katı bir biçimde uygulamaya başlamışlar. Bu 48 ülkede uygulanıyor. Avrupa ülkelerini ön plana çıkardığımız zaman bu standartlara sahip olmamamız söz konusu bile edilemez, ayrıca bu standartlar olmaksızın bir ihracata dayalı büyüme planlarımız da olamaz. Kimya sektöründe, Türkiye’nin 18 milyar dolarlık ihracatının çok büyük bölümünü AB ülkelerine yapmaktayız. Tehlikeli madde ve kimyasal taşımalardaki taşıma modları içindeki en büyük pay kara taşımacılığındadır. O halde bu standartlara bir an önce kendimizi uydurmak ve rekabet açısından bu sektörlerin önünü açmamız gerekiyor”  diye konuştu. 


 Nuhoğlu, 1 Ocak 2014’ten itibaren hayata geçirilecek olan bu tehlikeli madde taşımacılığının en önemli ayaklarından biri de TSE olduğunu dile getirdi.


TSE maliyetleri düşürüyor 


TSE Başkanı Hulusi Şentürk, TSE’nin önümüzdeki dönemde 300 milyon dolardan fazla yatırım yapacağı bilgisini verdiği konuşmasına şöyle devam etti: “Kırkın üzerinde akreditasyon yapıyoruz. Sanayicilerimizi dışa bağımlılıktan kurtarmak zorundayız. Biz, TSE olarak bütün uygunluk belgelerini vermeye talip değiliz. Bunu özel kuruşların yapmasını istiyoruz. Biz özel kuruluşların giremeyeceği alanlara gireceğiz. Her alana girmeyeceğiz, ama girecek gibi altyapımızı sağlayacağız çünkü fiyatları dengede tutma görevimiz var. Akustik testleri için laboratuvar kuruyoruz ve fiyatlar aşağı inecektir. Yangın testlerinde bunu yaptık ve fiyatlar 1/3’e düştü. Sanayicilerimiz için test ve maliyetlerini aşağı çekmek ve bu süreleri indirmemiz gerekiyor. Uygunluk değerlendirme hizmetleri üzerinde rekabet yapılıyor. Birçok ülke uygunluk değerlendirme belgelerini teknik engel olarak karşımıza çıkarıyor.”
Hulusi Şentürk, ADR konusunda 6 Mart’ta protokol imzalandıktan sonra 1 Temmuz’da işe başladıklarını belirterek, “1 Temmuz herkese hayal gibi gelmişti ancak hayal olmadığını Genel Müdür Mehdi Gönülalçak ve TREDER sektörünün verdiği destek ile gördük. İlk belge üç ay içinde tanzim edildi. Mehdi Bey’e de teşekkür ediyorum, başından beri TSE’ye güvendi. 2018’e kadar mevcut araçların dönüşümü sağlanacak. Araçların trafik muayenesi ile çalışmalara başlatılması gerekiyor. Türkiye değişimi ve dönüşümü hızlı başarmak zorunda. Sorun sadece ADR değil, T9 belgesi. Sorunları öteleyerek bir yere varamıyoruz. Bu süreçte TSE’ye güvenen sorumluluk veren Bakan Binali Yıldırım’a, Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın’a teşekkür ederim” diye konuştu. 


Şentürk, test için yurtdışına her yıl 2 milyar dolar gittiğini bu hizmetin Türkiye’de 400 milyon dolara yapılıp aynı zamanda istihdam sağlanacağını sözlerine ekledi. 


Sıkı denetimler geliyor


Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürü Mehdi Gönülalçak, genel müdürlükle kopuklukların ortadan kaldırıldığını vurguladı. İç su taşımacılığı dışında Türkiye’nin ADR’nin tümüne taraf olduğunu hatırlatan Gönülalçak, eğitimlerin çok önemli olduğunun altını çizdi. Sektörde eğitimci eksikliğinin olduğunu bunun için önce eğitici ihtiyacını gidermek için 9 adet olan eğitim kuruluşu sayısını 33’e çıkardıklarını söyledi. Bunun daha da artacağını ifade eden Mehdi Gönülalçak, “Sürücülerin taşıdıkları yüklerde olası kazalarda neler yapacağını bilmesi çok önemli.  SCR yönetmeliği revize edilerek yayınlandı. 1 Ocak 2014 yılından sonra sıkı bir denetlemeye başlayacağız. Sektör buna hazırlıklı olmalı. Yazılacak cezalara katlanmalı. Ceza yememek için belgelerine dikkat etmeli” dedi.


Gönülalçak, nin önemine de değindi: “Şu ana kadar uluslararası taşımacılık yapan firmalar belgeleri yurtdışından alıyorlardı.  Mart tarihi ile TSE ile bir protokol imzalandı. Hem ambalaj hem de ADR araçları için belgeler veriyoruz. Yol kenar denetimleri istasyonlarında tehlikeli madde denetimleri olacak. Bunlarla ilgili eğitim süreceğin başlatıyoruz.” 
Şu anda piyasada 23 bin tanker olduğunun tahmin edildiğini ancak daha sağlıklı verilerin yapılacak sayımlar ve çalışmalar neticesinde ortaya çıkacağını kaydeden Gönülalçak, “Mevcut araçlarla ilgili nasıl bir yol izleyeceğimizi çıkaracağımız Güvenli Taşımacılık Mevzuatı’nda ortaya koyacağız. Bundan sonra bütün araçların belgelendirerek sistem içerisine alınmasını sağlayacağız” dedi. 


Türkiye’de 15 yıldır ADR’li tanker kullanılıyor 


TTDER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Tokatlı, ADR’li tanker konusunda bilgi verdi. Türkiye’nin 15 yıldır ADR’li tanker kullandığını, ADR’li tanker üretilen yerin uygun olması gerektiğini ve tasarım tip onayı alınarak ADR’li sertifikalı tankerin üretilmeyi başlandığını dile getiren Tokatlı, “Yapacağınız tankın sınıfını belirlemeniz ve yapacağınız tankın yapısal olarak tanımlamasını yapmanız lazım. Hacim aralığı ne olacak, bölme sayıları ne olacak, dalgakıran yerleşimleri nasıl olacak? Kullanacağınız malzemeler ne olacak bunların u olması lazım. Tasarım tip onayı alarak ADR sertifikalı tanker üretmeye başlıyorsunuz. Öncelikle tankın gövdesi üretiliyor, üretimden sonra bütün kaynakların X-ray’de kontrolünü yapıyorsunuz hata var mı yok mu kontrol ediliyor. Eğer hata varsa bunlar X-ray’de ortaya çıkıyor. Daha sonra tankı boyaya girmeden önce bir hidrostatik bir basınç testine tabi tutuyorsunuz. Bu testten de geçerlilik alması durumunda final montaja geçebilirsiniz. Daha sonra bir sızdırmazlık testi var. Bir tanker bu testlerden sonra bu ADR sertifikası almaya hak kazanıyor. Bundan sonra T9 dediğimiz belge almaya da hak kazanıyoruz” dedi. 


ADR’li araç pazarı artacak 


Ağır Ticari Araçlar Derneği Başkanı Bahadır Özbayır, bu nedenle ADR konusunun önem kazandığını söyledi. Son 10 yılda 6 ton ve üzerinde 35 bin adetlik bir pazarın bulunduğunu vurgulayan Özbayır, “Pazarda 1500 araç tehlikeli madde taşımacılığında kullanılıyor. ADR’nin mevzuata bağlanmasıyla, tehlikeli madde taşıyan nakliyecimizin rekabet gücü artacak. Bu da pazara canlılık getirecek. Önümüzdeki yıllarda 2 binin üzerinde bir pazar bekliyoruz. Önümüzdeki 10 yılda da bu pazar 20 bine çıkacak” dedi. 


ADR’nin araç üreticileri arasında rekabete yol açacağını dile getiren Özbayır, “ADR’li üstyapıya en uygun araç bu konuda bir rekabeti de ortaya çıkaracak. Treyler  üreticileri ile araç firmalarının işbirliği daha da artacak. Araç üreticilerinin standart eğitim programlarının da filo sürüş eğitim programlarında ADR’li araçlara özgü programlar ayrı yer alacak” sözleriyle konuşmasını tamamladı.



1 Ocak 2014’de yürürlükte


Tehlikeli mal taşıyan ve piyasaya yeni girecek tüm araçlarda (tanker, tenteli treyler, konteyner taşıyıcı vs.) ADR Belgesi aranacak. ADR’ye geçiş sürecinin sağlıklı yürütülmesi için sektördeki araçların envanteri çıkacak. Bugün itibariyle araçların 20 bin adet dolayında olduğu varsayılıyor. 2018 yılına kadar tüm araçların ADR’ye geçmesi hedefleniyor. Güvenli Taşımacılık Mevzuatı ile var olan araçlara yapılması gereken zorunlu tadilatlar belirtilecek ve bu tadilatın yapması zorunlu olacak. Tehlikeli  mal taşıyan araçların muayene kriterleri yeniden belirlenecek. Sürücülerin ADR eğitimlerinde (SRC5) sınav tarihlerinin sıklaştırılması gündemde. Ayrıca bu eğitim ve sınavları düzenleyen Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Genel Müdürlüğü, gelecekte bu sınavların online yapılmasını da gündeme alacak.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.