Konferansın açılışında ilk konuşmayı İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu yaptı. Mutlu, Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ortak toplu taşımacılık alanında ortak çalışmalar yaptıklarını ve İzmir’de günlük 1 milyon 800 bin kişinin toplu ulaşımdan yararlandığı söyledi. Mutlu, M plakalı minibüslerde de Kent Kart sisteminin geçerli olması için çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Teker dönsün anlayışı değişti
ESHOT Genel Müdürü Faruk Alçelik de, “Eskiden ‘teker dönsün’ anlayışı vardı, bugün tek başına yeterli değil. Toplu taşıma araçlarının klimalı, alçak tabanlı, çevre dostu ve engellilerin kullanımına uygun olması da isteniyor. Türkiye’de eksikliği olan ulaşım müzesini yapılandırmaya çalışacağız. Bir hedefimiz de kamunun eğitim sürüş pisti ile sertifika almış ilk kuruluşuyuz. Burada bir eğitime yönelik okul açmayı planlıyoruz” diye konuştu.
Aktarmalı sisteme UİTP Bölgesel Ödülü
UITP Genel Sekreteri Alain Flausch, 2011 Yılında Dubai’de düzenlenen 59. UITP (Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği) Dünya Kongresi ve Fuarı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uyguladığı otobüs, metro, vapur ve banliyö arasında entegrasyonu sağlayan “90 dakika aktarmalı sistem” ile UITP Bölgesel ödülünü kazandığını hatırlattı. Flausch, toplu taşıma alanında duyulan yenilikçi heyecan ve yatırımlar nedeniyle dünyanın gözünün İzmir’de olduğunu söyledi. Dünya çapında toplu taşımadaki gelişmeleri yakından izlediklerini belirterek, “Moskova ve Seul’le birlikte İzmir ve İstanbul ulaşımındaki önemli gelişmeleri izlemek bizi çok mutlu ediyor. Toplu taşımacılığın bir atak içinde olduğunu gözlemliyoruz. İlk kez 25 yıl önce İstanbul’da bulunmuştum, o zaman toplu taşımacılığın sıkıntılı olduğunu görmüştüm, İstanbul’a geçen yıl ve bu yıl yaptığım ziyaretlerde toplu taşımacılıktaki gelişimi görme imkanı buldum. Yetkili merciler, otoriteler kentin büyümeye yönelik yapısında sıkıntılara önceden tedbir almakta gecikiyorlar ve cesur birilerinin çıkıp bu tedbirleri almaları gerektiğini söylemeleri gerekiyor. İzmir’de TCDD ile belediyenin birliktelik sergileyerek metro hatları oluşturmaları önemli. İstanbul’da raylı sisteminin iki katına çıktığını gördük” diye konuştu.
Kullanıcının aldığı hizmet bedelinin ödemesinin önemine dikkat çeken Flausch, “İngiltere’de de toplu ulaşım bu anlayışla yönetiliyor ve metroda birkaç durak ulaşımın bedeli 5 Sterlin olarak ücretlendirilmiş” dedi.
Tahsilat da yolcu sayısı da arttı
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de toplu taşımacılıkta yapılan yatırım ve uygulamaları anlattı: “İzmir’de özel halk otobüsü uygulaması yok. 1117 M plakalı minibüs taşımacılığı var. Ulaşım kooperatiflerinin ekmeğiyle oynamadan, kimseyi mağdur etmeden yönetmeye çalışıyoruz. İzmir’e gelen vatandaşlarımızın kredi kartı ile ulaşım imkanından yararlanmasını, biraz daha farklı ücretlendirme ile aktarma olmadan taşıma yapmayı planlıyoruz. Ulaşımdaki en önemli kararımız, 90 dakika tek bilet uygulamasıdır. Bu uygulamayla zarar edeceğimizi düşünenler yanıldı. Hiç araç artırmadan, yolcu sayımız yüzde 30, tahsilatımız da yüzde 13 yükseldi. 90 dakika uygulaması bize külfet olmadı, vatandaşları toplu taşımaya yönlendirdi. Zararını görmediğimiz gibi, dar gelirli vatandaşlarımızın bütçesine katkı sağlamaya başladık.”
Ücretsiz taşınanlar da Kent Kart’a
Kent Kart uygulamasıyla yolcu istatistiklerinin tutulabildiğini ancak Kent Kart kullanılmayan ücretsiz binişlerin istatistiklere yansımadığını ve bunun da sağlıklı planlamayı engellediğini ifade eden Aziz Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kent Kart sayesinde, hangi duraktan hangi otobüse kaç kişinin bindiğini görüyoruz ve ulaşımı ona göre şekillendiriyoruz. O nedenle ‘kanunen ücretsiz taşınan’ vatandaşlarımızın da Kent Kart sistemine dahil edilmesini istiyoruz. Bu yönde çalışmalarımız var. Bedava da binse, 10 kuruşa da binse, toplu taşıma araçlarını kaç kişinin kullandığını görmek istiyoruz. Entegrasyonu sağlamak için bu bilgilere ihtiyacımız var. Kanunen ücretsiz veya indirimli taşınan yolcuların bize külfeti yıllık 209 milyon lira. Biz bedava taşıdığımız yolcuların ücretini her ayın sonunda bir havuza koyalım istiyoruz. Aksi takdirde, hesabı belli olmayan bir sistemin sağlıklı yürümesi beklenemez. Neyi sübvanse ettiğimizi bilelim. Önerdiğimiz bu sistemin acilen devreye alınması gerekiyor. Amaçladığımız noktaya başka türlü gelebilmemiz mümkün değil! Diğer büyükşehirlerimizde de aynı sıkıntı var.”
Herkes Kent Kartlı olacak
İzmir’de halk otobüsü uygulamasının olmadığını sadece belli hatlarda çalışan 1117 minibüsün bulunduğunu hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, ulaşımı koordine ederken, özel sektörü ve ulaşım kooperatiflerini göz ardı etmeden, onların ekmeği ile oynamadan formül ürettiklerini söyledi: “Menemen’den Menderes’e, Güzelbahçe’den Belkahve’ye kadar olan bölgenin dışında yeni bir ulaşım sistemi kurmak istiyoruz. Buradaki toplu ulaşımı kooperatifçilerin, otobüsçülerin yapmasını istiyoruz. Minibüslerimizi de daha kısa mesafeli ring ve besleme hatlarında değerlendireceğiz. Onların da para kazanmasını arzu ediyoruz. Ancak bunun da önünde yine ücretsiz binişler var. Dolayısıyla, tüm kaçakların önlenmesi için herkesin paralı-parasız Kent Kart sistemine dahil edilmesi gerekir.”
Klimalı filo artacak
Daha konforlu bir ulaşım için İzmir’deki otobüslerin klimalı ve alçak tabanlı hale getirildiğini, klimasız metro çekerlerine de klima takıldığını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Klimasız otobüs bu yaz sefere çıkmayacak. Alçak tabanlı ve klimalı otobüs sayısı 300 Avenue otobüsün filomuza katılmasıyla yüzde 85’e ulaşacak. TCDD ile ortak, Türkiye’de kentiçi ulaşımda tüm kentlere örnek olacak Aliağa-Menderes banliyö hattını metro standardına çıkarttık. Eskiden günde 3000 bin kişi taşınıyordu. Aliağa-Menderes 80 km banliyo hattını gerçekleştirdik. Şu anda sadece İZBAN’da günde 200 bin kişi taşıyoruz. Hedef günde 500-550 bin yolcu taşımak. İZBAN kendi yolcusunu, kendisi yarattı. Fabrika servislerinden ve özel araçlardan kurtularak bu oldu. İki sene içinde bu hattı TCDD ile ortaklaşa 30 km ile Torbalı’ya kadar uzatacağız. 11 km ile devraldığımız raylı sistemi 96,5 km’ye çıkardık. 3.5 km raylı sistem çalışması bitiyor. Selçuk ve Bergama’nın projelerini yürütüyoruz. Tek kar ettiğimiz ulaşım şirketi metro. 2012 yılında 9 milyon TL kar etti. ESHOT’ta 118 milyon, İZULAŞ 52-55 milyon, İZDENİZ’de 4 milyon TL sübvanse ettik. 209 milyon TL’lik bedava yolcu taşıyoruz. Biz ulaşımı ucuz yapmıyoruz. Ücretsiz taşıma kaynaklı külfeti yaşıyoruz. Ulaşımda, entegrasyonda çok önemli bir gelişme kaydettiğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.
Dünyanın gözü İzmir’de
İzmir’in toplu ulaşımda fark yarattığına değinen İzmir Valisi M. Cahit Kıraç, “Konferansın, EXPO 2020’ye aday İzmir’de yapılmasının ayrı bir önem taşıyor. Paris’te verdiğimiz 656 sayfalık adaylık dosyamızın en önemli bölümlerinden biri de ulaşım. Orada ilimize gelecek yaklaşık 20 milyonu yabancı 40 milyon ziyaretçinin kentiçi ulaşımı nasıl rahat yapacaklarını anlattık. İzmir bunun üstesinden gelir” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından kentiçi ulaşımda ücret yönetim, ücret politikaları, yasal düzenlemeler, ücret yapısı ve teknolojik gelişmelerin masaya yatırıldığı paneller gerçekleştirildi. İlk panelde konuşan ESHOT Genel Müdür Yardımcısı Tufan Eker, merkezi hükümetin toplu ulaşım hizmeti veren yerel yönetimleri desteklemesi gerektiğini söyledi. Ulaşımda maliyeti artıran en önemli kalemlerden olan akaryakıt için 2012 yılında yüzde 44 ÖTV ve yüzde 18 KDV ödediklerini dile getiren Eker, “ESHOT otobüsleri bir yıl içinde 85 milyon 409 bin 596 km yol yapıyor. Bir yıl içinde kullandığımız akaryakıt miktarı 45 milyon litre ve bunun parasal karşılığı 136 milyon 500 bin TL. Gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine verilen ÖTV’siz yakıtın, toplu taşımacılık yapan kamu kuruluşlarına da uygulanması gerekir. ÖTV’den muaf olunsa, 60 milyon 200 bin TL artımız olacağı görülüyor” dedi. Toplu taşıma hızının ve konforunun artması ve toplu ulaşımın özendirilmesi için vergi oranlarının düşürülmesini isteyen Eker, şunları söyledi: “Şehiriçi toplu ulaşım ücretleri üzerinden alınan yüzde 18’lik KDV oranını hesaplayacak olursak, 2012 yılı içinde ESHOT Genel Müdürlüğü’nün biniş hasılatı 400 milyon TL, biniş hasılatı üzerinden alınan vergi ise 72 milyon TL. İşletme ve bakım maliyetlerinin düşürülmesi, toplu taşımadan dolayı oluşan egzoz emisyonlarının azaltılması ve Avrupa standartlarında ulaşımın sağlanabilmesi için vergi oranlarının düşürülmeli.”
Ulaşımcıların ESHOT ziyareti ve sürüş pisti deneyimi
21 Şubat Perşembe günü, yerli ve yabancı katılımcılar için toplu ulaşımın kalbinin attığı ESHOT’a ait Atölye ve Ağır Bakım Tesisleri ile Sürüş Teknikleri Eğitim Merkezi’ni kapsayan teknik gezi düzenlendi. Konferansa katılmak amacıyla birçoğu ilk kez Türkiye’ye gelen yabancı konuklar, ulaşımları Temsa’nın Avenue ve Anadolu Isuzu’nun Citibus araçlarıyla sağlanarak, otobüs şoförlerinin nasıl eğitildiğini de gördü. Heyete ESHOT Genel Müdür Yardımcısı Tufan Eker ve Araç Bakım Onarım Dairesi Başkanı İbrahim Yetmen rehberlik yaptı. Katılımcılar Büyükşehir Belediyesi’nin otobüs sürücülerine verdiği “ıslak zeminde ani manevra ve sert fren eğitimi” sırasında heyecan dolu anlar yaşadı. Otobüs şoförlerinin her türlü iklim ve arazi koşuluna hazırlıklı olması için kurulan Sürüş Teknikleri Eğitim Merkezi’nde verilen eğitimleri de izleyen konuklar, daha sonra deneyimli eğitmenlerin yönetimindeki otobüslere binerek, riskli durumlarda yapılması gerekenleri daha yakından izleme fırsatı buldu. Islak zeminde kazaya yol açmadan ani manevra ve sert fren yapan otobüste heyecanlı dakikalar yaşayan katılımcılar, İzmir’de otobüs şoförlerine oldukça ileri düzeyde bir eğitim verildiğini dile getirdi.