TÖHOB Genel Sekreteri Onur Orhon, özel halk otobüslerinin kurumsal bir yapıya dönüşmesi için sektör paydaşlarına önemli görevler düştüğünü söyledi: “Öncelikli yapılması gerekenler, kuruluş yönetimlerinin bu düşünceye hazırlanması ile taşımacıların hak ve hukukunun korunarak değişim ve dönüşüm yönünde donatılmasıdır.”
Özel halk otobüs işletmeciliğinin değişen ve gelişen koşulların gereği olarak bireysel yapıdan kurumsal bir yapıya geçme zorunluluğunun olduğunu belirten TÖHOB Genel Sekreteri Onur Orhon, “Özel halk otobüslerinin yaygınlaşmaya başladığı 1980’li yıllardan bu yana sektörün hem kamu hem de özel tarafında yer alarak sorunların çözümüne katkı sağlamaya çalışıyoruz. Otuz yılı aşkın bir süredir yaygınlaşma sürecine giren özel halk otobüsü işletmeciliği değişen ve gelişen koşullarda, çağında gereği olarak artık bireysel yapıdan kurumsal bir yapıya geçmek zorunluluğundadır” dedi.
Değişim ve dönüşüme hazırlanmak
Mevcut düzende oluşan sorunların çözümünün eldeki olanaklarla mümkün olmadığını vurgulayan Orhon, “Bu konuda öncelikle yapılması gerekenler kuruluş yönetimlerinin bu düşünceye hazırlanması, ardından taşımacıların hak ve hukuku korunarak değişim ve dönüşüm yönünde donatılmasıdır. Çünkü mevcut düzende oluşan sorunların çözümü eldeki olanaklarla mümkün olamamaktadır. Özel halk otobüsü sektörü mutlaka kendini yenilemek ve geliştirmek yükümlülüğündedir” diye konuştu.
Meclis daha aktif olmalı
TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi’nde, özel halk otobüsçülerini TÖHOB adına temsil ettiklerini de açıklayan Onur Orhon, Meclisin sorunların çözümüne yönelik aktif rol üstlenmesinin önemine değindi: “Otobüslerin yenilenmesinin yanı sıra ortak gelir-gider havuzlarını oluşturacak düzenin oluşumunu sağlamak tüm yönetimlerin ortak sorumluluğundadır. TÖHOB, ilgili kamu otoriteleriyle taşımacı temsilcisi kuruluşlar arasında bir koordinasyon görevi üstlenmeye hazırdır. Belediye kanunları, özel sektör işletmeciliği, kamu hizmeti vb. haklar açısından yapılacak yeni değerlendirmelere yeni bir bakış ve düzen sağlanmalıdır. Bu bir toplu taşıma kanunu tasarısına dayandırılabilir. Bu aşamada bir nevi danışma meclisi olarak faaliyet gösteren TOBB bünyesindeki Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi tarafından oluşturulacak bir alt komisyonda da konunun irdelenmesi ve şekillenmesi mümkün olabilir. Daha sonra buradan çıkacak sonuç TOBB üzerinden yürütmeye aktarılabilir. Böyle bir çalışma ile üzerinde zaman zaman eleştiri yapılan sektör meclisi, aktif rol üstlenerek çözüme katkı sunmuş olacaktır. Otomotiv sanayi paydaşlarına da bu alanda görev düşmektedir. Özel halk otobüsü pazar piyasasını elde tutmak yerine geleceğe dönük, bu sektörün gelişimi yolunda ellerini taşın altına koymalı ve işbirliği olanaklarını zorlamalıdırlar.
TÖHOB olarak 2010 yılından bugüne üyeliğini üstlendiğimiz sektör meclisi çalışmalarında, farklı sektörler arasında işbirliği ve uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemeye çalıştık. Bunu sağlarken de engelli erişim kanununun aksaklıkları, ücretsiz yolculuklar, özel halk otobüsü kimliği, ÖTV, KDV gibi mali yükümlülüklerin azaltılmasına yönelik düşünce, görüş ve önerilerimizi Akademik Danışman yardımıyla TOBB’ne aktardık.
Ülke bürokrasisinin ve siyasi ortamın sağlayabildiği ölçüde bu girişimlerden verim almaya çabalıyoruz. Hiçbir çevre, özel halk otobüslerinin çeşitli sorunlarının ilk defa dillendirildiği gibi bir izlenim duygusuna kapılmasını istemeyiz. Sonuçta kentlerde yaşayan bizleriz, özel halk otobüsü işletmecileri bizlerden birileridir, otobüs üreticileri de bizimdir. TÖHOB bu düşünceleri sektör meclisi gündemlerinde de bundan önce olduğu gibi bundan sonrada sürdürmeye kararlıdır.” ■