Koronavirüs salgını hem ekonomiyi hem de toplumsal yaşamı sarstı. Siyasal iktidar haklı olarak ekonomiyi düşünürken, insan yaşamını haksız yere göz ardı ediyor. Ekonomiyi düşünmekte haklı, çünkü ekonomi her işin başı. Ama insan olmazsa ekonomi de olmaz, unutmamak gerekir.
Emeklilik yaşı 65’e çıkarılınca her kesimden “mezarda emeklilik istemiyoruz” tepkisi yükseldi. İnsan ömrünün ortalama 65 olduğu ülkemizde, gerçekten de ancak mezarda emekli olabilecekti insanlar. Zaman içerisinde ortalama ömür yükselirse bir nebze rahatlayabiliriz.
Emeklilikte yaşa takılanlar da benzer bir durumun sonucu… Siyasiler söz verdikleri halde çözümleyemiyor, çünkü onlar için ekonomi belirleyici, insan değil. Oyun oynanırken kural değiştirilirse çözümsüzlük herkese bulaşır ve sorun yaşanır.
Şimdi yeni bir sorun var karşımızda: Kıdem tazminatının yok edilmesi. Koronavirüs salgınıyla birlikte, öteden beriye sürmekte olan ekonomik kriz önü alınamayacak denli büyüyünce (insanlar IBAN’a bağış kampanyasına arzu edilen seviyede katılmayınca), siyasal iktidar işçinin kıdem tazminatına göz koydu.
Kıdem tazminatı için işverenin payını ödemesini sağlayamayınca o yükü işçinin de omzuna paylaştırarak bir nebze olsun devlet hazinesinin para yüzü görmesini sağlamak istiyor. İşçinin zaten çok az olan gelirini daha da azaltacak sistem yerine mevcut uygulamayı düzeltmek çok daha kolay… Hem de kavgasız dövüşsüz çözüm sağlanır.
Yeni tasarının bir diğer kötü yanı da emeklilikte kıdem tazminatı ödenmeyip aylıklara eklenecek olması. İnsan yaşamının ortalama 65 yıl olduğu ülkemizde, devlet işçinin birikimine de göz koymuş demek ki.
Karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörü açısından bakıldığında, taşeron olarak çalıştırılan şoförler de dahil, sigortalılık oranının çok düşük olduğu biliniyor. Yani devlet sigortalanmasını sağlayamadığı işçinin alın teriyle, anasının ak sütü gibi hak ettiği emeğinin karşılığına da el koymak istiyor.
Ne kadar süslü cümlelerle anlatılırsa anlatılsın işçinin kıdem tazminatına göz dikmekten başka bir şey değil bu tasarı.
Şehirlerarası yolcu taşımacılığı sektörünün bütün çalışanları için sigorta talebini yükseltmek hem mesleki sivil örgütlerin hem de kanaat önderlerinin görevi olmalıdır. ■