Karayolu Taşıma Yönetmeliği yayımlandı. Hayırlı uğurlu olsun. Muhakkak iyi şeyler olacaktır, buna canı gönülden inanıyorum.
İki haftadır takip ediyorum, herkes Yönetmelik üzerine düşüncelerini söylüyor. Kimi beğenmemiş, kimi çok beğenmiş, kimi eksiklerini sıralıyor, kimi yoruma açık olduğunu ifade ediyor. Hepsinin kendince haklı yanları var. Hepsi de dikkate değer. Zamanla düzeltilecektir. Bilindiği gibi birçok düzeltme yapıldı, yeniden de yazıldı, daha da yazılacağı gibi. Çünkü kanunlar da yönetmelikler de şartlara, teknolojinin gelişmesine, ekonomik durumlara bağlı olarak değişir, değişmelidir de.
Bir kere daha tekrar ediyorum: Hayırlı olsun yeni Yönetmeliğimiz. Eksiklerini fazlalarını gördükçe bildireceğiz, düzeltilecek, en iyisinin hayata geçirilmesi sağlanacaktır.
Peki, otobüsçünün sorunu sadece Yönetmelik mi, de onunla yatıp kalkıyoruz? Bizim can alıcı sorunlarımız var. Sektör can çekişiyor, bu konuda sayısı parmaklarımızın sayısını geçen anlı şanlı federasyonlarımız bile hemfikir. Sektörü yeniden güçlendirmek, yeniden yatırım yapılabilir seviyeye getirmek, yeniden yolcunun tercihi olmasını sağlamak için yapılması gerekenler konusunda bu anlı şanlı, biraz da yandan çarklı federasyonlarımız bir şey yapmıyor.
Neden acaba? Evet, soru bu. Federasyonlarımız neden kulağının üstüne yatıyor da otobüsçünün sorunlarını çözümlemek için çaba harcamıyor?
Türkiye’nin en büyük ve en merkezi terminali olan İstanbul Otogarı’nın yap işlet devret ile sağlanan kullanım süresi bitiyor. Şunun şurasında bir yıl kaldı… Ben başta olmak üzere bu otogarın miadını doldurduğunu söyleyen meslektaşlarımız var. Kalsın, ama düzenlensin diyenlerin sayısı daha da fazla. Hiç dokunulmadan hizmet vermeye devam etsin diyen hiç yok. Şimdiden projelendirilmesi gerekmez mi? Belediye alacağını söylüyor, işletmeci şirket, düzenleme yapılarak devam etme yanlısı… Tamam işte, illa yumurta kapıya geldiği zaman mı folluk arayacaksınız? Projelendirin, fizibilitesini çıkarın, düşünceleri toplayın, eksiğini gediğini tartışalım, en iyisini yapalım. Böylece otobüsçü de rahat etsin, yolcu da… Hatta işletmecinin de içi rahat olsun, geleceğe yatırım yapsın.
Mesleki birliklerin, örgütlenmelerin, federasyon ve derneklerin başında olanların tekeri dönmüyor ki, otobüsçünün sorununu anlasınlar. İşte onun için otobüsçü can derdinde, federasyon yöneticileri çıkarlarının… ■