Mazot fiyatlarının litrede 30 TL seviyesine yaklaşması gerçekten tüm taşımacılara zor günler geçirtiyor. Bir sene önce 6 TL olan mazot fiyatı 4 katın üzerinde arttı. Ama bu süreçte otobüs bilet fiyatlarındaki artış oranı ise yüzde 80’ler civarında. İş düşüklüğü ile aslında daha az. Ana girdi mazot olduğu düşünüldüğünde sektör mensupları şu anda zarar ediyor. Önceden 25 kişi ile dolu gittiğinde maliyetin üzerine kar elde eden otobüsçü 30-35 kişi ile gittiğinde ancak sefer maliyetini karşılayabiliyor Ama karşılıklı seferde ancak 60 yolcu olduğunda bu olabiliyor. Sektörün 2+1 koltuğa yönelmiş olması da sıkıntıyı büyütüyor. 2+2 koltuklu otobüsler aslında tam dolu gidebildiklerinde daha iyi gelir imkanına sahip oluyor.
Birde sektörümüzün ortak kangren noktası da online bilet portalları. Portalların yüksek komisyon oranlarının yüksekliği. Hangi meslektaşımızla karşılaşsak zarar ettiğini söylüyor.
Talep çok yüksek değil
Ancak ve ancak bayram gelecek iş seviyesi yükselecek. Ama bayram sürecinde de gidişler tek taraflı olacağı için oradan yine ilave yapılması zor. Ancak bayram ziyareti dışında tatile gidenlerin sayısınında artması gerekiyor. Otel fiyatlarına bakıldığında bunun da çok mümkün olacğı görünmüyor. Ben yolcu listelerini inceliyorum. Üniversitelerin kapanma sürecinde talep çok yüksek olurdu. Samsun, Rize hattına baktığımda otobüsler dolu değil. Otobüsçünün Temmuz ve Ağustos ayında para kazanma imkanı olabilir ama burada tek kritik nokta ekonomik krizin daha da derinleşmemesi. Bundan daha kötüsü olabilir mi, diye düşünüyorsun olabilir diyorsunuz.
İlave seferler olmayacak
Sektörümüz büyük heyecanla sezonu bekledi ama otobüsçü büyük ihtimalle yazın yaptığı ilave seferleri yapamayacak. 6 lira iken mazot fiyatı 1 lira KDV verirken, ÖTV 2 lira ödüyorduk. O dönemde ÖTV kaldırılsin diyorduk ama şu anda KDV’ye 4 lira ödüyoruz. ÖTV 2 lira da kaldı. Burada devletin topladığı vergi miktarı arttı. Taşımacının geliri ise çok azaldı. Devletin acil olarak akaryakıttaki KDV’ye yönelik bir iyileştirme yapması gerekiyor.
150 km fazla yol, 50 litre fazla yakıt
Bunun yanısıra otobüsçü 3’üncü köprü zorunluluğu nedeniyle de sıkıntı yaşıyor. Bir yandan akaryakıt maliyeti yükünü çekiyor, bir yandan da 3’üncü köprü zorunluluğu nedeniyle 150 km fazla yol yapıyor. 50 litre daha fazla yakıt tüketiyor. Bu ortalama 1500 TL ek maliyet demek. Bir ayda ise 45 bin TL çok yüksek maliyet ortaya çıkıyor. Ayrıca petrol için biz dışarıya para ödemiyor muyuz. Bu da azalacaktır. Devletin 3’üncü köprü zorunluluğundan bir an önce vazgeçmesi gerekiyor. Bunu daha önce de dile getiriyorduk; ama artık şartları çok ağır ve sektörün varlığını sürdürebilmesi için hızlı şekilde adımlar atılması gerekiyor. Bu adım çok hızlı şekilde atılabilir.
Zaten İstanbul Otogarı’ndan yaz geldiğinde günlük çıkış yapan otobüs sayısı 2 bin 200 iken şu anda 1100’lere kadar gerilemiş durumda. Bu otobüslerin hepsi de 3’üncü köprüyü kullanmıyor. Bu yüzden herhangi bir trafik yükü de oluşturmayacaktır otobüsler. Bu zorunluluğu tamamiyle kaldırmasını istiyoruz ama ‘hadi bu mümkün değil’ diyorlarsa bu kriz ortamında otobüsçüye nefes aldıracak bu adımı atmalı kamu yöneticileri.
Köprü ve otoban ücretlerinde indirim
Otobüsçüye yine nefes aldıracak adımlardan birisi de otoban ve köprü ücretlerinde yapılacak yüzde 50 indirim olacaktır. Bu yapılabilir.
Bilet fiyatlarının güncellenmesi
Otobüsçülerin bilet fiyatlarını güncelleme noktasında Bakanlığın da gerekli düzenlemeyi yapması büyük önem taşıyor. Mart ayında akaryakıt fiyatları 19 lira civarındaydı. O gün fiyat alanların maliyetinde yüzde 50 civarında artış var. Fiyatları güncellemek istiyor, Bakanlık yapamazsın diyor. Bu durum sürdürülebilir değil. Mazot fiyatındaki her 1 liralık artış 10 bin TL artış anlamına geliyor. 80-90 bin TL otobüsçünün cebinden daha fazla para çıkmış ama fiyat alamıyor otobüsçü. Otobüsçünün nefes alması için bu adımların atılması şart. ■