Otobüsçü, hayatın en önemli tanığıdır. Otobüsçü hayatın olmazsa olmazıdır. Otobüsçü ekonominin de can damarıdır. Otobüsçü akrabanızdan da ilerien yakın dostunuzdur.
Otobüsçünün bulunduğu her yer oranın hem iletişim hem de ekonomik merkezidir. İstanbul’dan örnek verelim… Topkapı, neredeyse şehrin dışıydı, otogar oraya taşındığında, otobüslerle birlikte merkez oldu. Esenler de öyle… Hatırlayanlar olacaktır… “Kim gider oraya, Topkapı iyiydi, o kadar uzakta ne yapacağız” diye söyleniyordu. Şimdiyse şehrin en önemli kavşağı oldu o bölge. Herkesin gözü orada, rant kapısı da aynı zamanda.
Otobüsçü güven duyulan, sözüne sadık, insanları çıkarları için kandırmayan, yardımsever biridir. Otobüsçü deyince, halkın gözünde işletmeciden çok kaptan canlanır. Yaz kış demeden, gece gündüz direksiyon sallayan, taşıdığı yolcuların canları emanet edilen bu insanlar, dürüstlüğün de timsalidirler. Değil mi ki, paralarını bile onun aracılığıyla gönderirdi herkes, eskiden banka işleri bu kadar hızlı değilken.
Kaptanlar bu kadar güç ve güvenle çalışırken, örgütlenmediler, ihtiyaçları vardı, ama zamanı geçmiyordu nasıl olsa. Günümüzün olmazsa olmazı, mesleki sivil örgütlenmeler, o alanda çalışanların özlük haklarını bilmelerini, korumalarını, sahip oldukları haklarını kullanabilmelerini sağlıyor. Otobüs işletmecileri derneklerden sonra federasyonlar da kurdu, ama kaptanların bir derneği bile olmadı. Kaptanların sorunlarını kamuya ve işletmecilere duyurması için dernekleşmesi çabasını övünç ve saygıyla karşılıyorum.
Kaptanların daha iyi koşullarda çalışması için kurulma girişimi sürdürülen derneğe bu alandaki herkesin katılması gerektiğini kabul ediyorum. yani kaptanlar şehirlerarası, şehiriçi, toplu taşıma ve/veya servis kaptanı diye ayrılmaksızın o dernekte buluşmalı, mesleki sorunlarının çözümü için birlikte mücadele vermeli. Derneğin içinde bir bölümlenme olabilir, tıpkı TOBB’un mesleki meclisleri gibi. Şehirlerarası yolcu taşımacılığı kaptanları kendi aralarında, servisçiler kendi aralarında sorunlarını tartışır, çözüm bulmaya çalışırlar.
Uzun yıllardır dile getirilen, ama bir türlü girişimde bulunulmayan bu tür örgütlenmeler, Avrupa Birliği sürecinde Türkiye’nin gücünü de gösterecektir. Değil mi ki, dünyanın en sistemli yolcu taşımacılığı sektörüyüz. Bunu daha da güçlendirmemiz gerekir. ■