İlk oturumda Mercedes-Benz Türk Pazarlama İletişimi ve Müşteri Yönetimi Kısım Müdürü Gamze Şulen, Shell Ticari Yağlar Satış Direktörü Evren Diker Arın, Renault Mais Pazarlama Direktörü Talin Yıldız konuşmacı olarak yer aldı.
Kadın çalışan oranı yüzde 30
Mercedes-Benz Türk Pazarlama İletişimi ve Müşteri Yönetimi Kısım Müdürü Gamze Şulen: 15 yıldır Mercedes-Benz Türk’te çalışıyorum. Biz şanslıyız, kadınlara eşit fırsatlar sunan şirketlerde çalışıyoruz. 2008 yılından beri Daimler’in bir programı olan Farklılıkların Yönetimini Programını Mercedes-Benz Türk’te de uyguluyoruz. Özellikle kadın yönetici yetiştirmek, kadın istihdamını artırmak için çalışmalar yürütüyoruz. Şu anda yüzde 22’si kadınlar. Son 10 yılda 6 kat artarak buraya geldi. Toplam beyaz yaka çalışanların yüzde 30’unu kadınlar oluşturuyor. 2017 yılında şirketimiz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü Çalışma Hayatında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülünü aldı. 14 yıldır yürüttüğümüz Her Kızımız Bir Yıldız Projesi var. Kız çocuklarının eğitimi özellikle teknik eğitimi konusunda Mercedes bir çığır açtı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’yle yürütülen bu proje de 17 ilde 200 üniversite öğrencisi olmak üzere 1200 bursiyeri var. Mavi yaka çalışanlarımızın yüzde 10’unu Her Kızımız Bir Yıldız Projesi’ndeki kızlar oluşturuyor. Aydın bir ailenin çocukları olarak bize eşit bir eğitim fırsatı sunuldu. Bana ailemde herkes “oku” dedi. 11 yaşında yatılı okul okumaya gittim. Mücadeleci bir şekilde yolumuza devam ettik. Her zaman çalışacaksın, yılmayacaksın denildiğini duydum. Bende 10 yaşındaki kızıma mücadeleci ayakları yere basan bir kız çocuğu olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Kadın istihdamında gidilecek çok yol var. 10 yıl sonra yine konu edilecek. Toplumsal Cinsiyet Gelişim Endeksi’nde Türkiye ortalarda bir yerlerde. Eğitim oranı arttıkça kadın istihdamı da artıyor. İlkokul mezununda oran yüzde 15, lise mezunlarında bu oran yüzde 30, üniversite mezunlarında ise yüzde 50 oluyor.
55 bin çalışanın 12 bini kadın
Renault-Mais Pazarlama Direktörü Talin Yıldız: 20 yıldır otomotiv sektöründeyim. 15 yıldır Renault Mais’te çalışıyorum. Erkek egemen bir sektörde çalışıyoruz. Rakamlarda öyle söylüyor. Türkiye’de otomobil üreten 14 şirketin 52-55 bin çalışanı var. Bunun 12 bini kadın.
Bunların 3 bini beyaz yakalı, 9 bini mavi yakalı. Fırsat eşitliği verildiği zaman kadınlarda yerini alıyor. Biz firma olarak 2010 yılında bir akım başlattık ve amaç kadın istihdamını artırmaktı. Kadın ve erkek dengesinin iyi oturtulduğu şirketlerde performans ve başarı oranının da yükseldiği görülüyor. Renault’ta yüzde 17 olan kadın çalışan oranı yüzde 25’leri geçti. Bu fırsat imkanı vermek zorunluluk. Ben Renault Mais’te ilk kadın pazarlama direktörüyüm. Bu bana da bir sorumluluk ve örnek olma zorunluluğu veriyor. Mentörlük ve koçluk yapıyorum kadın meslektaşlarıma yönelik. Kadın olmanın dezavantajlarını hiç hissetmedim. Eşit şartlarda çalışmanın önemine vurgu yapıyoruz hep.
Kendi mucizenizi siz yaratıyorsunuz
Shell Ticari Yağlar Satış Direktörü Evren Diker Arın: Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisi. Birazda buradan başlıyor benim iş hayatım. Çünkü babam mühendis. Benim de mühendis olmam için çok büyük bir destek verdi. Mühendis oldum. Ben sınıfta 4 kadınız diye hiç rahatsız olmadım. Bizde temel duygu sorumluluk duygusuydu. İlk iş başvurum kabul edildi. Şantiye malzemeleri satışı yapan TT şirketinde işe başladım. Bana “saha mühendisi olarak ilk defa bir kadın çalışan alıyoruz” dediler. En zorlu bölüme verdiler. Şantiyeyi ziyaret edeceksiniz ve 12-14 kiloluk bir makinanın satışı için görüşmelerde bulunacaksınız dediler. Benim için şahane bir deneyimdi. Daha sonra Shell de 2001’de ilk kadın saha yöneticisi oldum. Ticari filoda görev aldım. 17 yıldır Shell’deyim. 14 yıl sahada yer aldım. Sahada çalışmak güzel bir deneyim. Shell’de kadın çalışana yönelik güzel bir ağ var. İşe başvurma anıdan, kariyerinizi nasıl geliştireceğinize yönelik geniş eğitimlerin olduğu bir aile de çalışıyorum. Shell Türkiye’de 800 çalışan kadın var. İstihdam oranında bu oran yüzde 50. Kritik noktalarda çalışan kadın sayısı oranı ise yüzde 30.Arzumuz yüzde 50 oranına ulaşmak. Shell’de en zorlu bölümlerden birisine Ticari Yağlar Satış Direktörlüğü’ne atanan ilk kadınım. Shell hem güvenini ve cesaretini ortaya koydu. 15 kişilik ekibimle çalışıyorum. Bayilerimizin eşlerine de yönelik etkinliklerde düzenledik. Ben Shell de çalışan bir kadın olarak kendimi şanslı görüyorum. Öncelikle kendinize inanın, kendi mucizenizi de kendiniz yaratıyorsunuz.
Farkındalık yaratarak kadın istihdamını teşvik etmek
İkinci oturumda ise Fiat İş Geliştirme Müdürü Hande Aytaç, Temsa Stok Planlama Müdürü Ümit Sönmez ve İETT Strateji Planlama Müdürü Nimet Tanyeli konuşmacı olarak yer aldı.
Temsa Satık Planlama Müdürü Ümit Sönmez: Temsa’nın Adana fabrikasında 1999 yılında işe başladım. Elektrik, elektronik mühendisiyim. Bu alanda erkek egemen bir sektör. Bilgi teknolojileri bölümünde çalışmaya başladım. Bende 4 kadından birisiydim. Üretim fonksiyonlarını destekleme bölümünde de çalışmaya başladım. Otobüs binlerce parçadan oluşuyor. Burada çalışmak çok keyifliydi. 15 yıl bilgi teknolojileri kariyerinin ardından sahada olmamız gerektiği konusunda yönlendirildik. Üretim tarafında kadın sayısı çok az. 2016 yılında üretimde mavi yaka kadınlar için proje geliştirdik. Knedi farkındalığımda yükseldi. Meslek liselerinden mezun olan ama ne yapacağını bilemeyenlerin olduğunu gördük. Onları teşvik ettik. Gençler bu işte olmak istiyorlar. Onlara sadece biraz mentörlük yapmak gerektiğini gördük. Projemiz başarıyla hayata geçti. Endüstri 4.0 sıfır ile fabrikalarda değişiyor. Kadınlar bu süreçte farkındalık yaratacak bilgiye sahipler. Kadınlara güvenlik konusunda eğitimlerin verildiği projeler içinde de yer aldım.
900 kadın çalışan var
Tofaş İş Geliştirme Müdürü Hande Aytaç: 20 senedir otomotiv sektöründeyim. Şirket içi inovasyon ve start up çalışmalarını yönetiyorum. Tofaş’ta çok görevde bulundum. Aslında bu kadar uzun süre çalışacağımı düşünmemiştim Hem şirketin hem sektörün bana sunduğu fırsat ve olanaklar sayesinde bu süreç çok uzun sürdü. Ben ilk yıllarda reklam bölümünde başladım. Çoğunlukla kadınların olduğu bir bölümdü.
Dijital kanallar yoktu. Televizyon, gazete ve radyo ile çok fazla ajanslarla çalışıyordum. Çok fazla kadınlarla çalıştığımız için zorlu bir süreç olmadı. Otomotiv Sanayi Derneği’nde aktif görevlerde bulundum. Ben uzun süre İstanbul’da görev yaptım. Daha sonra Bursa’da ürün geliştirme bölümünde görev aldım. Fabrika ortamı ve saha çalışanlarının olduğu erkek egemen sektörde zorlanmaya başladık. Yeni ekip kurduk. Sık sık ürün geliştirme sürecinde İtalya’ya gidip, geldim. Çok yoğun geçen çalışma sürecinde iki çocuk annesi olarak hem eşimden hem ekip arkadaşlarımdan büyük destek gördüm. Başarılara projelere imzalar attık. Şu anda 900 kadın çalışan var. Sahada olanların oranı yüzde 5, ofiste olanların oranı ise yüzde 20. Kadınların her sektörde başarılı olacağına inanıyorum. Farklılıklar başarıyı getiriyor. Kadınların son derece planlı olarak görüyorum. Kadınlar daha birleştirici ve toparlayıcı.
İETT’de kadın yöneticilerin oranı yüzde 13
İETT Strateji Planlama Müdürü Nimet Tanyeli: İETT’de 7 yıldır çalışıyorum. Profesyonel çalışma hayatım ise 12 yıldır devam ediyor. Son 1.5 yıldır Strateji Planlama Müdürü olarak çalışıyorum. Endüstri Mühendisliği okudum. İETT’de 800 çalışanımızın sayısı yüzde 30’u kadın. Kamu sektörü olarak bakıldığında bence iyi bir oran. Yöneticilerde bu oran yüzde 13. İyi bir durumda olduğumuzu düşünüyorum. Çok büyük bir zorluk yaşamıyoruz. Kadınlar işe alımda dezavantajlı bir şekilde başlıyor. Bu anlamda eşitliğin sağlanması çok büyük önem taşıyor.
Kişisel verilerin kullanımı
Çukur&Yılmaz Hukuk Bürosu Tepe Yöneticisi Özlem Kurt Karayürek, oldukça ilgi gören “Kişisel Verilerin Korunması” ile ilgili bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Karayürek, “Gelişen teknolojilerle birlikte verilerin paylaşımı konusunda herkesin çok daha dikkatli olması gerekiyor. Kurumların sizin verilerinizle ilgili bilgileri paylaşma zorunlulukları ve sizin talebiniz üzerine silme zorunlulukları var. Kurumlar bu verileri nasıl işleyecekleri ve kullanabilecekleri konusunda bir hukuki altyapı ve kurum kültüre ile planlamasını yapmak durumundalar. Bir kişinin verisinin paylaşımı noktasında ihlal yapıldığında ceza ile karşı karşıya kalabilecekler. Buna yönelik geçiş süreci Nisan 2018 ile başlıyor. Tüm kurumlar veri envanterini oluşturmak, listelemek, belirlemek ve veri siciline işlemek zorundalar. Bunu da eksiksiz yapmak zorundalar. Bu çok sıkı şekilde takip edilecek. Bilgilerimizi paylaşmak konusunda cimri olmamız gerekiyor” dedi.