S-Serisi’nde kısmen elektrik destekli, Mercedes-Benz portföyünden motorlar kullanılıyor. Elektrik desteğini ikinci nesil entegre bir marş jeneratörü (ISG) sağlıyor. ISG, sürüş anında içten yanmalı motora 15 kW'a kadar güç desteği veriyor; sabit hızlı sürüşlerde “süzülme” fonksiyonunu destekliyor; start-stop özelliğini daha konforlu hale getiriyor ve de sürüş sisteminin genel olarak daha verimli olmasını sağlıyor. Dört tekerlekten çekiş ise tüm versiyonlarda standart olarak sunuluyor.
Yeni S-Serisinde 9G-TRONIC otomatik şanzıman ISG ile entegrasyon için daha da geliştirildi. Elektromotor, güç elektroniği ve şanzıman soğutucusu şanzımanın içine veya üzerine taşındı. Bir elektrikli soğutucu kompresör kullanıldığı için ISG ile birlikte iki parça kayışlı tahrik düzeni devreden çıkartıldı. Bu sayede motor çalışmadığında da (start-stop ve süzülme fonksiyonu) iç mekanı verimli ve konforlu bir şekilde iklimlendirilebiliyor.
Mercedes-Maybach S-Serisi, isteğe bağlı olarak elektrikli arka kapılarla da donatılabiliyor. Mercedes-Maybach S-Serisi çift renk uygulamasıyla daha da özel bir görünüm kazanıyor. İsteğe bağlı donanımlar arasında yer alan iki rengi birbirinden ayıran çok özel bir çizgi bulunuyor ve bu çizgi en yüksek kalite standartlarına göre elle uygulanıyor. İsteğe bağlı diğer bir donanım ise, DIGITAL LIGHT far teknolojisi. DIGITAL LIGHT, her farda 1,3 milyon mikro ayna yardımıyla ışığı kıran ve yönlendiren son derece parlak üç LED’li bir ışık modülüne sahip.
Mercedes-Maybach S-Serisi’nin iç mekanı Mercedes-Benz S-Serisi’nin tamamen yenilenmiş iç mekan tasarımına dayanıyor. Mercedes-Maybach S-Serisi’nde 5 adede kadar ekran sunulabiliyor. 12,8 inçlik OLED merkezi medya ekranı standart donanım olarak sunuluyor. 12,3 inçlik 3 boyutlu dijital gösterge ekranı da başka bir ayrıcalık olarak sunuluyor.
‘Araca hoş geldiniz’ karşılama ekranı yolcuları özel bir ışık gösterisiyle karşılıyor. Adaptif Arka Aydınlatma özelliği ilk kez Mercedes-Maybach S-Serisi’nde kullanıma sunuluyor. Bu özellik farklı kullanım ayarlarıyla yolcuların isteklerine uyum sağlıyor.
Mercedes-Maybach S-Serisi, iç mekanında da bol miktarda geleneksel tarzda lüks anlayışını sunuyor. Ön koltuklardaki geniş kaplamalar yepyeni bir özellik olarak devreye girerken; kaliteli ahşap yüzeyler de sürücü ve ön yolcu koltuklarının arkasını süslüyor. First-Class arka koltuk donanımında ise benzer bir kaplama arkadaki iki koltuğun arasında da uygulanıyor.
Standart olarak sunulan sol ve sağ taraftaki makam koltukları ile Şoför Paketi, Mercedes-Maybach S-Serisi’nin ideal bir makam aracı olduğunu kanıtlayan özelliklerden bazıları. Makam koltuklarında yolcu, koltuk minderini ve sırtlığı birbirinden bağımsız olarak ayarlayabiliyor. Ön koltuktaki ayak desteğini ve elektrikli uzatılabilir bacak desteğini kullanarak uyku için en uygun yatma yüzeyi oluşturuluyor.
En üst seviyede rahatlık için ayağın ayar aralığı, önceki seriye göre yaklaşık 50 mm uzatıldı. Ayrıca arka koltuk konfor paketi kapsamında da baldır desteği için masaj özelliği sunuluyor. Arka koltuktaki boyun ve omuz ısıtması ise bir başka konfor unsuru olarak öne çıkıyor.
Sürekli ayarlanabilir amortisör sistemi ADS + ile AIRMATIC havalı süspansiyon tüm versiyonlarda standart olarak sunuluyor. Sürücü, DYNAMIC SELECT üzerinden motor-şanzıman, ESP®, yürüyen aksam ve direksiyonun karakteristiğini ayrı ayrı değiştirebiliyor. İlgili ayarlar merkezi medya ekranın altındaki kumanda düğmesi üzerinden sağlanıyor. DYNAMIC SELECT, ayrıca tamamen sürüş konforuna odaklanan bir MAYBACH sürüş programı da kullanıma sunuyor.
İsteğe bağlı olarak sunulan arka aks yönlendirmesi özellikle şehir içindeki manevra kabiliyetini arttırıyor. Arka aks yönlendirme özelliği ile dönüş çapı iki metreye kadar azalıyor. Müşteriler; 4,5° ve 10° olmak üzere iki farklı arka aks yönlendirme tipinden birini seçebiliyor. Buna bağlı olarak otomobilin dönüş çapı 13,4 metre yerine 12,4 metre veya 11,4 metre olarak gerçekleşiyor.
İsteğe bağlı olarak sunulan aktif E-ACTIVE BODY CONTROL yürüyen aksam, bir stereo kamera yardımıyla yol yüzeyini tarıyor ve yol yüzeyindeki dalgalanmaları düzeltiyor. Sistem ayrıca, olası bir yandan çarpma durumunda aracı yükselterel ek koruma da sağlıyor. Darbe, özellikle aracın alt kısmındaki dirençli yapı elemanlarına yönlendirildiğinden yolcular üzerindeki stres azaltılıyor.
Yeni lüks sedan, yeni S-Serisi neslinde kullanılan mükemmel gürültü, titreşimler, pürüzlülük özelliklerine dayanıyor. Daha da geliştirilen bu önlemleri özellikle arka koltukları hedefliyor. Arka çamurluk içlerinde ek yalıtım köpüğü kullanılıyor. Arka yolcuların baş hizasında bulunan C sütunundaki ek sabit üçgen pencerede daha kalın lamine cam kullanılıyor. Bunun dışında isteğe bağlı olarak özel gürültü önleyici köpük ile desteklenen lastikler de sunuluyor.
Aktif sürüş gürültüsü önleyicisi markada bir ilk olarak kullanıma sunuluyor. Sistem, karşı ses dalgaları üreterek iç mekandaki istenmeyen, düşük frekanslı sesleri azaltıyor. Bunun için Burmester® Yüksek Performanslı 4D Surround ses sisteminin bas hoparlörleri kullanılıyor.
Güvenlik: Kaza öncesinde ve kaza anında daha fazla koruma
Özellikle Mercedes-Maybach S-Serisi’nde arka koltuk güvenliği daha hassas bir konu olarak ele alınıyor. Standart donanım olarak sunulan yenilikçi arka hava yastığı, şiddetli önden çarpışmalarda emniyet kemerini takan arka koltuk yolcularının baş ve boyun bölgesindeki stres seviyelerini önemli ölçüde azaltıyor. Mercedes-Maybach S-Serisi ile birlikte bir Sedan’ın arka koltuk yolcuları da ilk kez otomatik emniyet kemeri uzatma özelliğinden yararlanıyor. Bu özellik yolcuyu emniyet kemerini bağlamaya teşvik ederken, aynı zamanda bu işlemi kolaylaştırıyor. Otomatik kemer uzatma özelliği makam koltuğunun ayarlanabilir sırtlığına entegre edildiğinden yolcu için her zaman doğru konumda bulunuyor.
Yeni ve kapsamı genişletilen sürüş destek sistemleri ise hız uyarlama, mesafe ayarlama, direksiyon yönlendirmesi ve şerit değişikliği olmak üzere sürüş koşullarına uygun desteklerle günlük hayatı kolaylaştırıyor. Böylece sürücü daha az yorularak hedefine daha güvenli ve rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Sürüş destek sistemleri olası bir tehlike anında o anki sürüş koşuluna uygun olarak reaksiyon gösterebiliyor ve böylece olası çarpışmanın şiddetini azaltabiliyor veya bunu tamamen engelleyebiliyor. Mercedes-Benz’de üst seviye sürüşün, DRIVE PILOT ile 2021 yılının ikinci yarısından itibaren seri üretime geçmesi bekleniyor. DRIVE PILOT, otoyolun uygun bölümlerinde ve trafiğin yoğun olduğu durumlarda sürücüye ilk etapta yasal olarak izin verilen 60 km/s hıza kadar sürüş görevini üstlenme önerisinde bulunabiliyor.