İcra Kurulu Başkanı Wolf-Henning Scheider ZF’nin Perşembe günü yapılan 2021 yıllık basın toplantısında “2020 belirsiz bir yıldı, ancak krizin üstesinden birlikte geldik. Şirketin dönüşümünü daha da ilerlettik ve gelecek teknolojilerinin stratejik olarak önemli alanlarında azımsanmayacak yeni siparişler aldık” diye konuştu.
2021'in başında ZF, binek otomobiller için geleneksel, hibrit ve tamamen elektrikli sürüş teknolojilerini bir araya getiren yeni Elektrikli Güç Aktarma Organları Teknolojisi Bölümü’nü kurdu. Bu yaklaşımla ZF, e-mobiliteye dönüşümü başarıyla gerçekleştirdi. Scheider, "Müşterilerimize tüm mobilite alanlarında tek bir kaynaktan e-mobilite yelpazesinin tamamını sunmak için iyi bir konumdayız." dedi.
Ürün yelpazesinin bel kemiği, güç elektroniğinin merkezi bir bileşeni olan invertördür. Scheider bu konuda, "Bu segmentte Avrupa'da pazar lideri ve en iyi küresel tedarikçi olmak istiyoruz." Sözlerini ekledi. ZF 2020'nin sonunda, önümüzdeki birkaç yıl içinde 14 milyar Avroluk satış hacmine sahip olacak elektrikli aktarma organı bileşenleri için sipariş aldı. Bu olumlu eğilim, 2021 yılının ilk aylarında da yeni siparişlerle devam etti. Bölümün kurulmasıyla birlikte ZF, işlevler arası işbirliğini güçlendiriyor ve koordinasyon ve karar verme sürecini kısaltıyor.
Yeni ticari araç teknolojisi bölümü lider sistem tedarikçisi olma yolunda
ZF aynı zamanda ticari araç sektöründe birleşik, verimli ve iş birliğine açık bir organizasyon olmayı hedefliyor. Ticari araç teknolojisi şirketi Wabco, bu yılın sonunda mevcut ZF Ticari Araç Teknolojisi Bölümü’yle birleştirilecek. Wabco, 29 Mayıs 2020'de satın alındı ve rakamları satın almayı takip eden yedi ay için konsolide mali tablolara dahil edildi.
Scheider entegrasyon sürecinde büyük ilerleme gördüğünü şu cümleleriye dile getirdi: “Wabco, gün geçtikçe mükemmelin de ötesinde bir partner haline geliyor. Başlangıç seviyesinde ortak projeler geliştirdik ve bunları müşteri siparişlerine dönüştürdük. İş birliğinin hem ürünler hem yeni siparişler açısından hem de mali bakımdan faydalarını şimdiden görmek mümkün.”
Yeni iş alanları olarak kurulan yazılım ve merkezi bilgisayarlar
ZF’nin uzun vadeli stratejik uyumlaştırılması artık elektronik, yazılım ve otonom sürüş alanlarında daha da hızlanacak. ZF ilk kez, müşterilerin donanımdan bağımsız olarak da satın alabilecekleri yazılım ürünleri sunacak. Bu amaçla ZF, yazılım çözümlerinin gelişimini hızlandırmak ve veri tabanlı ürün ve hizmetleri kârlı iş modellerine dönüştürmek için Küresel Yazılım Merkezi’ni kurmuştur. Bu, araçtaki yazılım payı artmaya devam edeceği ve giderek daha fazla bileşen, potansiyel veri kaynakları olan sensörlerle donatıldığı için yüksek potansiyel barındırmaktadır. ZF Global Yazılım Merkezi, en modern yazılım geliştirme yöntemlerine göre çalışmaktadır ve yakın zamanda, geleceğin araçlarında bulunacak yüksek performanslı merkezi bilgisayarlar için otomotive yönelik bir özel yazılım yığını sunmuştur.
Yazılıma ek olarak, güçlü merkezi bilgisayarlar yeni nesil otomobillerde birçok küçük kontrol biriminin yerini alacağından modüler ZF ProAl yüksek performanslı bilgisayar gibi donanım bileşenleri de yüksek talep görmektedir. ZF ProAL en son konfigürasyonunda otomobilin dijitalleşmesi ve ağ oluşturması için yeni standartlar belirleyecek. ZF, hem küresel binek otomobil hem de ticari araç üreticilerine birkaç milyon ZF ProAI ünitesi tedarik edecek. Scheider bu konuyla ilgili “Amacımız, kapsamlı bir dijitalleştirme kampanyası aracılığıyla yazılım ve yüksek performanslı bilgi işlem alanındaki konumumuzu güvence altına almak ve daha da genişletmektir. ZF, merkezi kontrol birimleri ve yazılım ürünlerinin lider sağlayıcısı olmayı hedefliyor.”yorumunda bulundu.
Olumlu yönde gelişen rüzgar enerjisi teknolojisi
2020'de Endüstriyel Teknoloji Bölümü de başarılı oldu: Örneğin Rüzgar Enerjisi Teknolojisi iş biriminin ürünleri büyük talep gördü. Bu birimdeki satışlar 2013 yılından bu yana dört katına çıktı ve geçen yıl yaklaşık 230 milyon Avrodan ilk kez 1 milyar Avroya yükseldi. ZF dişli kutusu tasarımı, rüzgar türbini üreticilerine maksimum esneklik sunan standartlaştırılmış bileşenlere sahip yeni bir platform yaklaşımına dayanıyor. Bu, yeni türbin modellerine hızlı adaptasyona izin veriyor ve piyasaya sürülmesi için gereken süreyi kısaltıyor.
ZF ile Danimarkalı rüzgar türbini üreticisi Vestas arasında yakın zamanda anlaşmaya varılan stratejik bir ortaklık trend belirleyici oldu. İkili birlikte açık deniz uygulamaları için dünyanın en büyük 15 megavatlık rüzgar türbinleri sınıfına yönelik dişli kutuları geliştirecek. İlk defa, bu türbinlerden biri yılda yaklaşık 80 gigawatt-saat yeşil elektrik üretebilecek. Tek bir rüzgar türbini, yaklaşık olarak Avrupa’daki 20.000 hanenin güç beslemesini temin etmek ve 38.000 tondan fazla CO2 tasarrufu sağlamak için yeterlidir. Bu, ZF’nin yenilenebilir enerjilerin genişlemesine ve sera gazlarının azaltılmasına katkılarının altını çizmektedir.
İddialı hedef: şirket 2040'a kadar iklim açısından nötr olacak
Sürdürülebilir kurumsal yönetim ilkeleri, ZF stratejisinde sağlam bir şekilde temellenmiştir. Sürdürülebilirlik çabalarının odak noktası; ürünler, üretim, çalışanlar ve tedarik zinciri olmak üzere dört alana yerleştirilmiştir. ZF CEO'su Scheider, bu konudaki görüşlerini "İddialı hedefimiz, Paris Anlaşması'na göre planlanandan on yıl önce, 2040 yılına kadar iklim nötr hale gelmektir." ve "Diğer şeylerin yanı sıra, tedarik zincirimiz genelinde CO2 emisyonlarımızı sistematik olarak azaltmak istiyoruz." şekilinde belirtti. Bu nedenle ZF, iş ortakları arasında sürdürülebilirlik ve dekarbonizasyon ile ilişkili beklentileri konusunda farkındalık yaratmak üzere sürdürülebilirlik ölçütünü uygulamaya koydu. ZF ayrıca, çevreyi korumanın ancak ortak bir çabayla başarılı bir şekilde yönetilebileceğine inandığından Dünya Ekonomik Forumu'nun “CEO İklim Liderleri İttifakı”na katıldı.
Önemli rakamlar: 2020'nin ikinci yarısında güçlü toparlanma
32,6 milyar Avro (2019: 36,5 milyar Avro) ile ZF Group’un 2020 satışları önceki yıla göre yüzde 11 daha düşüktü. ZF CFO'su Dr. Konstantin Sauer, "Pandeminin patlak vermesinden sonra, tüm masrafları hızla teste tabi tutuyoruz." dedi ve “Maliyetlerimizi ve sermaye harcamalarımızı sıkı bir şekilde kontrol ederek ve yapılarımızı düzenleyerek, yılın ikinci yarısında sonuçlarımızı ve nakit akışımızı önemli ölçüde iyileştirmeyi başardık. Pazarın toparlanması yardımcı oldu." sözlerini ekledi. ZF, Çin pazarındaki toparlanmadan da büyük fayda sağladı, bu sayede Asya-Pasifik bölgesindeki satışlar, önceki yılın rakamının biraz üzerine çıkmayı başardı.
Düzeltilmiş FAVÖK 1,047 milyon Avro olarak gerçekleşti (2019: 1.503 milyon Avro); düzeltilmiş FAVÖK marjı yüzde 3,2’ye düştü (2019: yüzde 4,1). Şirket birleşmeleri ve satın almaları için düzeltilmiş serbest nakit akışı 994 milyon Avro (2019: 803 milyon Avro) olarak gerçekleşti. Eksi 741 milyon Avroluk vergi sonrası net kâr, esasen yeniden yapılandırma hükümlerinden ve ZF'nin katı maliyet disiplinine rağmen sürdürmek istediği gelecekteki görevler için önemli ön harcamalardan kaynaklanmaktadır.
ZF, aynı zamanda araştırma ve geliştirme faaliyetlerine de devam ediyor. Önceki yıl, Ar-Ge oranı 2019'a göre yüzde 7,3'ten yüzde 7,7'ye yükseldi. Bu, 2,5 milyar Avro (2019: 2,7 milyar Avro) Ar-Ge harcamasına tekabül ediyor. Maddi duran varlıklara yapılan yatırımlar 1.4 milyar Avro oldu (2019: 1.9 milyar Avro). Yatırım oranı yüzde 4,4 oldu (2019: yüzde 5,2).
ZF ek likiditeyi koruyor
Finansal durumu iyileştirmek için ZF, 2020'nin ilk yarısında sendikasyon kredisi aracılığıyla ek likidite sağladı. Bu kredi imkânı 2020'nin ikinci yarısında tamamen geri ödendi. ZF ayrıca mali sözleşmelerini düzenlemek için bankacılık konsorsiyumu ile anlaştı. ZF ilk kez, tahvillerin daha hızlı ve esnek bir şekilde yerleştirilmesine olanak sağlayan bir EMTN programı (Avro Orta Vadeli Borç Senedi) oluşturdu. Bu program kapsamında ZF, 2020 sonbaharında toplam hacmi 2 milyar Avro olan tahvilleri zaten yatırmıştı. Sauer bu hususta “Sermaye piyasası ve yatırımcılarımız tüm bu önlemleri takdir etti.” dedi ve "Bu, zor zamanlarda bile ZF’nin finansal istikrarına duydukları güvenin altını çizmektedir." ekledi.
Gruptaki personel yapısının değiştirilmesi
Gelecekte, trend belirleyen teknolojilere odaklanmak, ZF çalışanları için de güncellenmiş beceriler ve nitelikler gerektirecektir. ZF, çalışanlarını yeni teknolojilerle tanıştırmak için şu anda tarihindeki en büyük eğitim programını düzenliyor. Elektrikli mobilite ile ilgili bir eğitim girişimi olan “E-Cademy”, çalışanların teknolojik değişimle başa çıkmalarına destek oluyor. Kapsamlı eğitim modülleri, çalışanların gelecekteki iş profilleri için belirli nitelikler elde etmesini sağlamak üzere tasarlandı.
Aynı zamanda ZF, kapasitelerini giderek gelecek yıllardaki küresel araç piyasalarının alt üretim düzeyine göre ayarlıyor. Örneğin Almanya’da neredeyse 2.000 çalışan kıdem tazminatını ve emeklilik tekliflerini kabul etti. Geçen sene ZF dünya çapında sağlanan genel iş sayısını 6.450 kadar azaltmıştı. Elektromobilite, otonom sürüş ve yazılım geliştirme alanlarında ek işler oluşturuldu. 31 Aralık 2020 itibarıyla ZF’nin küresel iş gücü 153.522 kişi oldu (2019: 147.797). Artış, şirkete Mayıs sonunda entegre edilmiş olan yaklaşık 12.000 Wabco çalışanından kaynaklanıyor.
2021 için güven veren görünüm
Uzun vadeli stratejik yeniden düzenleme, geleceğe yönelik teknoloji alanlarının genişletilmesi ve geçen yıl yeni tamamlanan siparişler göz önüne alındığında, ZF geleceğe güvenle bakıyor. Küresel ekonomide beklenen daha fazla toparlanma ve ayrı bölümler için mevcut tahminlere dayanarak, ZF bu yıl 37 milyar ile 39 milyar Avro arasında satış gerçekleştirmeyi bekliyor. ZF, yüzde 4,5 ile 5,5 aralığında düzeltilmiş FAVÖK marjı bekliyor; düzeltilmiş serbest nakit akışının 0,8 milyar Avro ile 1,2 milyar Avro arasında olması bekleniyor. Covid-19 salgınından kaynaklanan belirsizlikler nedeniyle tahmin üzerindeki etkiler ve buna bağlı kilitlemelerin kapsamı ve süresi göz ardı edilemez. Mevcut yarı iletken tedarik sıkıntısı bir zorluk teşkil ediyor ve ZF dahil tüm tedarik endüstrisini etkiliyor. Ancak bu noktada, 2021 yılı üzerindeki etki henüz değerlendirilemiyor.