Özellikle pandemiyle birlikte artışa geçen araba fiyatları, artmaya devam ederken araç almak sadece ihtiyacı karşılamanın ötesinde ticari bir boyuta da taşındı. İstinye Üniversitesi (İSÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğr. Üyesi Dr. Naim Çetintürk, “Genel olarak otomobil satış rakamlarına baktığımız zaman özellikle pandemi sürecinin ardından giderek artan fiyatlar nedeniyle araba bir emtia olmanın ötesinde ticari bir yatırım aracına dönüşmüş durumda” diyor. Bunun önüne geçmek için yapılan çalışmaların da yeterli olmadığını belirten Çetintürk, “Gerek sıfır kilometre gerekse ikinci el otomobil piyasası açısından vergilendirmenin nihai satış rakamları üzerinde olumsuz yönlü bir etkisi olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor” diye konuşuyor.
“Çeşitli tüketici gruplarına uygun otomobiller öneriliyor”
Otomobil ticaretinde vergi düzenlemelerinin nasıl hesaplandığına dair bilgi veren Öğr. Üyesi Dr. Naim Çetintürk, şunları söylüyor:
“Otomobil ticaretini sıfır kilometre ve ikinci el olarak ayırdığımızda vergilendirme yeni satılan araçlar için geçerli bir uygulama. Burada otomobillerin fabrika çıkış fiyatı, yani vergilendirme öncesi satış tutarı ve aracın motor hacmi baz alınarak belirli baremler oluşturulmuş durumda. Buna göre fabrika çıkış fiyatı veya motor hacmi doğrultusunda yüzde 45-50-60-70 ve 80 olmak üzere beş farklı ÖTV dilimi söz konusu. ÖTV uygulandıktan sonra belirlenen tutarın üzerine yüzde 20 KDV eklenir ve aracın nihai satış fiyatı ortaya çıkar. Genellikle her vergi dilimi içerisine belirli sayıda araç giriyor. Otomobil şirketleri farklı segmentlerde ve her segment içerisindeki aracın çeşitli donanım paketlerinde sunulmasını sağlayarak mümkün olabildiğince hem araç hem de vergi dilimi açısından çeşitli tüketici gruplarına uygun otomobiller önermeyi amaçlıyor.”
“ÖTV ve matrah düzenlemeleri sıfır kilometre araca olan talebi arttırıyor”
Otomotiv piyasasındaki vergilendirmenin amacıyla ilgili de bilgi veren Çetintürk, “Otomotiv piyasasındaki vergilendirmenin amacı aslında her vergi türünde olduğu gibi ülkemizin kamu hizmetlerini gerçekleştirebilmesi adına kaynak yaratma amacı taşıyor. Uzun yıllardır sıfır otomobillerden bu bağlamda hem özel tüketim vergisi hem de katma değer vergisi olarak iki farklı vergi tahsil ediliyor. Elbette son kullanıcı açısından vergilendirme, nihai satış fiyatını belirleyen bir unsur. Zaman zaman ÖTV dilimleri ve matrah seviyelerinde yapılan düzenlemeler sıfır kilometre aracı olan talebi arttırıyor” diye konuşuyor. Vergilendirme sürecinde öne çıkan faktörlerle ilgili de konuşan Çetintürk, şöyle devam ediyor:
“Ülkenin genel vergilendirme politikası doğrultusunda araç fiyatlarına ve motor hacmine göre bir kategorizasyon söz konusu. Burada amaç, halkımızın daha sık satın alabildiği temel modelleri mümkün olabildiğince az vergilendirerek daha erişilebilir fiyatlarda kalmasını sağlamak. Segment ve emisyon hacmi büyüdükçe bu doğrultuda vergi dilimi ve dolayısıyla aracın fiyatı da artıyor. Bu açıdan otomotiv piyasasındaki vergilendirmenin gelir dağılımına yönelik olarak bir basamaklama şeklinde planlandığından bahsedebiliriz.”
“Arabalar ticari bir yatırım aracına döndü”
Arabaların ticari bir yatırım aracına döndüğüne dikkat çeken Çetintürk, “Genel olarak otomobil satış rakamlarına baktığımız zaman özellikle pandemi sürecinin ardından giderek artan fiyatlar nedeniyle araba bir emtia olmanın ötesinde ticari bir yatırım aracına dönüşmüş durumda. Bu nedenle özellikle bu yıl neredeyse her ay satış rakamlarının zirve yaptığını görüyoruz. Örneğin, haziran ayı son 10 yılın en yüksek satış rakamına bizlere gösterdi ve muhtemelen benzer bir senaryo temmuz ayında da yaşanacak. Bu nedenle gerek sıfır kilometre gerekse ikinci el otomobil piyasası açısından vergilendirmenin nihai satış rakamları üzerinde olumsuz yönlü bir etkisi olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor” diyor.
“Vergilendirmede yeniden bir düzenleme gündeme gelebilir”
“Önümüzde süreçte vergilendirmelerde yeniden bir düzenleme yapılmasının gündeme geleceğini belirten Çetintürk, detayları ise şöyle açıklıyor:
“Özellikle ÖTV'de her bir vergi diliminin üst ve alt matrah sınırı bulunuyor. Maalesef döviz fiyatlarının artması nedeniyle fabrika çıkış fiyatları da arttığı için örneğin, daha önceden yüzde 50'lik dilime giren bir araç bir anda yüzde 70'lik dilime girebiliyor. Şu an itibariyle bulunduğumuz durumda tüm otomobiller yüzde 80'lik vergi diliminde kümelenmiş şekilde. Bu nedenle genelde böyle bir dağılım olduğunda bundan önce iki kez olduğu gibi vergi diliminin matrah baremleri güncelleniyor. Bu sayede araçların üzerine binen vergi yükü hafiflediği için vatandaşlarımızın daha erişilebilir fiyatlarla satın alması sağlanıyor. Önümüzdeki süreçte de az önce bahsettiğim durum nedeniyle yeniden böyle bir güncelleme ile karşı karşıya kalabiliriz.”