Röportaj: Erkan YILMAZ
Ford Otosan İş Alanı Lideri Özgür Yücetürk ile E-Transit satışlarına ve satış sonrası hizmet süreçlerine yönelik özel bir söyleşi gerçekleştirdik. 2022’nin Kasım ayında ilk kez E-Transit’in tanıtımını yaptıklarını belirterek açıklamalarına başlayan Özgür Yücetürk, “Biz Elektrikli Transit aracımızla birlikte Ford Pro iş modelini de lanse ettik. Ford Pro ticari araç müşterilerinin verimliliğine katkı sağlayacağını düşündüğümüz bir model. Bunun altında 5 tane ana ürün var. Ürünün ağırlığı tabi ki elektrifikasyon olacak. Servis hizmetleri var. Burada amacımız bağlanabilirlik altyapılarını kullanarak esasında bakım ihtiyacını ve problemlerini önden tespit ederek, araçların servis randevularını ve parça tedariğini yaparak, serviste yatırmadan sürekli yolda kalmalarını sağlamak. Şu anda servisteki operasyon süresini azaltacak tedbirler üzerinde de çalışıyoruz. Orada çevik bir yaklaşımla müşteri sadakat takımları oluşturduk. Bu takımlar içerisinde bütün çapraz fonksiyonlardan arkadaşlar var. Araçla ilgili bir sorun o ekibin gündemine düştüğünde sorunu tamamen çözme noktasında insiyatif sahibi. Merkezi bir yaklaşım var. Böylece açık iş emirlerinin bekleme sürelerinde yüzde 30’a varan tasarrufumuz var. Ford Pro’nun üçüncü saç ayaklarından bir tanesi de sofware hizmetleri dediğimiz bölüm olacak. Orada da amacımız; müşterinin kendi ihtiyaçlarına yönelik rota optimazyonundan istedikleri dataları iletebilmek. Hedef tamamen terzi usulü çözümler üretmek. Dördüncü bacak, şarj istasyonu konusu orada da Koç Grubu şirketi Watt Mobilite ile çalışıyoruz. Bizden talepte bulunan müşterilere altyapı ile keşif ve donanım hizmeti veriyoruz. Sonrasındaki adımlar var olan şarj ağlarından avantajlı faydalanmalarından sağlamak” dedi.
Elektrikli araçlarda dönüşüm şehiriçi dağıtım yapan firmalardan başlayacak
Elektrikli araçlardaki dönüşümün ilk olarak şehiriçi dağıtım yapan firmaların parklarında başlayacağını belirten Özgür Yücetürk, “Aracımızı tanıttığımızda doğal olarak ilk ilgi gösterenler uluslararası firmalar, bunun yanısıra küçük, orta ölçekli sadece İstanbul ya da büyükşehirlerde değil daha küçük şehirlerde distribütör olarak da dağıtım yapan, ya da kendi markası için dağıtım yapan firmalar oldu. Deponuza bir şarj istasyonu kurduğunuzda park ihtiyacınıza bağlı olarak yaptığınız rota da menzil içerisinde kalıyorsa, çok rahat elektrikli aracınızı kullanabiliyorsunuz. Biz de zaten bu müşteriler ile buluşmayı hedefledik. Altyapı olarak bu desteği sağlıyor olmamız müşterilerimize de güven veriyor. ‘Ben sadece aracı veririm, sen bunun şarj ağını ya da donanımını kendin tedarik edeceksin’ gibi bir durumla baş başa bırakmıyoruz. Ona kapsayıcı bir çözüm sununca müşterinin araca olan güveni ve ilgisi daha da artıyor. Bizi rakiplere göre ayıran avantajımız bu oldu. Bugüne kadar sattığımız araçlarda menzille ilgili bir problem de yaşamadık. Aracı verirken de çok seçici davrandığımızı söyleyebilirim. Müşterinin ihtiyacını iyi anlayıp, nasıl bir şartta aracını kulanıyor, bunu öğrenip aracımızı satmak yönünde strateji izledik ve doğru da oldu. Yoksa ben aracı aldım ama menzil yeterli olmadı, şarja bağlayamadım gibi şikayetlerle şu ana kadar bize gelmedi” dedi.
Yıl sonuna kadar 350 civarında E-Transit satışı yaparız
20 Temmuz itibariyle yurtiçinde 175 kadar Elektrikli Transit sattıklarını belirten Özgür Yücetürk, “ Sene sonuna kadar 350 civarında Elektrikli Transit satışı ile toplam parkın 500 adetin üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Pazarın büyüklüğüne göre 22-24 bin civarında 2 ton Transit aracımızdan satıyoruz. 500-525 adet çok büyük rakam değil. 2023 yılında tüm otomobilleri elektrikli, 2035 yılında tüm ticari araçları elektrikli satabilmek şeklinde hedef belirledik” dedi.
Akaryıkıt fiyatları arttıkça elektrikli araçla ilgi de artacak
Akaryakıt fiyatlarındaki artışında elektrikli araca geçişi hızlandıracağına dikkat çeken Yücetürk, “Müşteri toplam işletim maliyetine çok hassas. Alım maliyeti önemli bir kriter. İlk piyasaya çıktığımızda yaklaşık yüzde 70-80 civarında içten yanmalı motora göre fiyat farkı vardı. Doğal olarak o tarihlerdeç ticari araç erbabı olarak, ‘ben bugün bu fiyatı vereceğim ama bu aracı kaç sene kullanacağım’ şeklinde bir hesap yapılıyordu. 3.5-4 sene gibi bir geri dönüş süresi hesaplanıyordu. Elektrikli fiyatları ile petrol fiyatları arasındaki denge birbirine yaklaşmaya başlamasıyla bu süre uzamaya başladı. Şimdi tekrar aradaki fark açılmaya başlayınca elektrikli araçlar cazip hale gelmeye başlayacak. Dolayısıyla ben yakın zamanda gelişimin daha fazla olacağını düşünüyorum. Pazarın büyümesinde şarj ağının da gelişiminin etkisi olacak. Çünkü hangi müşteri grubuna gitsek bize Elektrikl Transit’i soruyor” diye konuştu.
Nemrut’a yolcu taşımacılığı yapan firmalara yönelik bir talep geldi
Elektrikli Transit ile özellikle minibüsle yolcu taşımacılığı yapan müşteri gruplarının çok ilgilendiğini belirten Yücetürk, “Özel araç mühendis ekipleri ile bu proje üzerinde çalışıyoruz. Yolcu taşımacılığına yönelik bir zaman vermek kolay değil. Kamu tarafından da bize bir talep geldi. Adıyaman’da Nemrut’a taşımacılık yapan firmalarla ilgili AB’nin yaratmış olduğu bir fonla oradaki araçların elektrikli araca dönüşümüyle ilgili bir finansman imkanı yaratıldı. Bizimle irtibata geçtiler. Ekibimiz kalabalık bir grupla oraya gidip, araçların kondisyonları incelediler. Araçlarımız Nemrut’a çıktı, indi. O projeye özel mühendislik çalışmalarımız sürüyor. O bizim için esasında önemli bir referans noktası olacak. Bütün Transit kullanıcılarının Elektrikli Transit’e ilgi ve alakaları var ama bunun satışa dönüşmesi yolcu taşımacılığında bir miktar vakit alacak” dedi.
Elektrikli araçlara özel bir teşvik yok
Elektrikli araçlara özel bir teşvik verilmediğini de belirten Özgür Yücetürk, “İçinde bulunduğumuz sivil toplum kuruluşları OSD, ODD başta olmak üzere elektrikli araç dönüşümünde neler yapılması gerektiği, nelere ihtiyac olduğu konusunu kamunun ilgili yöneticileri ile konuşuyoruz. Elektrikli araç kullanın müşteri için elektrikte daha iyi bir fiyatlama yapılması, aracın ilk alımında değişik finansman seçenekleri sunulması gibi fikirlerimizi paylaşıyoruz. Avrupa ülkelerinde büyükşehirlerin belli kısımlarında içten yanmalı araçlara yönelik belli kısıtlamalar görüyoruz. Şehrin ana arterine girildiğinde elektrikli araçlar için bir bedel ödenmez iken, içten yanmalı araçta bir bedel ödeniyor. Bu tarz kısıtlamalar oradaki dönüşümü teşvik ediyor” dedi. ■
Algida’ya yaptıkları teslimatla frigorifik üst yapılı ilk E-Transit’lerin de satışlarını gerçekleştirdiklerini söyleyen Özgür Yücetürk, “Unilever firması ile çok uzun zamandır görüşmeler yapıyorduk. Unilever ve Algida firması sürdürülebilir hedefleri ve vizyonları çerçevesinde araçlarımızla çok yakından ilgilendiler. Geldiğimiz nokta da 6 araçla başlayıp yıl sonuna kadar 20 araca kadar gideceğiz” dedi.