Röportaj: Erkan YILMAZ - Muammer BAŞKAN
1989 yılından beri şehirlerarası yolcu taşımacılığı alanında hizmet veren Best Van Turizm’in Yönetim Kurulu Üyesi İrem Bayram ile bir araya gelerek hem 2024 yılına yönelik değerlendirmelerini hem de 2025 yılı beklentilerini aldık. Best Van Turizm’in 35 yıldır devam eden sektör yolculuğunda, İrem Bayram, 11 yıldır aktif görevde. İrem Bayram, firma sahibi olmasının yanı sıra birçok sosyal projede yer alarak sektörde öncü olmaya devam ediyor. İrem Bayram ile Aksaray’daki merkez ofislerinde görüştük. Söyleşimizin ilk konusu tabii, hemen otobüs yatırımları oldu.
İlk defa otobüs yatırım planı yapmadık
Uzun bir zamandan beri ilk kez otobüs yatırım planı yapmadıklarını belirten İrem Bayram, “2024 yılında 15 araç aldık, tamamı da filo büyütmeydi. 2025 yılı nasıl geçeceği konusunda gerçekten hiç öngörümüz yok. 2024 yılına yönelik nasıl bir yıl geçireceğimizi 2023’de az çok kestirebiliyorduk. Ama şu anda Aralık ayına geldik, 2025 yılına yönelik bir yatırım planı yapmadık. Bu uzun süredir ilk defa oluyor. Paranın maliyeti çok yüksek. Sadece yurtiçinde yolcu talebi olur mu sorusundan öte paranın maliyeti ve faizlerle ilgili çok ciddi belirsizlikler var.
İkinci el otobüs piyasası istediğimiz seviyede değil. Bu yıl fazla araç satıldığını düşünüyoruz. Büyük otobüs pazarının seviyesinin 2025’te, 2024’ten daha az olacağı dile getiriliyor. Böyle olması bence daha doğru. Ama ön ödemeli sistemin de artık bitmesi gerektiğine inanıyorum. Bizim yatırım yapmamızın önündeki sıkıntılardan bir tanesi de ikinci el otobüs pazarının ciddi anlamda yavaşlaması ve fiyatların geriye gitmesi. Bu kadar paradan, para kazanabildiğiniz bir dönemde sadece ikinci el otobüsün değil, hiçbir şeyin değerinin gerçek ölçü de olmasını beklemiyoruz.
Pandemi sonrasında ikinci el otobüs fiyatlarının iyi seviyelere gelmesi birçok firmanın filosunu yenilemesine imkan tanıdı. Bizim bir aracı yenileme sürecimiz 3 yaşken, bu 1 yaşa düştü. Ama şimdi bunu yapmamız mümkün değil. Araç yaş ortalamamız şu an 1,5. Belki de bu durumun getirdiği rahatlık ve belirsizlikle 2025 için yatırım planı yapmadık. Çok genç bir filomuz var, yaşlı bir filoya sahip olsaydık, ikinci el ile sıfır arasındaki makas açılsa da yatırım yapma çabası içinde daha çok olabilirdik. 2025 yılı içerisinde, çok ihtiyaç olursa, paranın ve otobüsün maliyetini optimum noktada yakalarsak belki yaparız. Hiçbir sektörde faizden elde edilen geliri etmek mümkün değil. Şu an basit fonlarda 1 milyon TL’ye, 1000 TL gecelik veriliyor. 20 milyona gecede 20 bin TL. Ayda 600 bin TL.
Hidrojene dönüşümün işaretleri
Şu anda filolarında tamamı Mercedes-Benz marka, 65 otobüs bulunduğunu belirten İrem Bayram, “Mercedes otobüsleri kullanmamız bizler için hâlâ çok büyük avantaj. Yine de bizim Mercedes-Benz Türk’ten beklentimiz araçlardaki fosil yakıtlardan hidrojene dönüşüm işaretleri görmek. Daha önceki fuarlarda, 2027 yılı işaret ediliyordu ama şu anda görünen o ki, dizel motor devam edecek gibi. Aslında biz, hidrojene geçişin ilk adımlarını bekliyorduk, pandemiyle birlikte belki de bu süreç uzadı. Mercedes sadakatimiz devam edecek mi, etmeyecek mi; bunu biraz da yakıt konusundaki teknoloji süreci belirleyecek. Mercedes-Benz marka araçların güvenlik ve konfor seviyesi mükemmel. Ancak günümüzde ekonomiklik en öne çıktı, bu da bizim önceliklerimiz arasında yerini aldı” dedi.
2023’e göre az kazandık
“2024 yılında para kazandık ama enflasyon ortamında 2023’e göre epeyce az kazandık” açıklamasını yapan İrem Bayram, “Belki rakamlar aynı kaldı, ama enflasyon ile oranladığınız zaman 2023’e göre, kâr seviyelerinde, yüzde 30’luk bir erime olduğunu söyleyebilirim. Her yıl, yaz ayında araçlarımız günler öncesinden dolardı, ama bu yıl, pandemideki gibi günübirlik dolduk. Araçlar boş gitmedi ama doluluğu hep son anda yakaladık. Özellikle Van-Diyarbakır, Van-Mersin, Van-Gaziantep gibi daha kısa hatlarımız günler öncesinden kapalı olurdu. Bu yıl sadece iki bayramda yaşayabildik. Önceki yıllarda, otobüslerimiz bir hafta önce dolardı, yer bulmakta zorlanırdık. Bu yıl acentelerimiz arasında kontenjan krizleri de yaşamadık diyebilirim” diye konuştu.
UTTS için istasyonlar hazır değil
İrem Bayram, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) düzenlemesinin karşısında olmadıklarını, ancak henüz istasyon altyapılarının buna uygun olmadığını belirtiyor: “Biz UTTS düzenlemesine 1 Ocak 2025 itibariyle uyum sağlamış olacağız. Biz, filo olarak taşıt tanıma sistemi ile çalışıyoruz. Ancak istasyonların UTTS sistemine uygun altyapısının hazır olmadığını görüyoruz. Bir istasyonda bir pompada bu sistem var. İkinci ticari araç geldiğinde diğerini bekleyecek.
Bu sıkıntı oluşturacak.
Şunu da ifade etmek durumundayım ki, sektörde firmaların büyük çoğunluğu taşıt tanıma sistemi ile çalışıyor. Herkes giderinde akaryakıtı göstermek zorunda. Akaryakıtı göstermezseniz neyi göstereceksiniz zaten. Sistem hep kayıt altında ve yeni yükler getiriyor. UETTDS sistemi getirildi. Ancak korsan taşıtlar hiçbir denetim olmadan çalışıyor. Van’dan Bodrum’a sosyal medya aracılığı ile yolcu topluyorlar. Bizleri denetlesinler, ama korsan taşımacılardan korunalım.”
Bayram, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın kaptanlara yönelik kamera sistemi ile ilgili çalışmaların da olumlu olduğunu belirterek, “Eğer bu yapı sektörü korsandan koruyacaksa doğru bir sistem. Kaptanların refah seviyesini arttırır. Takograf kullanımı için sektörde yeteri kadar kaptan yok. Otobüsler peronda kalır” diye açıklık getirdi.
İrem Bayram'la söyleşimizden önemli spotlar:
Düğünlere aileyi temsilen daha az kişi gitti
Ekonomik gelir azalması nedeniyle yolculuk yapma sayıları bir miktar azaldı. Bizim bölgemizde yaz döneminde düğünler için çok geliş gidişler olur. Ama bu yıl, aileyi temsilen daha az kişi gönderildi. Tekstil sektöründeki arkadaşlarımız dünya ile rekabet edemediklerini söyleyip Mısır’a fabrikalarını taşıdılar. Biz zaten işçileri, memurları, öğrencileri taşıyoruz. Tatil yolcusu taşıdığımızı söyleyemem. Ticaretin de azalması bize yansıyor.
‘Tek Rakibim THY’ artık gerçek
İrem Bayram, şehirlerarası yolcu taşımacılığının, sübvanse edilen havayolu taşımacılığı ve finanse edilen demiryolu taşımacılığı ile rekabet etmesinin mümkün olmadığını söylüyor: “Uçak bulabilen ilk etapta onu tercih ediyor. Ama eskiden imaj ve kalite için söylenen ‘Tek Rakibim Türk Hava Yolları’ sözü artık gerçek oldu. Bunu şimdi maliyet ve hayatta kalabilme unsuru olarak söylüyoruz. Biz artık otobüs firmaları ile rekabet yarışı içinde değiliz, THY’nin fiyat politikası ile savaşıyoruz. Devlet sübvansiyonu ile taşımasalar hiç sorun değil, o zaman gerçekten rekabet edelim. Bütün taşıma modlarının gelişiminin yanındayız. Ama bizim kendi yağımızda kavrulup, hiçbir destek almadan onlarla fiyat rekabetine girmemiz adil değil. Onlarla hizmet rekabetine girebilme şansımız da zaten yok. Zaman konusunda çok büyük avantajları var. Yazın THY’nin uluslararası hatlara yoğunlaşması ve iç hatlara ayırdığı koltuk kapasitesi çok yeterli olmadığı için aman aman rahatsızlık hissetmiyoruz. Ama kışın tam tersine dönüyor ve iç hatlara ağırlık veriyorlar. Şu an, (tarih veriyor) 3 Aralık 2024, Sabiha Gökçen’den Van’a THY’nin bileti 1405. Bizim fiyatımız ise 2000 TL. uçak, otobüsten 600 TL daha aşağıda.”
Kargo işi ruhsatlandırılmalı
Sektörde kargo taşımacılığının bir sisteme oturtulması ve kayıt altına alınması gerektiğini vurgulayan İrem Bayram, “Ulaştırma Bakanlığı’na her gittiğimizde ‘kargo taşıyoruz, taşımaya devam edeceğiz, taşımak zorundayız’ diyoruz. Bakanlıkların eşyalarını da biz taşıyoruz. Kargo şirketlerinin baskıları sonucunda biz ruhsatlandırılmıyoruz. Bu yapı kayıt altına alındığında otobüs firmaları bundan daha kazançlı çıkacaktır. Otobüs firmaları, kargo şirketlerine bagaj kontenjanı verebilirler. Aylık, yıllık anlaşma yapabilirler. Kargo şirketleri için de en uygun, en hızlı, en verimli taşımacılık şekli otobüs kargosu. Otobüs firmaları bugün kargodan 10 bin TL kazanıyorsa, bunun aslında 20 bin TL olduğunu görecekler. Kayıt altında olmayan hiçbir şeyi kontrol edemezsiniz. Şu anda komisyoncunun komisyoncusu var ve otobüs şirketine, alınan paranın çok azı kalıyor. Kayıt altına alındığında taşınan ürünün sorumluluğu da tabii taşımacıda olacaktır” dedi.
Kaptan yetiştiriyoruz
Biz muavinlik sistemini kaldırmadık. Bize ‘SRC belgem var’ diye başvuranlara, önce muavinlik yapma şartı getiriyoruz. Kabul ederse yolculuğumuz başlıyor. Bu süreçte onun da kaptan olma yolunda ilerlediğini görürsek teşvik ediyoruz. Sefer primleri daha yüksek oluyor. Bir süre sonra da zaten kaptan koltuğuna oturuyor. Bana en çok gurur veren de bu. Her tarafta yetiştirdiğimiz kaptanları görüyorum. Genç kaptanlara kaza yapar gözüyle bakıyorlar, 11 yıl boyunca yetiştirdiğimiz genç kaptanlarda ufak tefek kazalar dışında bir şey görmedik.
Kadın kaptanlar artmalı
Daha önce bir kadın kaptanla çalıştık ama sonra çok talep olmadı. Olursa kapımız açık. Ben kadın-erkek eşitliğini hiçbir tarafa ayrıcalık sağlamamakta görüyorum. Bu süreç eşit koşullarda işlemeli. Kadın kaptan istihdamı sektörü rahatlatır, ama kadınların kararlı ve istekli olması lazım. Kaptanların koşulları iyileşti, daha da iyileşecek.
Günlük SSK sorunu çözülmeli
Balıkçılarda, inşaat sektöründe olan günlük SSK girişi yapılma imkanı sektörümüze sağlanmıyor. Hep engel olarak, ‘otobüse biner kaza yaparsa’ diye bakılıyor. Kaptanın sefere çıkmadan önce sisteme girişini bildirilmesi zorunlu olacak, zaten UETTDS bildirimi de bu şekilde yapılıyor.
Best Van Turizm doğru noktada
Ticaretin içinde her zaman firmaların alınıp, satılması var. Koşullar buna uyar, kafamızdaki satış bedeli ile gelinirse neden gündemimizde satış olmasın. Best Van Turizm’i çok sevmem ve aramızda duygusal bir bağ olmasına rağmen ticaretin gerekeni de doğru noktada satmak olduğuna inanıyorum. Şu an 35 yıllık Best Van Turizm, çok doğru bir noktada. Şirketimizin önünün çok açık olduğuna inanıyorum. Otobüs firma sayılarının bu rakamlarda kalmayacağını ve sektörün de devam edeceğine inandığım için, Best Van Turizm çok doğru bir oyuncu; geri çekilmesi gereken bir oyuncu değil. Biz şirketimizi Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan Türkiye’nin her tarafına sefer yapan bir otobüs firması olarak planlıyoruz. Bunun için de emin adımlarla ilerliyoruz. Konjonktüre bakarak Best Van kalacak ama bizde mi kalacak, bakacağız.
Ulaşım dersi verebilirim
Uluslararası ilişkiler yüksek lisans eğitimi yaptık. İşletme alanındaki doktoram tez aşamasında. Haftada bir gün de olsa bir üniversitede ulaşım alanında ders vermek istiyorum. Bunu yeni kuşakları kaçırmamak için istiyorum. Benim için çok keyifli olur.
Kamu tarafına kırgınım
Kamu yöneticileri, denetimlerde ‘otobüslere şu kadar ceza yazıldı’ açıklaması yaparken diğer taşıma modlarını hep güzellemelerle paylaşıyorlar. Bu benim kamu tarafına kırgınlık noktam.
İstanbul-Van sefer maliyeti
İstanbul-Van sefer maliyeti, gidiş dönüş 80 bin TL. Bunun içinde akaryakıt, ikram, personel, otoban, otogar çıkış ve bakım maliyeti var. Ancak sigorta, kasko ve aracın amortismanı ve finansman maliyeti yok.
Yunanistan’a taşıma yapmak istiyoruz
Pandemi öncesinde Yunanistan izinlerini aldık, sonrasında da elimizdeki araç sayısı ancak Irak’a yetti. Hakkâri, Yüksekova tarafında çok ciddi açılım yaptık. Çok ilgi gördü. Şimdi Yunanistan tarafına tekrar adım atmak istiyoruz. Her bölgenin dinamikleri farklı ama Irak hattındaki tecrübeleri bu alanda pozitife çevirme imkanımız olabilir.
D2-B2 belgemiz var ama
Bu alan ihtisas alanımız değil. Ayrı bir operasyon gerektiriyor. Aynı gibi gözükse de farklı aslında. Şoförlük süreci de farklı. Bizdeki kaptanlık daha zor. Kriz yönetimi var. Biri pastaneye gelen müşteriyi memnun etmek, bizimkisi ise hastaneye gelen müşteriyi memnun etmek. Adam mecburi olarak gelmiş, hayattan bezmiş canı sıkkın şekilde geliyor. Bizim hedefimiz markayı konumlandırdığımız yeri korumak. Öyle, sırf para kazanmak adına, bayram dönemlerinde, ‘sizde araç çalıştıralım’ tekliflerini de geri çevirdik. Az sefer yapalım ama hizmet anlayışımızı hiç bozmayalım tarafında olduk. Gerekirse yolcumuza ‘hayır, yer yok’ diyelim.
Dijitalleşmeye hala yatırım yapıyoruz
Dijitalleşmemiz bizi maliyetlerden korumadı, ancak hâlâ yatırım yapma sürecindeyiz. Bize ek maliyetler getirdi ama bundan sonra meyvelerini yiyeceğiz diye düşünüyoruz. Birkaç farklı iş kolunda, aileyi de içine alan bir sistem oluşturuyoruz. Bütün gelir, gider oraya entegre olacak. Bilet portalları bizim maliyetlerimizi azaltan en önemli unsur oldu. Burada benim talebim; yolcunun portaldan bilet aldığında hangi model ve kaç yaşındaki araca aldığını bilmesi. Ruhsatının bilgisi de yer almalı. Fiyat farkının neden olduğunu yolcu bilmeli.
Acenteler yer hizmetlerinden kazanacak
Acenteler bu alanda var olmaya devam edecek, yer hizmetlerinden gelir elde etmeye devam edecekler. Sektörümüz koltuk arkası ekranlardan kurtuldu. Onun yerine araç içi internet geldi ve bu beni çok mutlu ediyor. En azından artık iç rahatlığı ile bunu ödüyoruz. ■
Best Van Turizm Yönetim Kurulu Üyesi İrem Bayram ile söyleşimizi Aksaray’daki Ofisinde gerçekleştirdik. Erkan Yılmaz-Muammer Başkan