Best Van Tur Yönetim Kurulu Üyesi İrem Bayram ile koronavirüs süreci ve sektördeki mevcut durumu konuştuk. Uzun bir süre sonra aktif çalışma yaşamına dönmenin büyük mutluluğu içinde olduğunu belirten İrem Bayram, “Çok mutluyum çalışmaya başladık. Gerçekten Allah hiç kimseyi işsiz, meşguliyetsiz bırakmasın, çok büyük sınavmış. Sürekli evde olmak hiç de iyi değilmiş” dedi.
Belirsizlik yoruyor
Koronavirüs sürecinin büyük ekonomik kayıplar oluşturduğunu vurgulayan İrem Bayram, “Bundan sonraki en büyük umudumuz, beklentimiz bu sıkıntının tamamen bitmesi. Ama ileriyi görememek insanları çok yoruyor. Bu devam eder mi, bir yıl devam ederse neler olabilir? Belirsiz bir süreç olması da çok yoruyor” dedi.
Yolculuk talebi yoğun
4 Mayıs itibariyle seyahat izin belgeli şekilde seferlere başladıklarını, 1 Haziran itibariyle de artık seferlerin tamamen düzene girdiğini belirten İrem Bayram, “1 Haziran itibariyle yaz seviyesine çıktık. Şu anda Van’dan günde 18-21 arasında değişen sefer yapıyoruz. Talep çok yoğun, kapasitemiz tamamen dolu. Başka sefer koyabilsek onlar da dolacak. Pandemi sürecinde ekonomideki durgunlukla masraflarını düşürmek için evlerine dönen işçi grupları yeniden iş için Batı illerine gidiyor. Tatil bölgelerindeki tesislerde ve büyük şehirlerdeki inşaat işlerinde çalışmak için yola çıkanlar var. Şu anda onun hareketliliği var. Bunun dışında Batı illerinde kalmak zorunda olanların seyahat yasaklarının kalkması ile birlikte memleketlerine dönüşleri var. Seferlerimiz karşılıklı şekilde yoğun bir taleple gerçekleşiyor” dedi.
Havayolu rekabeti elimizden alındı
Yüzde 50 kapasite şartı getirilmesinin ardından bilet ücretlerinde tavan fiyat uygulamasının devam ettiğini belirten İrem Bayram, “Yolcular bu durumdan mutsuz, ama inanın biz daha mutsusuz. Bu fiyatlarla taşıma yapmayı tabii ki biz de istemiyoruz. Ama durum ortada. Yüzde 50 kapasite şartı nedeniyle yapabilecek bir şey yok. Keşke bize de havacılık sektörüne olduğu gibi yardımlar gelseydi. Bizde de yüzde 50 doluluk şartı olmasaydı, bilette KDV oranı yüzde 1 olsaydı. Akaryakıtta KDV desteği gelseydi. Biz de fiyatlarımızı değiştirmeden devam etseydik. Şu an İstanbul-Van otobüs bilet fiyatı 400 TL. 5 Haziran sonrasında Van’a havayolu seferleri başlıyor ve ilk 10 günün ortalama bilet fiyatı 500 TL civarında. Eğer sosyal mesafe kuralı havayolu taşımacılığında da olsaydı onlar da bilet fiyatlarında değişiklik yapmak zorunda kalacaktı ve rekabet şansımız elimizden alınmamış olacaktı. Aslında havacılık sektörü tam olarak aktif hale geldiğinde biz rekabet adaletsizliğini daha iyi görebileceğiz” dedi.
Yüzde 50 anlamsız
İrem Bayram, yüzde 50 taşıma şartının belki daha uzun süre devam edebileceğini düşündüğünü, ancak şehiriçi toplu taşımada kaldırılmasının ardından şehirlerarası alanda devam etmesinin anlamsızlığını daha iyi gördüğünü belirtti: “İnsanların sosyal mesafeye uymadan uçakta yan yana oturabildiğini görünce şehirlerarasında sosyal mesafe ve yüzde 50 şartının devamını anlamak mümkün olmuyor. Sanki koronavirüs otobüslerden yayılıyor. Diğer ortamlarda koronavirüs bulaş riski yokmuş gibi davranılmasını da anlamıyorum. Tabii ki çok zor bir süreç, hepimiz fedakarlıkta bulunuyoruz. Ancak şehiriçi ulaşımda insanlar yığılmış bir şekilde sosyal mesafe kuralı dinlemeden seyahat ederken otobüslerde insanları iki kat ücretle seyahat etmeye zorlamak insanların bu zorlu süreçte gerçekten ekonomik olarak da yoruyor. Yolcularımızın aile bütçesi zarar görüyor, bir yandan da büyük bir istihdam yaratan sektör zarar görüyor” dedi.
Virüsü bilmiyorduk
Koronavirüs süreci öncesinde, özellikle yurtdışı bağlantılı seferler noktasında uzun süreli çalışmama dönemi yaşadıklarını belirten Bayram, “Irak’a yönelik operasyonlarda, DEAŞ sürecinde çalışmadığımız dönemler oldu, onlar bir tecrübeydi. Ancak koronavirüs süreci çok daha farklıydı. Tüm dünyayı etkilemesi açısından da farklıydı ve hiç deneyimlemediğimiz bir şeydi. Yurtdışı operasyonlarınız duruyor ama yurtiçi devam ediyordu. Birden bire her şeyin durduğu bir dönem başladı. Çok uzun yıllar sonra bayramda evde olmanın duygusunu yaşadım” dedi.
Haziran-Aralık arası…
İrem Bayram, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen karayolu yolcu taşımacılığında yılın geri kalanında yüksek yoğunluklu işler yapılacağına inandığını açıkladı: “Bu süreçte yaşanan kayıp, kayıptır. Bu kaybı geri alamayız. Orayı kapattık ve bitti. Hepimiz hanemize yazdık bunu. Hem hayatlarımıza hem de ticari süreçlerimize çizik attık tabiri caizse. Fakat şuna da inanıyorum; 2019 yılında çok güzel işler yapmıştık. Yine de 2020 yılının 2019’u aratmayacağını düşünüyorum. Üç ayın telafisi çok mümkün değil. Ama bu yılın Haziran-Aralık sürecini 2019’daki gibi yaşayacağız, altına düşmeyeceğiz” dedi.
THY’yi takip ediyoruz
Yurtdışı operasyonlarına başlamasına yönelik özellikle THY’nın seferlerini başlatmasını takip ettiklerini belirten İrem Bayram, “Daha önce de seferler açıldı, ama iptal edildi. Veriler iç açıcı olmayınca iptal edilebiliyor. Şu anda THY’nin bizim çalıştığımız bölgelere yönelik seferlerinin başlamasını takip ediyorum. Bugün Habur açılsa ve ‘sefer yapabilirsiniz’ denilse biz yarın hazırız, oradayız. Bize, açılmaya yönelik bir bilgi gelmedi. Bakanlık da bununla ilgili bir cevap vermedi. Açıkçası bekleyip göreceğiz. Irak’ta çok ciddi sokağa çıkma yasağı uygulandı. Koronavirüs süreci de iyi seyretti. Normalleşme orada da başladı. Bayramdan önce camiler, okullar, işyerleri açıldı. THY’nin 10 Haziran gibi Erbil uçuşu var. Takip ediyoruz” dedi.
Best Van’a özel Travego
2020 yılında birkaç otobüs yatırımı yaptıklarını ancak koronavirüs sürecinin otobüs yatırımlarını da etkilediğini belirten Bayram, “Birkaç otobüsü yılın başında teslim aldık. Sonrasında otobüs teslimatları mümkün olmadı. Şimdi, çok yakında hatta önümüzdeki hafta Mercedes-Benz Türk’ten yine bize özel otobüsümüzü teslim alacağız. Temmuz sonunda da 5 otobüs daha teslim alacağız. Koşullar uygun olursa tören de yapmayı planlıyoruz. Aslında Temmuz ayında teslim alacağımız otobüs sayısı 10 adetti, virüs süreci ile birlikte bunu 5 adede düşürdük. Bu araçların tamamı Travego olacak” diye konuştu.
Sivil toplum temsiliyeti
Koronavirüs sürecinin getireceği en önemli değişimin sivil toplum örgütlerinde olacağını belirten İrem Bayram, “Bu süreç bizlere sektörün temsiliyetinin ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. Bu nedenle sivil toplum örgütlerinde gelişmeler yaşayacağımızı düşünüyorum. Her zaman şunu söylüyorduk; evet, bizim sektörün sıkıntıları var, biz Ankara’da sektörümüzü temsil edemiyoruz. Ama ne yazık ki insanın başı böyle bir derde girince bunun önemini daha iyi anlıyor. Kendi işimize dönüp bu tarafları hep öteliyorduk, ‘aman ya boşver, ne olursa olsun’ diyorduk. Ama bu süreçte, tüm firmalar olarak anladık ki, sivil toplum temsiliyeti çok önemli. Başımız sıkıştığında bizi doğru temsil edecek bir grubun olması, sıkıntılarımızın doğru şekilde aktarılması çok önemli. Onu gördük. Tüm otobüs firmaları artık buna çok daha fazla önem verecek. Belki bu dönemde yeni oluşumlarda gelebilir meydana” dedi.
Servisler kaldırılmaz
Şehiriçi servislerin kaldırılmasına sektörün direnç gösterdiğini de belirten Bayram, “Maalesef ben ücretsiz servislerin kaldırılmasında bir gelişme olacağını sanmıyorum. Keşke bu yük omuzlarımızdan kalksa, ama maalesef sektörün ana paydaşları desteklemediği için bunu başaramayacağız. Bu süreçte servislerin kaldırılması bize altın tepsi içinde sunulmuştu, ama gerçekleştiremedik. Teknoloji değişecek, gelişecek insanların tüketim alışkanlıkları değişecek. Bizim kapasitemiz, kaldırabileceğimiz güç değişiyor ama değişmeyen tek bir şey var sektörün bireyleri olarak… yine bir araya gelemiyoruz. Bu konu değişmedi. Her şey değişti ama bu değişmedi” dedi.
Seyahatlerde alınması gereken tedbirler ve kurallara tamamen uyum sağladıklarını da belirten Bayram, “Yolcularımızın ön kapıdan değil, arka kapıdan bindirilmesi birinci adımımız. Yolcuların ateşlerinin ölçülmesi, araçta dezenfektan bulunması, maskesini değiştirmek isteyen yolcular için maske bulundurmak, açık değil tamamen kapalı ikramlar sunmak önemli tedbirler. Mart ayından beri araçlarımız her seferden sonra ilaçlanıyor. Çalışanların da sürekli olarak ateşleri ölçülüyor. Mola yerlerinde hijyen koşullarına dikkat ediliyor. Şu an tesisler de kalabalık değil ama bundan sonrasını izleyip göreceğiz” dedi. ■
Ayrıntılar... Ayrıntılar... Ayrıntılar...
Sektörümüzün utancıydı
İrem Bayram: Koronavirüs sürecinin başlangıcında, sektörümüzün değil de turizm taşımacılarının yolcu taşıması sektörümüzün de bir utancıydı. Bunu kesinlikle unutmamalıyız. Bu sektörde faaliyet gösteren hiç kimse unutmasın. O dönemde bizim faaliyetlerimiz tamamen durdu. Turizm araçlarının bizim yaptığımız işe geçmesi bizim ayıbımız, bizim utancımız. O süreçte fahiş fiyatlarla yolcuların taşınması, yolculara ‘bu sektör bu durumdan fırsat sağlıyor’ algısı oluşturdu. Vatandaş bilmeden tüm sektörü suçlamaya başladı. O yazısız otobüsleri sektör bilerek ortaya çıkardı diye düşünüldü. Sivil toplum örgütleri başarılı mıydı, değil miydi tartışmak bir yana, bu bizim utancımızdı. Biz zaten kendimizi iyi temsil edebilseydik, bu olmazdı.
Taşıma Dünyası’na teşekkür
Bu zorlu süreçte Taşıma Dünyası yayınını ara vermeden sürdürdü. Sektörün sesinin duyurulması anlamında çok önemli, çok başarılı bir yayın yaptınız. Bu dönemde yayınlara devam etmek çok önemliydi. Asıl önemli olan bu dönemde derdimizi anlatmaktı, magazinel bir durum değildi ve bu dönemde yayına devam etmeniz bizim için çok kıymetliydi. Çünkü bu dönemde sesimizin duyurulmasına daha çok ihtiyacımız vardı. Bu konuda size Taşıma Dünyası’na teşekkür ediyorum. Hepimiz sosyal medyada görüşlerimizi ifade ediyoruz. Ama gazetede yayınlanan bir yazının Ankara’ya olan etkisini çok iyi biliyorum.