Bu yıl otobüsçünün altın yılı oldu

 RÖPORTAJ: ERKAN YILMAZ

“Eğri oturalım ama doğru konuşalım. Perondaki arkadaşlarımız da turizm işi yapan arkadaşlarımız da güzel para kazandı. Kazandık. Ben kazandım. Ben peron işi yapmıyorum, ama arkadaşlarımdan 80-90 bin TL ciro yaptıklarını duydum. İyi para. Bu sene otobüsçü altın çağını yaşadı. Bunun sebebi de uçaklardır. Hem uçak bilet fiyatları çok yükseldi hem de havalimanın taşınması talebi etkiledi. Otobüsçü çok uzun süredir görmediği cirolara ulaştı.”

26 yıllık taşımacılık süreci olan Ankara merkezli Çalıkıran Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Salim Çalıkıran ile bir söyleşi gerçekleştirdik. 2018 yılına göre filoda araç artışının olmamasına rağmen ciro olarak yükseliş yakaladıklarını belirten Çalıkıran, “Filoya bir iki araba ilave ettik. Güzel cirolar elde ettik. Yurtiçi ve yurtdışı turizm faaliyetim var. Avrupa’ya çok araba verdik. Bu süreçte yatırım yapamadık, ama 2017-2018’den gelen borçlarımızı kapattık. Aslında bir fırsat oldu. Ben böyle yaptım. Burada dürüst olmanız gerekiyor. Ben iki tane araba sıfır aldım. Hesaplı giderek devam ettim. Çoğu arkadaşımız da böyle gitti. En azından mevcut filoyu koruyarak devam ettik. Biz Çalıkıran olarak İstanbul ve Ankara’da günlük ortalama 14-15 bin insan taşıdık. Eğri oturalım ama doğru konuşalım. Perondaki arkadaşlarımız da güzel para kazandı. Turizm işi yapan arkadaşlarımız da güzel para kazandı. Kazandık doğrusu. Ben kazandım. Ben peron işi yapmıyorum ama arkadaşlarımdan 80-90 bin TL ciro yaptıklarını duydum. İyi para. Bu sene otobüsçü altın çağını yaşadı. Bunun sebebinin de uçaklardan olduğunu düşünüyorum. Hem uçak bilet fiyatları çok yükseldi hem de havalimanın taşınması talebi etkiledi. Otobüsçü çok uzun süredir görmediği cirolara ulaştı” dedi.

2020 daha iyi olacak

2020 yılından kendi açılarından hiçbir endişe duymadıklarını belirten Salim Çalıkıran, “Biz kendi sektörel bağlantılarımızın hepsini yaptık. Ekstra bir kriz olmazsa, 2020 daha iyi geçebilir. İstanbul’da 2020 Nisan ayında açılacak olan Galataport taşımacılık sektörüne çok büyük ivme katacak. Sektörü daraltan unsurlardan biri de kruvaziyer turizminin olmamasıydı. İnşallah kazançlar 2020’de devam eder” dedi.

Çalıkıran pahalı ama hizmeti iyi 

“’Çalıkıran biraz pahalıdır, ama iyi hizmet alırız’ diye söylenir” açıklamasını yapan Salim Çalıkıran, “Bütün acenteler bunu söyler. Evet, doğrudur. Çalıkıran daha pahalı hizmet verir ama daha kaliteli hizmet verir. Ben çünkü 1,5 - 2 milyon TL’ye araba alıp karşımdaki kişi para kazanacak diye, rekabet edeceğim diye bu işi yapmam. Benimle çalışacaksa araba alacaksa biraz fazla ödeyeceğini bilecek, onun karşılığını hizmet ile fazlasıyla alacak” açıklamasında bulundu. 

Belge sorunları 

Her il belediyesinin taşımacıdan ayı bir belge istediğine dikkat çeken Çalıkıran, “Ben dünyanın birçok ülkesine B2 belgesi ile taşımacılık yapıyorum. Ama İstanbul içinde taşımacılık yapamıyorum. Havaalanına girmek için yol güzergah izin belgesi istiyorlar. B2 belgesi ile kendi ülkemin havalimanına giremiyorum. Nasıl olacak bu iş? Sizin gazetenizde de zaman zaman taşımacıların dile getirdiği konu bu; ‘Bakanlık belgesine sahip çıksın’ doğru bir sesleniş. Benim TÜRSAB belgem var, B2 belgem var. Buradan Fransa’ya arabamı gönderip Paris’te tur yapabiliyoruz. Yurtdışında hiçbir belge sorunu yaşamıyoruz. B2 belgesini yolcu listesi ile ibraz edip devam ediyorsunuz. 8-10 otobüsümüzle aynı dönemde bütün Avrupa’da dolaştığımız dönem oldu, oluyor da... Orada her ülke sizden giriş parası alıyor. Venedik’e girecekseniz sizden 350 Euro giriş parası alıyor. Şehrin giriş noktalarında bu tür bir ödeme yerleri var. Her ülkede farklı. Otoban ücretlerine yönelik de her ülkeye girişte bir cihaz alıyorsunuz, ülkede seyahat sürecinde otoban ücreti o cihaza yüklü paranızdan düşüyor, daha sonra çıkışta cihazı iade ediyor, kalan bakiyeniz varsa geri alıyorsunuz” dedi. 

U-ETDS sistemine karşı çıkılmasının anlamsız olduğunu belirten Salim Çalıkıran, “Avrupa’ya çalışan firmalar zaten 10 yıldır bu sistemi uyguluyor. Avrupa’ya gidenler zaten yapmak zorunda. Kimse de itiraz etmiyor. Yolcu listesi oluşturuyor, kimlik no’sunu yazıyorsunuz. O listenin fotokopisini çekip her girdiğiniz ülkenin gümrüğüne teslim ediyorsunuz. Bu, ülkemizin coğrafi konumundan dolayı olması gereken bir uygulama. Göçmen sorunu var, insan kaçakçılığı yapılıyor. Ayrıca bir otele girdiğimizde kimliğimizi vermiyor muyuz? Bazı arkadaşlarımız, ‘yok, iş yükü oluyor, personel istihdam etmek zorunda kalıyorum’ diye yakınıyor... Gerekirse personel de istihdam edeceğiz. Ülkemizin geleceği için bu gerekli. Bu sistem benim de işime geliyor. Kimi taşıdığımı biliyorum. Buna katlanacağız. İşimizi profesyonel yapmak istiyorsak buna uyacağız” diye konuştu. 

Bu bilgileri acentelerin sisteme girmesi gerektiği konusunda da değerlendirmede bulunan Salim Çalıkıran, “Ama araba senin. Benim arabama kimi kaydettiğini nereden bileceğim, belki acente art niyetli. Bana bir mülteci taşıttırıyor, olmaz ama yine de benim arabamda kimi taşıdığımı bilmem dezavantaj değil avantaj. Bu, ülkemin menfaatine ise benim de menfaatime. Otele girdiğinizde ben kimliğimi vermem diyemezseniz, taşıdığınız yolcu da kimliğimi vermem diyemez” dedi. ■