■ Erkan YILMAZ
Pandemi süreci bütün dünyaya zor günler yaşatıyor. Ülkemizde 2020 Mart ayından itibaren pandemiyle mücadele süreci devam ediyor. Zaman zaman kontrol altına alınan, ancak açılmaların ardından yükselişe geçen vaka sayıları ile ülkemiz 29-Nisan-17 Mayıs arasında tam kapanma kararı aldı. Bir yılı aşkın süredir, Taşıma Dünyası olarak, taşımacıların yaşadıklarını ve pandeminin getirdiği ekonomik zorluklar ve kayıplarla mücadelelerini aktarmaya çalışıyoruz.
Umudun yerini endişe aldı
2021 yaz sezonuna yönelik taşımacıların umutları çok büyüktü, ancak umudun yerini ‘yaz sezonunda iş yapabilecek miyiz’ endişesi almış durumda. En büyük beklenti; tam kapanma süreciyle birlikte vaka sayılarının düşüşe geçmesi ve salgının kontrol altına alınması ve 1 Haziran sonrasında iş yapabilmek… Bütün bu belirsizlikler içerisinde taşımacıların görüşlerini yansıtmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Bu kez Taşıma Dünyası’nın konuğu, ülkemizin en güzel tatil mekânları arasında yer alan Çeşme’nin önde gelen firmaları arasında yer alan Çeşmeli Özbek Turizm’in sahibi Serkan Özbek.
Günlük 50 transfer yaparken
2004 yılında kurulan, şu anda filosunda toplam 50 araç bulunan, Çeşmeli Özbek Turizm’in sahibi Serkan Özbek ile tam kapanma kararlarının alındığı gün konuştuk.
Serkan Özbek, ilk olarak 17 Mayıs’a kadar tam kapanmanın başladığı bu süreçte neler yaptıklarına yönelik, “Yaptığımız bir şey yok, pandemi bitsin diye bekliyoruz. Normal dönemde Çeşme genelde yerli turist ağırlıklı olur, yurtdışından da Alman turistler gelir. Günlük 50 transfer yapardık. 2020 yılından itibaren pandemi ile bu süreç çok olumsuz etkilendi. Bu sene beklentilerimiz yüksekti ama Alman turistler bazında şu an da günde 1 transfer yapabiliyoruz” dedi.
Herkes kendi aracını tercih etti
Serkan Özbek, pandemiye rağmen 2020’nin turizm anlamında iyi geçtiğini ancak taşıma tarafına bunun yansımalarının olmadığını belirterek, “Geçen yıl, evet, oteller, pansiyonlar doluydu. Ama gelen herkes pandemi nedeniyle kendi özel aracı ile ulaşımını sağlamayı tercih etti. Şu an da, Çeşme’yi görseniz, adeta yaz hareketliliği yaşanıyor. 40 bin nüfusu olan ilçede 250 bin nüfus var, ama bize bu kalabalıklığın bir faydası yok” dedi.
Araçları satıp gayrimenkul alsaydım…
Serkan Özbek’e pandemi sürecinde bir kısım taşımacının aracını satarak, birikimleri kullanarak ayakta kaldığını Çeşmeli Özbek Turizm’in bu süreci nasıl yaşadığını da sordum: “Valla biz bu süreçte hepsini yaptık. Kredi kullandık, araç sattık, ev sattık. Satıyoruz hâlâ. Birikimler tükendi. Sadece ucuz KGF kredisini kullanabildik bugüne kadar gelebildik. Bu yaz da kötü geçerse birkaç araç daha satacağız, borçlarımızı ödeyeceğiz. Geçen sene pandemi başladığında Güzelbahçe’de bir villamız vardı sattık. Şimdi oradaki evler üç kat arttı, keşke satmasaydık. Geçen yıl İzmir’de yaşanan depremle birlikte Çeşme’de ev ve arsa fiyatları uçtu, üç katına çıktı, satılık arsa kalmadı. Şubat ayında bütün arabaları satıp gayrimenkule çevirseydim, Çeşme’nin en zengini olabilirmişim. Bir de, üstelik 2019 çok iyi geçince, 2020 yılının ilk aylarında 4 araç aldım. Otobüsler işe yetişemez diye düşündük ve alt model araçlarımızı da yeniledik. Şimdi ise otobüsler 1 milyonken düştü 600-700 bine, alıcı bile bulamıyor üstelik. Pandemi her şeyi mahvetti, bu süreçte sermayemiz de eridi. Araç tarafında hiç satış yapmasak bile sermayemiz eridi. Geçen sene, 2019’da yaptığımız işin 10’da 1’ini yapamadık. Herkes 4/1 düştü diyor ama bizde bu farklı. Geçen yıl daha önce 100 bin TL fatura kestiğimiz yere 1000 TL fatura ancak kesmişizdir. Çeşme kongre turizmi açısından önemli bir yer. Şu an ne kongre kaldı ne de başka yönde bir hareket. Geçen yıl pandemi başlamadan kısa bir süre önce bir markanın kongresi vardı. Sadece o kongre 5 bin kişilikti. Artık hiçbir marka toplantı düzenlemiyor zaten toplantılar da yasak. Araçlarımız ya Anadolu turlarına giderdi ya da Avrupa turu olurdu. Bunların da hiçbiri yok artık.”
Bu yıl için umudum az
Serkan Özbek, bu yıla yönelik umudunun yerini endişenin aldığını belirtiyor: “2020’den çok farklı olmayacak. Bu yıl Şubat’ta, daha iyi bir yaz olabileceğine yönelik umudum yüksekti. O dönemde vaka sayıları da düşüktü. Şu an herkes ayakta kalmak için direniyor. 2019’da geleceğe yönelik umudumuz vardı. Yaşanan süreçle umudumuz kalmadı ama yine de umut olmadan olmuyor. Bu sefer, ‘belki 1 Haziran sonrasında bir hareketlilik olur’ diyorsunuz, bu beklenti içine giriyorsunuz. Aşılanan insan sayısı artarsa olabilir diyorsunuz, kendinize. 2020 yılı Mart ayında bu süreç başladığında da yazın biter diye düşünmüştük ama bitmedi, hatta 2021 yılına sarktı. Süreci tahmin etmek kolay değil.”
Hibe verilmezse çözülmez
Yeni kredi vermenin taşımacıların sorunlarını çözemediğini belirten Serkan Özbek, “Hibe şeklinde krediler verilmediği takdirde yeni kredi vermenin bir anlamı yok. Kredi ile insanlar zaten mevcut kredi borçlarını ödüyor, süreç açısından bir değişiklik olmuyor. Sıkıntı büyüyor. Hibe de olacağına inanmadığım için bir beklentim yok. Beklentim sadece vaka sayılarının kısa sürede kontrol altına alınıp düşmesi ve normalleşmenin başlaması” dedi.
Pandeminin öğretisi
Pandeminin uzun vadeli borçlanmamayı öğrettiğini de açıklayan Serkan Özbek, “Mümkünse hiç borçlu olmamak, ama bu mümkün değilse daha kısa vadeli borçluluk olmasının önemini öğretti pandemi bize. Paramız varsa alacağız, yoksa kredi ile iş yapmayacağız artık. Pandemi bugün bitse bile kayıpların yaralarının sarılması, bu kayıpları toparlamak en az 3 yılı bulacaktır. Pandemi sonrası için bazı gelişmeler var. İnsanların bu süreçte alışkanlıkları da değişti. Herkes aracına yöneldi. Yabancı turist gelmediği sürece iş yapmak mümkün olmayacak. Çeşme’nin sezonu iki ay Temmuz-Ağustos aslında. Kongre olmaz, yabancı turist gelmezse kazanç imkanı yok” diye konuştu. ■