Burada mevcut yönetmeliğe ilaveler var. Türkiye’de bir ilk; 4 bakan basın açıklaması yaparak bu işi konuştu. Burada ön plana çıkan 6 madde var. Birisi iç kamera ve 30 günlük kayıt zorunluluğu. Nasıl dış kameraları araç üreticileri koyuyorsa bu kameraların da araç üreticileri tarafından konulmasını istiyoruz. Satın alırken bu şekilde alalım. “Renkli cam ve cam filmi olan araçlar kesinlikle kullanılamaz” deniliyor. Birtakım araçlar orta renkli olarak üretiliyor. 3 Eylül 2019 olarak bir süre verilmiş.
Üretici firmalar gereğini yaparsa, biz buna ayak uydururuz diye düşünüyorum.
Üreticiler düşünecek
3 noktalı emniyet kemeri gerekli, doğru buluyoruz. Çocukları herhangi bir kaza anında da ciddi bir şekilde tehlikeden koruyor. Tamamı sensörlü koltuk isteniyor; bu sistemi üretici firmalar düşünecektir. Servis kullanıcılarının şu anda buna yapabilecekleri bir şey yok.
Kovuşturma açılmış bir sürücünün çalıştırılmaması kararı da doğru.
Okul aile birliğine ve rehber öğretmene denetleme ve tutanak tutma yetkisi verilmiş. Bu da güzel. Bence velilere de yetkiler verilip, denetlemesi lazım.
Rehber ve eğitimi…
Sürücü ve rehberlere Milli Eğitim tarafından eğitimler verilecek. Eğitimi dışarıdan alıyorduk, eğitimin içeriği her firmaya ve işletene göre değişiyordu. Burada da tek tip eğitim verilirse bu da güzel olacak.
Rehber personele TSE standartlarında oluşacak ışıklı bir yelek giydirilmesi konusu var. Sabah ve akşam saatlerinde karanlık olabiliyor, görünür olmak adına böyle bir yelek sistemi gelmiş bu da olumlu. Rehber için sigorta şartı var, ancak yeterli eleman bulamıyorsunuz ki… Lise mezunu şartıyla bu alan iyice daralıyor.
Servis sürücülerine aile hekimlerinden alınacak sağlık raporu şartı koymuşlar. 6 ay yerine yılda bir olması olumlu.
Taraf olsaydık…
Zaten okul aile birlikleri, komisyon oluşturuyorlardı. Artık kaymakamlık onayına verildikten sonra yapılacak, seçilen firmanın asıl akreditasyonu o zaman olacak.
4 Bakanlık, sağ olsun çalışmış ve ortaya bir Yönetmelik çıkarmışlar. Yine her zaman olduğu gibi sivil toplum örgütlerinden, meslek odalarından hiçbir görüş almamışlar. Alınsa İTO olarak, konuya taraf olurduk. Taslak hiçbir yerde yoktu.
4 bakanlık var. 5216 sayılı yasaya göre Büyükşehir Belediyesi Kanunu var. Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği var. O kadar çok karışan, yasa koyan, yönetmelik değiştiren var ki...
Kendisi giden öğrenciler ne olacak?
Ama önemli bir nokta var ki, çocuklar sadece okul araçlarıyla taşınmıyor. Hatlı minibüslerde ayakta giden, otobüslerde, metrobüslerde kemersiz, rehbersiz, GPS takipsiz, sensorlu koltuksuz taşınan çocuklar için ne yapacağız? Onların da bu yasalara, güvenli taşınmaya ihtiyaçları var.
Sadece servisçiler için mi Yönetmelik çıkar? Belediye araçları, özel halk otobüsü ve minibüsler için de bu standartlara göre yönetmelik oluşturulacak mı?
Kamera, sensor vb. düzenlemeler çok ciddi maliyetler getiriyor. Bu sene velilere yansıması çok mümkün değil. Eylül ayında oluşturulan tarife ile sezon boyunca çalışılıyor. UKOME’nin sırf bu düzenlemeler nedeniyle tarifeye birkaç puan zam yapması gerekiyor.
Komisyon belirlesin
Yönetmelikle okul önünde çatışma önlenemez. 7’nci madde “İsteyen veli, istediğine taşıtır” diyor. Veli istediğine taşıttıktan sonra komisyon da buna hayır diyemez. Bize sorsalar 7’nci madde hakkında görüş bildirirdik. Madem böyle bir satın alma komisyonu oluşturuluyor, yetki veriliyor seçimi yapma yetkisi verilsin. Seçtikleri de herkes tarafından kabul görsün, çift başlılık olmasın.
Komisyon, ‘benim yetkim var; a firmasını seçtim, bütün yeterlilikler onda, b firmasının servis yapması uygun değildir’ diyecek. Onların seçimi de itibarlı olacak, o itibara da herkes saygı gösterecek. ■