RÖPORTAJ: ERKAN YILMAZ
Virüs süreci ile birlikte çok büyük oranda evde çalışma modeline geçtiklerini belirten İlkem Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bayraktaroğlu, “Tabii, çok kısıtlı şekilde şirkete gidiyoruz ama genelde evden çalışıyoruz. Kağıthane’de merkezimizde eğitim alanında bir kriz merkezi oluşturduk. 5-6 arkadaşımız tam zamanlı çalışıyor. Burada, hizmet verdiğimiz halen çalışmalarını sürdüren işyerlerine yönelik günlük kararlar alınıyor” dedi.
Virüs süreci ile birlikte çok büyük oranda evde çalışma modeline geçtiklerini belirten İlkem Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bayraktaroğlu, “Tabii, çok kısıtlı şekilde şirkete gidiyoruz ama genelde evden çalışıyoruz. Kağıthane’de merkezimizde eğitim alanında bir kriz merkezi oluşturduk. 5-6 arkadaşımız tam zamanlı çalışıyor. Burada, hizmet verdiğimiz halen çalışmalarını sürdüren işyerlerine yönelik günlük kararlar alınıyor” dedi.
2020 ters köşe yaptı
Herkesin geleceğe yönelik bir hesap yaptığını belirten Ali Bayraktaroğlu, “2020’den ben de çok umutluydum. Bize de ters köşe yaptı. Yine de karamsarlığa kapılmamak gerekiyor. Bir fırtına çıkıyor bitiyor, yeni bir fırtına başlıyor. Bu fırtına, bu sefer ülkemize özel değil, çok global ölçekte oldu. Bu durumda kenetlenmek ve bu süreci en az hasar ile atlatmayı umut etmemiz ve bunun için de çabalamamız gerekiyor” dedi.
Tamamını kaybetmiş değiliz
“Birtakım hesaplamalarımız tutmamış olabilir, bir takım planlardan ayrı kalmış olabiliriz. Ama 2020’nin tamamını kaybetmiş olarak değerlendirmiyorum” açıklamasını yapan Bayraktaroğlu, “Haziran ayı başında muhtemelen okulların 8 ve 12’nci sınıfları açılacak, genel eğitimin ise Eylül ayında başlayacağını düşünüyorum. Bayramdan sonra beyaz yakalı personelin işine döneceğini düşünüyorum. Yılın ilk 6 ayını bir kayıp olarak değerlendirebiliriz ama ondan sonra da normalleşmeye dönülecek ama tabii hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Artık bununla yaşayacağız. Unutulmayacak bazı şeyler. Evde kalabilme alışkanlığımız oluştu. Evde kimse durmak istemezdi, şimdi yüzde 80 çevrem ‘evdeyiz’ diyor” dedi.
Evden çalışmanın sektöre yansıması
Evde çalışma sürecinin özellikle servis sektörüne negatif yansımalarının olacağını belirten Bayraktaroğlu, “Şirketler, özellikle beyaz yakalı personeli için evden çalışma sürecini deneyimledi. Bazı beyaz yakalı personel sadece bilgisayar ve telefonla işlerini halledebiliyor. Benim görüşüm bazı şirketler bununla ilgili radikal kararlar alacak. Belirli oranda evden çalışma kitlesi oluşacak. Bazı şirketler evden çalışmayı dönüşümlü hale getirmek için de çeşitli simülasyonlar yapıyor. Öte yandan bir iki araçlık personeli bulunan şirketlerden görüşme teklifi alıyoruz. Bu şirketlerin de personelinin toplu taşıma yerine kontrollü bir şekilde servis aracı ile işe ulaşımı yönünde bir arayışı var. Sosyal mesafe kuralı ile araç ihtiyacı olabilir deniyor, ama evden çalışma süreci ile bunun tam tersi araç fazlalığı olabilir” dedi.
Virüsün bize öğretileri
“KOVİD-19’un bizden alıp götürdükleri kadar bize getirdiği öğretiler de olacak” diyen Ali Bayraktaroğlu, “Bu süreçte herkesin şapkasını önüne koyup bir değerlendirme yaptığını düşünüyorum. Dersler çıkaracağız ve kararlarımızı çok daha iyi hesaplayarak alacağız. Sermayesi güçlü olan, borcu belirli bir seviyede olan bu süreci daha iyi atlatacak. Ama bunun dışındakilerin zor durumda kalacağını ve bu geminin yürümeyeceğini düşünüyorum. Araç değişimleri üç yılda bir olurdu, artık 5-6 yıl kullanmamız gerektiğini düşünüyorum. Bugünleri belki gelecekte torunlara, ‘salgın yaşadık ve evde geçirdik’ diye anlatacağız, ama ekonomik olarak bugünün yarattığı kayıpları sarmak zaman alacak. Belki Kovid-19 gidecek, Kovid-20 gelecek. Bu süreçte hem satın alma hem işletme maliyetimiz arttı. Dezenfekte maliyetimiz hiç bu boyutta değildi. Bunun için ayrı personel oluşturulacak. İlkem Turizm olarak iş yapış şekli ve borçsuzluğumuzla bu zor sürece ters yakalanmadığımızı söyleyebilirim. 40 özmalı biz genelde yedekte tutardık. Tabii ki, bundan böyle özmal araçların kullanımı daha çok öne çıkacak. Hiç kimse artık har vurup, harman savuramayacak. Hiç kimse çok büyük borçlara girmeyecek. Aşı bulunduktan sonra eski hayatlarımıza dönebiliriz” diye konuştu.
Okul servis ücretleri emanet para
Evden çalışma sürecinde de tüm kurumsal müşterilerle ve okul tarafında da tüm velilerle iletişim halinde olduklarına dikkat çeken Bayraktaroğlu, “Okul yönetimleriyle yaptığımız görüşmelerde kalan sezona yönelik yapılan ödemelerin bizde emanet olduğunu ve devletin bu sürece yönelik tam bir açıklama yaptığında ona göre hareket edeceğimizi belirttik. Telafi süreci olursa tedarikçiye o ücretlerin aktarılacağını ifade ettik. Telafi süreci olmazsa diye velilerle görüşmeye başladık. Eğer veli bizden alacaklı ise bir sonraki yıla yönelik mahsuplaşmayı yapıyoruz. Tedarikçiler şunu bilmeli; bu paranın bir kuruşu bile şirketin cebinde kalmaz. Çalıştıkları kadar para hesaplarına yattı. Haziran döneminde çalışılırsa para yatacak. Sonra yeni sezona bakacağız. Hiç kimse bu durumu öngörmedi. Şirketler yanlış bir adım atamaz. Herkesin düzeni şaştı. Kimsenin mağdur olmayacağı şekilde yükümlülükler yerine getirilmeli. Devletin açıklamalarına göre telafi ya da mahsup olacak” dedi.
Sosyal mesafe sorun getirecek
Taşımada sosyal mesafe kuralının ciddi sorunlar oluşturacağını da belirten Bayraktaroğlu, “İstanbul’da 18-20 bin okul taşıtı olduğu belirtiliyor. Bir arabaya 8 öğrenci alınacak. Bu şekliyle bu kapasitenin yeterli olması mümkün değil. Hem maliyet anlamında hem de kapasite yeterliliği anlamında çok büyük sorun. Bununla ilgili iyi düşünmek lazım. Haziran ayında 8 ve 12’nci sınıflar için okullar açılırsa, kapasite sorunu olmayacak. Ama aynı güzergahda 9’uncu öğrenci varsa bir araba mı gidecek? Nereden bakılırsa bakılsın çok ciddi bir mağduriyet var” dedi.
Biz tanımlı yolcuyu taşıyoruz
Servis taşımacılığının daha çok tanımlı yolcunun ulaşımını sağladığını da belirten Ali Bayraktaroğlu, “Bu yolcu aynı araca binecek, aynı koltuğa oturacak, Araçlar sürekli dezenfekte edilecek. Bu süreçte sosyal mesafe kuralının tanımlı yolcu taşıyan servis araçları için esnetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Taşıyanın da taşınanın da mağdur olmaması için bu kuralın esnetileceğine inanıyorum. Kademeli saat konusu yıllardır dile getiriliyor. 3-4 bakanlığı ilgilendirdiği için hep rafa kaldırıldı. Ama önceliğimiz sosyal mesafe kuralının esnetilmesi olmalı. Aksi halde taşıma hizmeti verilemez” dedi.
Farklı ekonomik çözümler
Açıklanan ekonomik tedbirler noktasında tedarikçilerin rahatlatılması için uygulanabilecek yöntemle ilgili açıklamalarda da bulunan Ali Bayraktaroğlu, “Şu an gelir yok, giderin de olmaması gerekiyor. Biz elimizden gelen yardımı yapıyoruz. Ama tedarikçilerimizin sorumlu oldukları kayıtlı ödemeler var, kira gibi, faturalar, sigortaların ötelenmesi gerekir, hatta ötelenmenin de çok çare olmayacağını düşünüyorum. Çünkü bunlar bir duvar gibi tedarikçinin karşısına çıkacak. Öteleme yerine farklı bir çözüm bulunmalı” dedi. ■
Turizm araçlarını kullanmak nasip olmadı
“2020 yılına yönelik, turizm tarafı için bir sürü araba aldık. Ama kullanmak nasip olmadı. Ama mutlaka kullanırız. İnşallah turizm kısa sürede açılır. Bu arada Türkiye diğer ülkelere göre biraz daha şanslı. Virüs sürecindeki can kayıpları ve vaka sayısı ile diğer ülkelere göre çok daha iyi seviyede. Ama kendi adıma söyleyeyim, ben bu yıl tatile çıkmam. Sabırlı olmamız gerekiyor. Evde hiç bu kadar zaman geçirmemiştim. Evde yapılacak çok iş olduğunu gördüm. Bu steril hayat en azından aşı bulunana kadar devam etmeli.”
KOVİD-19’un bizden alıp götürdükleri kadar bize getirdiği öğretiler de olacak. Bu süreçte herkesin şapkasını önüne koyup bir değerlendirme yaptığını düşünüyorum. Dersler çıkaracağız ve kararlarımızı çok daha iyi hesaplayarak alacağız. Sermayesi güçlü olan, borcu belirli bir seviyede olan bu süreci daha iyi atlatacak. Ama bunun dışındakilerin zor durumda kalacağını düşünüyorum.